Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor. Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi.
Reklam
Eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi.
Çeşmeleri koyverdiğim an..
". Eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi.."
Sisle beyazlaşan sabahlar. Yalı camlarına kıpkırmızı yan­sıyarak batan güneş. Deniz yüzeyini dolduran martılar. Sen bunları görmemek için karanlık odada oturdun. Sonra yokuşu inip kendini öldüreceğin yere gittin. Sıcak yaz aylarında yokuşu çıkarken, evini bıraktığın gibi düşünmek, senin ölümünü düşünmek. Dışarısı mor. Çocuk­luğumdan beri ilk kez gökkuşağını görüyorum. Tam Vaniköy tepesinden, güneşin doğduğu yerden çıkmış, bir yarım çem­ber gibi gökyüzünü bürüyor, yüksek gerilim hattının biraz ötesinde tepeye karışıp yitiyor. Burası benim yerim. Bu denizi, bu bitkileri, bu ağaçları, bu küçük semti yaşamak için, bu gökyüzünün değişen renklerine bakmak için yaşlılığımda uzun yıllar olacak. Hiç başka bir yer değil, burada oturup değişen, kalabalıklaşan dünyaya çıkmadan yaşamak istediğim yer bu­rası. Şimdi tepelerden koşan bulutlar denizin üzerine geliyor. Doğanın bu değişkenliklerini yıllar boyunca izleyeceğim. Doyabilmek için.
Reklam
Oyuncaklarım kırıldı, çocukluğumdan kalanlar paramparça
Dışarısı mor. Çocukluğumdan beri ilk kez gökkuşağını görüyorum. Tam Vanıköy tepesinden, güneşin doğduğu yerden çıkmış, bir yarım çember gibi gökyüzünü bürüyor, yüksek gerilim hattının biraz ötesinde tepeye karışıp yitiyor. Burası benim yerim. Bu denizi, bu bitkileri, bu ağaçları, bu küçük senti yaşamak için, bu gök yüzünün değişen renklerine bakmak için yaşlılığımda uzun yıllar olacak.
Annemle ilgili daha fazla anım olsaydı, bugün daha başka bir insan olabilirdim. .. Eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi.
1
Anne kelimesi herkes için başka şeyler ifade eder. benim içinse hiç bilinmeyenli bir denklem gibidir. onunla ilgili o kadar az şey biliyorum ki... annemle ilgili daha fazla anım olsaydı, bugün daha başka bir insan olabilirdim. otuzlu yaşlarımın başında bunun üzerine epeyce kafa yordum. o dönem yaşadığım pek çok şeyi, güvensizliğimi, huysuzluğumu, yalnızlığımı, mutsuzluğumu buna yoruyor, annemle ilgili daha fazla anıya ihtiyacım olduğuna inanıyordum. eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi. üniversite yıllarımda, daha doğrusu amaçsızca oradan oraya savrulduğum bütün o gençlik yıllarım boyunca bu konuyu pek düşünmedim. benim için, derinlere gömülmüş bir ayıp ya da zorla kapatılmış bir yara gibiydi daha çok. artık kurcalamak istemediğim ve öylece kabul ettiğim bir gerçek. kendimi bunun beni hiç incitmediğine bile inandırmıştım.
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
ÖNCE ÇOCUKLAR VE KADINLAR / SUNAY AKIN Bir Sunay Akın kitabı daha bitti. Çoğumuz onu tanıyoruz, sohbetlerini, konuşmalarını izleyenler tarzını bilirler, daldan dala sıçrarken konu dağıldı, ipin ucu kaçtı derken bir anda uçları bağlayarak düğümler. Bu arada bir sürü bilgiyi de aktarır. Bu kitabındaki öykülerde, insanlık tarihinin değerli
Önce Çocuklar ve Kadınlar
Önce Çocuklar ve KadınlarSunay Akın · Çınar Yayınları · 19991,001 okunma
MİNİM SERÇE
Ben büyümüşüm "Minik Serçe" Sen nasıl böyle kalabildin?... "Küçüğüm" şarkısıyla kendimi avutamayacak kadar büyümüşüm. "Ağlamak güzeldir" dedin de Söyle Minik Serçe yaş mı kaldı sanki gözümde?... Bazen dalınca gözlerim uzağa Aktı yaşlarım tutamadım Sezen abla ne yaparsam yapayım Güçlü kalamadım Açıkçası "Ben O
228 syf.
·
Puan vermedi
" Bilmiyorlardı ki o an; insanın davranışları, alışkanlığı olur, alışkanlıkları da sonuçta karakteri olur, karakterleri de kaderi olurdu." Selam Tarihi kurguları okumayı sever misiniz? Ben çok seviyorum. #candostum Cilt A ile Girit'e doğru bir yolculuk yapıyoruz. Ailenizin tarihini, kökenlerinizin hikayelerini merak ettiniz mi? Ben çocukluğumdan beri çok merak ederdim. Maalesef bunu öğrenebileceğim insanlar ben çok küçükken bu dünyadan ayrıldılar. Geride kalanlar onlardan duyduklarını anlatsalar da sorularımın karşılığını tam olarak alamadım maalesef. Biraz da bu nedenle bu tarz kitaplar beni daha çok etkiliyor. Girit'te bir köye uzanıyoruz Kolena . İki komşu kızı Havva ve Ayşe . Kardeş gibi büyüyen bu iki arkadaş evlendikten sonra da dostlukları aynı şekilde devam eder. İki kadının oğulları Cafer ile Ahmet ... Onlar da beraber büyürler ve kardeşten ötedir yakınlıkları. İşte bu kitap onların ekseninde Girit'te olanları ve yaşadıklarını anlatmaktadır... Sadece Girit adası ve olanları değil, dönemi , Osmanlı İmparatorluğu da anlatılanlar arasındadır. Büyük bir araştırmanın ürünü olan kitap tarihi olaylar, gerçek şahsiyetler ile kurgunun birleşimi ve mitlerle konunun zenginleştirilmesinden oluşuyor. Tarihini bilmeyen geleceğe güvenle bakamaz. Bu yüzden tarihte ışık tutan bu tarz kitaplar okunmalı/ okutulmalı diyorum. Son sayfalara kadar büyük bir dikkatle okuduğum kitabım devamı olan Can Dostum Cilt B'yi de Ağustos ayında okuyacağım. Bu hikayenin sonu nereye varacak şimdiden merak ediyorum
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Ege’nin Hikayesi - Can Dostum Cilt/A
Ege’nin Hikayesi - Can Dostum Cilt/AHüseyin Utku · Güvercin Yayınevi · 023 okunma
"Anne kelimesi herkes için farklı şeyler ifade eder. Benim içinse hiç bilinmeyenli bir denklem gibidir. Onunla ilgili o kadar az şey biliyorum ki... Annemle ilgili daha fazla anım olsaydı, bugün daha başka bir insan olabilirdim... Eğer benim de cebimde, aklımın kuytularında taşıyacak yeterince anım olsaydı, çocukluğumdan ve ilk gençliğimden yanıma kalanlar, beni daha güçlü, sağlam bir insan yapabilirdi..."
144 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Çoğunluk gibi bende önce efsaneleşen filmi, daha sonra ise kitabı okumuş olan kesimdenim. Filmin yeri bende bambaşkadır. Çocukluğumdan beri belki 20 kez izlemişimdir. Nedendir bilmem anne ve babamın aşkına benzetirim hep, çocukken akılda kalanlar asla silinmemiş, belki de babam da İlyas ile aynı mesleği paylaştığından. Kitap, ana konuyu tamamen bildiğimden olsa gerek bir gün içinde bitti. Filmi izlemiş olanlar kitapla yakından bağ kurmakta zorlanmayacaklardır eminim. İlyas ve Asel'in sevdası öyle bir sevda ki! Aslında İlyas her şeyi zamanında söylese, hiç ayrılmazlardı diye düşünüyorum. Kitapta İlyas ve Baytemir'in ağzından hikayenin anlatıldığı gibi, Asel'in ağzından da keşke olaylar ele alınsaymış. İlyas ile ilgili ne düşündüğü, ayrılınca ne hissettiği, bekleyişleri, çocuğunun bir başkasına baba demesi gibi olayları, ne hissettiğini ve düşündüğünü bilmek isterdim. Tek eksik yani bu benim gözümde. Durmayın efendim, okuyun kitabı! Devleşen aşka bir kez daha şahit olun.
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,6bin okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.