Zaferimizle sarsılan Britanya İmparatorluğu
“Çanakkale’de, Britanya kamuoyu çok sarsılmıştır. Üstüne bir de Kut’ül Amare’deki muharebelerde Colmar von der Goltz Paşa gibi bir Alman komutanın bulunmasına rağmen, o dönem albay olan iki komutanımız Sakallı Nureddin Bey ve Halil Kut Bey ellerindeki dar imkânlarla mükemmel bir kuşatma ve zafer kazandılar. Bu da Britanya İmparatorluğu’nun komutanlarının durumunu bir hayli sarstı. Almanlara karşı bir zaferimiz de Azerbaycan’da kazanıldı. Ordunun görüntüsü gönüllüydü (Kafkas İslam Ordusu). Ama neferinden komutanına kadar herkes sözde terhis edilmiş ya da istifa etmiş askerlerdi…”
Irak Cephesi'nde kazanılan Kûtü'I Amare zaferi Çanakkale Muharebeleri'nden sonra Britanya İmparatorluğu'nu zora sokan, politikalarını altüst eden, imparatorluğun yenilmezliği inancını sarsan ve hatta kaosa sürükleyen büyük bir hadisedir. Bu zaferin en mühim özelliği, çok iyi yetişmiş Türk kurmay sınıfı ile büyük imkansızlıklara rağmen inatla direnen, direnmenin de ötesinde hücum etmesini bilen küçük rütbeli zabitler ve bölgenin sıcağı ve coğrafyasına son derece yabancı olmalarına rağmen büyük bir özveri ile savaşan Anadolu ve Rumeli kökenli askerlerce kazanılmış olmasıdır. Osmanlı askeri tarihinde önemli bir yeri olan Alman Mareşali Colmar von der Goltz Aralık 1915-Nisan 1916 arasında Irak Ordusu kumandanlığını ele alsa da, muharebeler esnasında iyi bir liderlik gösterememiştir. Bu nedenle Miralay Sakallı Nurettin Bey, Miralay Halil (Kut)Bey, Miralay Kazım (Karabekir)Bey ve Miralay Ali İhsan (Sabis)Bey gibi Türk subaylar sabırlı fakat gereken yer ve zamanda fevkalade cesur bir komuta anlayışı göstererek Kût'ta kazanılan zaferin mimarı olmuşlardır.
Sayfa 90 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
**** “ Çanakkale’de, Britanya kamuoyu çok sarsılmıştır. Üstüne bir de Kul’ül Amare’deki muharebelerde Colmar von der Goltz (Goltz Paşa) gibi bir Alman konutanın bulunmasına rağmen, o dönem albay olan iki komutan Sakallı Nureddin Bey ve Halil Bey (Kut) ellerindeki dar imkanlarla mükemmel bir kuşatma ve zafet kazandılar. “ ****
Colmar von der Goltz
Keehler'in ölümünden sonra Padişah, Colmar von der Goltz'u olağanüstü yetkilerle Alman reform grubunun başına getirdi. Bilgili bir asker olmasına rağmen, Alman Genelkurmayı'nda pek sevilmeyen Goltz, bu görevi kabul etti. Goltz'un çalışması Türkiye'de önemli engellerle karşılaştı. Yabancı bir uzmana ne kadar yüksek rütbe ve ünvanlar verilse de güven tam değildi. Bununla beraber Goltz özellikle genç subayların eğitiminde etkin rol oynadı. 12 yıllık ilk çalışma döneminde, harbiye mektebinde ders kitabı olarak okunmak üzere, 4000 sayfadan fazla Türkçe broşür ve ders kitabı yayınladı. Özellikle eğitim gören genç subaylar ve subay adaylarını etkilemeyi bildiğinden, bu gruplarda Alman hayranlığı yarattı. Kasım 1895'de Almanya'ya dönene kadar kontratı üç kere uzatıldı. Von der Goltz Paşa 1908 Devrimi'nden sonra tekrar çağrılacaktır.
Sayfa 102 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Colmar von der Goltz, Osmanlı ordusunda uzun yıllar danışman olarak hizmet vermiş, dil öğrenmiş ve bilgisi çok takdir edilmişti. Almanya ile silah ticaretinde önemli rol oynamış ve dâhili politikaya da karışmaktan geri kalmamıştır.
Colmar von der Goltz
Şurasını söyleyeyim ki savaş çıktığı takdirde Almanya, Rusya'nın Asya'da askerî harekâta girişmesine karşı koymamalıdır. Zira bu suretle Avrupa'da daha ziyade hareket serbestliğine sahip olabiliriz (16 Ekim 1889 tarihli Goltz Paşa'nın mektubundan).
Sayfa 98 - IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2001Kitabı okudu
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.