Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Felsefe Taşından sonra Sırlar Odasında macera kaldığı yerden devam ediyor.
Bu yazıyı blogumdan aldım isteyen buradan devam edebilir, isteyen renkli bir yazı ile bloguma bakabilir.
kitaplarbenimhayatim.blogspot.com/2019/12/harry-p...
Not: Bu yazıda Harry Potter'ın 7 kitabından da spoiler yazı var. Sonra
Harry Potter ve Sırlar OdasıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201940bin okunma
“Bir sanatçı, hayranı olduğu bir yazara sevgisini ancak bu denli güzel sunabilir... Sunay Akın” Kitabın ön sözünde böyle yazıyor. Melissa Mey... Bu kadında insanı çeken bir şeyler var; sanat kokuyor. Ama durun biraz, bundan önce size iki şehirden bahsetmek istiyorum. İki kadim şehirden. İstanbul ve Floransa. İstanbul nice
Kelebeğin Hayat Sırları kitabını Nil Karaibrahimgil'den dinlediğim bir parçası sayesinde o andan beri hep merak ettim. Belki bi gün parama kıyamadım belki bana almaya değer gelmedi bilmiyorum ama bir türlü yollarımız kesişmemişti. Geçenlerde kütüphanede acaba ne alsam diye dolaşırken göz göze geldik. İşte dedim zamanı bu zamanmış. Şimdi tam sırası. Kitap 1-2 sayfalık deneme tarzında metinlerle ilerliyor çünkü bir sürü farklı konuya değinen bu tarz anlatılar var. Bazıları Nil'in anıları bazıları çıkardığı dersler bazıları okuduklarından aktarmak istedikleri. Beni ilk elime aldığım an çok etkiledi. 1-2 sayfalık olduğu için kısa mesafe yolculuklarında bile çok güzel okudum. Aktı gitti. Bi tane daha bi tane daha diye diye uykularımı erteledim. Benim başucu kitabım olmadı ama bence birilerinin mutlaka başucu kitabı olmuştur. Çok güzel dersler çıkardım "evet ya çok haklısın" dedim. "hayır bu böyle olmaz" diye Nil'le içten içe tartıştım belki de kendimle bilmiyorum.
Ama çok güzel konuları değinen kitaplıkta olması gereken bir kitap kendisi. Evinizden misafirler gidip çayın son demini içerken aklıma geldi dur bi daha okuyayım şu denemesini diyeceğiniz yol gösterici bir kitap.
Tek olumsuz eleştirim biraz tekrara düşmesiydi. Belki hepsini ayrı ayrı düşündüğü için ona tekrar gibi gelmemişti bilmiyorum ama benim etkilendiğim bir cümleyi farklı metinlerde evire çevire görmek pek hoşuma gitmedi açıkcası.
Bence bi alın okuyun tartışalım.. İyi okumalar:))
Bir kadının başından geçen 24 saat gibi gözüken ama aslında ömrünü etkileyen bir olay anlatılıyor. Sayfa sayısı olarak çok az olsa da içerik olarak fazlasıyla yoğun bir eser. Ve şiddetle tavsiye etmeden geçemeyeceğim. Mrs. C.’nin yaşadığı bu bir kaç saati onunla yaşadım diyebilirim. Her sayfasında acaba ne olacak dediğim ve elimden düşüremediğim, son sayfasına geldiğimde ama hayır neden bitti dediğim ve son olarak da üzülme sen haklısın o kaybetti dediğim bir kitap.
Mrs. C. çok zor zamanlar geçirmiş. Sonuç olarak kendide bilemezdi bu kadar büyük duygular oluşacağını. Başlangıçta ufak bir yardım için gitmişti çünkü. Sonra bir söz veriliyor, bir daha kumar oynanmayacağına dair ve trenle başka bir şehire gönderilmek üzere sözleşiliyor. Her şey iyi güzel en sonunda o adamın bilet parasıyla tekrar o masada oturduğunu gören Mrs.C. haklı olarak tepki gösteriyor. Söz verdiğini söylüyor ve beraber gitmeyi teklif ediyor. Ama kim bilebilirdi ki bu teklifin kalp kırıcı bir şekilde reddedileceğini..
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,8bin okunma
122 syf.
10/10 puan verdi
Göz Önümde Olmalı - Tekrar Tekrar Disipline Edilmeliyim...
Bu cümleyi belki ikinci defa kuruyorum ama bir başka kitap içinde aynı sonuca vardığımı söylemiştim. Her şeyin başında yetişkinler, yasalar, misyonlar var.
Zihnimizde tanımlı kelimeler var, sözler var. Bu sözler bizim hayatımızda ne kadar da etkili oluyor şahit oluyoruz.
Zor bir sistem gibi gelmesinden mütevellit aslında sürekli 4 maddenin etrafında döndük durduk. Kitap okuma süreci boyunca, bu çok öğreticiydi.
* Sözlerini İyi Seç,
* Kişisel Algılama,
* Varsayımda Bulunma,
* Yapabileceğinin En İyisini Yap,
O körü körüne inandığımız yasalar canımızı yakıyor olmalı! Haklısın. Yakıyor... Sorgulamadan kabullendiğimiz ihtimali tavanlarda gölge ediyor olabilir. Bu yasa kitabı bizlere güven içinde olduğumuz hissini vadediyor ve bence gayet haklı bir sebep olduğunu söyleyebilirim. Her şeyin bizimle ilgili olduğunu, sözlerin nasıl dünyamıza sebep olduğunu, kişisel algılamalarımızın nasıl kendimizi beğenmişliğimizin, sorgulamasızlığımızın bilinçdışı pislikleriydi.
Sonuç olarak varsayımlarımıza bir çakmak çakmak, en iyisine odaklanmak ve icra etmek gibi bir kendine yatırım durumu he daim masamızda olmalıdır. Hep vermek zorundasını, hep senin algılarınla ve yorumlamalarınla senkronize olduğunu, her şeyin cevabının çok da olması gerekmediğini ve anda kalmanın yine ne kadar disiplin gerektiren bir ezoterik öğreti olduğu gerçeğinin mükemmelliyeti ensemizden ayrılmasın.
İyi hayatlara sebep, mükemmele yakın insancıklar bırakmanız niyetiyle...İyi okumalar...
"Canım
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sevmek lazım
His boşluğu ve iç burkulması diye bir şey varmış
Çok sevince anladım."
Çok sevdim bu şiiri. Öyle güzel ki..
Okuyup bitireli günler oldu ama hâlâ baş ucumda bıraktığım bir kitap. Kitap bitti, dedim ki, böyle bir kitaba birkaç cümle dökmen lazım sayın okur. Günlerdir kitaba
Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek LazımKemal Hamamcıoğlu · Doğan Kitap · 2017888 okunma