1- Yağmur Adam (Otizm)
2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı)
3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam)
4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar)
5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar)
6- Akıl Oyunları (Şizofreni)
7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon)
8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Mutlaka İzlemeniz Gereken Film Tavsiyesi;
Daha önce izlediyseniz tekrar, izlemediyseniz şimdi izleyin.
2011 yapımı 'Contagion' yani 'Salgın' filmini yıllar önce izlerken, sadece sevdiğim bir türü izlemiş ve çok başarılı bulmuştum. Şimdi tekrar izlediğimde ise yaşadığımız birçok şeyi filmde gördüm. Bu bir filmden de öte gerçeklerden kesit. (Google'a yazın, bir site kesin çıkar, oradan izleyin.)
Filmi izlerken ya bizim başımıza da gelirse, bu virüs bize bulaşırsa kısmını düşünüyorsunuz.
Yazılan çizilen insana etki etmiyor, illa çevresi veya yanındakinin başına bir şey gelmesi gerekiyor. İnsanlar hala eğlenmek için dışarı çıkıyor bu cidden komik ve tartışmasız cahillik kokan bir durum.
Bu konu çözülene kadar, evde oturman gerekiyorsa evde oturacaksın, virüs kendi kendine yayılmıyor, biz yayıyoruz.
Filmi izleyin, kendinizce ders çıkarın, etrafınızdakileri bilinçlendirin. Komiklik, şakalar yapma durumu değil, işin ciddiyetini iyice anlayın. Bir filmle anlayın demiyorum, yaşadığımız şey gerçek, onun ciddiyetine varın.
Konuyla ilgili tavsiye edilecek film çok ama önemli olan gerçeğe en yatkın olanı size önermemdi.
Sağlıklı kalın, iyi akşamlar sevgili okurlar.
2011 Yılında Vizyona Giren Contagion (salgın) Adlı Film Gerçek Oldu!
2011 yılında vizyona giren Contagion (Salgın) adlı film, vizyona girdiği sıralarda gişede büyük bir başarı elde edememişti. Ancak yakın zamanda Google'daki aranması hızla artan Contagion, Amerika'daki Apple Uygulama Mağazasında en çok indirilen filmlerden biri haline geldi.
Filmde Gwyneth Paltrow'in canlandırdığı bir iş kadını olan Elizabeth "Beth" Emhoff, Çin seyahati sırasında kaptığı esrarengiz ve öldürücü bir virüs sebebiyle hayatını kaybediyordu.
Between 1836 and 1919, the Moplahs, or Mappilas, impoverished Muslim cultivators in South India, rose on more than thirty occasions to attack their Hindu landlords, usually in revenge for eviction. They were invariably suppressed by military action, mainly for fear that the contagion would spread. Their aim was not to overthrow the rule of the British, but to appeal for its help against their local oppressors.
Dünyanın Sonu Konulu 50 Kıyamet Filmi Önerisi
1- The Matrix (1999)
2- Interstellar (2014)
3- WALL·E (2008)
4- Planet of the Apes (1968)
5- 12 Monkeys (1995)
6- Edge of Tomorrow (2014)
Evde İzlenebilecek SALGIN Filmleri
* Train to Busan - 2016
* World War Z - 2013
* Flu - 2013
* Contagion - 2011
* Carriers - 2009
* Quarantine - 2008
* Blindness - 2008
* I am Legend - 2007
* Children of Men - 2006
* 28 Days Later - 2002
* Outbreak - 1995
* Twelve Monkeys - 1995
* The Cassandra Crossing -1976
* Seventh Seul - 1957
Bazı insanlar vardır; seyahate çıktıklarında kendilerini "se défendans de la contagion d'un air incogneu**" sessizlik ve şüphe içinde sarıp sarmalarlar. Akşam yemeğinde, tıpkı evlerindeki gibi yemek isterler. Kendi köylerininkine benzemeyen her görüş ve gelenek kötüdür. Yalnızca geri dönmek için seyahat ederler. Bu, bir işe başlamak için tamamen yanlış bir yoldur. Geceyi nerede geçireceğiniz ya da ne zaman geri döneceğinizi tasarlamadan, sabit bir fikir edinmeden başlamalıyız yolculuğa; yolculuk her şeydir.
Sayfa 94 - Alakarga Yayınları 1. BasımKitabı okudu
Psikologlar Elaine Hatfield ve John Cacioppo ve tarihçi Richard Rapson 1994'te yayınlanan Emotional Contagion (Duygusal Bulaşma) adlı harika kitaplarında bir adım daha ileri giderek duygularımızı birbirimize bulaştırmanın bir aracının da taklit olduğunu savunurlar. Diğer bir deyişle, örneğin ben gülümsersem ve siz de beni görüp gülümserseniz -sadece birkaç milisaniye bile sürse- sadece beni taklit ediyor ya da benimle empati kuruyor olmazsınız. Bu, aynı zamanda benim kendi mutluluğumu size aktarabilmemin de bir yolu olabilir. Duygu bulaşıcıdır. Bu, bir bakıma sezgiseldir. Hepimiz iyi bir ruh hali içinde olan birinin yanındayken kendimizi daha iyi hissetmeye başlamışızdır.
Ama eğer bu duruma biraz daha yakından bakacak olursak bu oldukça radikal bir anlayıştır. Normalde yüz ifadelerimizin içteki bir durumun dışa yansıması olduğunu düşünürüz. Kendimizi mutlu hisseder ve gülümseriz. Üzgün olduğumuzda ise yüzümüz asılır. Duygu içeriden dışa yansır. Ama duygusal bulaşma bunun tersinin de geçerli olduğunu söylüyor.
Yüzünüzü asabilirsem sizi üzgün hale getirebilirim. Yani eğer sizi gülümsetebilirse sizi mutlu edebilirim. Bu anlamda, duygu dışarıdan içe de yansır. Eğer duyguyu bu şekilde-yani içeriden dışarıya değil de dişarıdan içeriye yönelmiş olarak ele alırsak bazı insanların başkaları üzerinde nasıl bu kadar etkili olabildiklerini anlamamız mümkün olur.
Sayfa 72Kitabı okudu
In the employee-to-customer direction, research finds that customers who catch the positive moods or emotions of employees shop longer. In the other direction, when an employee feels unfairly treated by a customer, it’s harder for him to display the positive emotions his organization expects. High-quality customer service makes demands on employees because it often puts them in a state of emotional dissonance, which can be damaging to the employee and the organization. Managers can interrupt negative contagion by fostering positive moods.
Sayfa 161Kitabı okuyor
