Çekingen, utangaç insanların sıkıntıları, çevrenin kendileri hakkında vereceği yargıyı bilmemelerinden gelir; bu nasıl bir yargı olursa olsun, bir kez açıklığa kavuştu mu, artık sıkıntı da sona erer.
Yoksa hayat bu gözyaşlarını, bu sevinçleri sonsuzcasına benden uzaklaştıracak kadar ağır izler mi bıraktı ruhumda? Ve kala kala bir tek hatıralar mı kaldı?
Köprülerin altından nice sular aktı, geçmişe ilişkin nice anı önemlerini yitirip bulanık birer hayal oldu, hatta gezginci Grişa son gezisinden döneli nice oldu; ama onun bende yarattığı bu etki, uyandırdığı bu duygular hiçbir zaman silinmedi, silinmeyecek.
Bütün ayıplarını en çirkini nankörlüktür.
İletişimKitabı okudu
Yaşanmamışın hatırası
Hatıralara benzer duygulardı bunlar, ama hangi hatıralara? Hiç olmamış bir şeylerin hatıraları sanki...
Bütün ayıpların en çirkini, nankörlüktür.
Çocukluğunu erkenden anlatmaya başlamış bir kuşaktanım; sık sık duyumsuyorum bunu. Doğrusu, 1940'larda doğanlar toplumumuzun, kentlerimizin olağanüstü değişimlerine tanık oldular. Bu tanıklık daha yaşlı kuşaklar için de söz konusu, ama 1940'larda doğanlar, İkinci Dünya Savaşı'nın ezici etkilerini 1960 dönemecini, 1971'i ve sonunda 1980'i hayatlarının en önemli evrelerinde yaşadılar: Çocukluk, ilkgençlik, gençlik ve olgunluk başlangıcı... Bunalımlar, bir tarihçenin "on yılları gibi görünüyor henüz, İstanbul'da yaşayanlarsa bu görkemli şehrin ağır ağır yok edilişini de gözlediler. Hem çevredoğasıyla, hem yapısal dokusuyla, hem insan özüyle.
Sayfa 31Kitabı okudu
"Ağlamıyordum, ama yüreğimin üstünde taş gibi ağır bir şey vardı."
Çocukluk-İlkgençlik-Gençlik
Öncelikle Tolstoy okumayı düşünenler varsa kesinlikle bu sıralamayla okumalı.Çocukluk-İlkgençlik-Gençlik yarı otobiyografik olduğunu bilsekte okurken kendinizi o anlarda sizde varmışsınız gibi bir hisse kapılacaksınız.Film izler gibi keyifle anlaşılır akıcı ve söylenecek bütün güzel kelimeleri hakeden yazarımızın kalemini anlamada bu üçleme sizi de aydınlatacak.Yaptığı hataları,göze girmek için ilgi çekmek için neler yaptığını,pişmanlık duysa da bu yanlarına devam ettiğini görüyorsunuz Nicolas'ın..
Çocukluğu bir yetişkinin ağzından o anıları dinliyormuş gibi okuyup,İlkgençliği tam geçiş döneminin sıkıntılarını, duygularını anlattığını düşünecek ve Gençlik kitabında da gençliğin verdiği mutluluk,aşk,hataları aslında kendisi olması sağlayan kavramları yaşayacaksınız onunla birlikte..
Şiddetle tavsiye ederim ve mutlaka sırasıyla okumanınızı öneririm.Ben çok keyif aldım.
Ve Nikolas karşımda olsaydı onun üvey annesi için söylediği sözleri aslında ona ben söylemek isterdim:"Değerini bilebilseydi bazı insanlar onun için neler yapmazdı."
İlk incelememi böyle sevdiğim bir yazarın kalemi üzerine yapmak gurur verici. 
Lev Tolstoy 
Gençlik