Buna göre tek tek bütün bireyler herhangi bir tasallut altında olmadıkları sürece, dinini herhangi bir örgütlü kurum olmaksızın uygulayıma sokabilir. Ortada herhangi bir siyasal organizasyon bulunmadan zekat verilebilir, Cuma namazı kılınabilir (Musab b. Umeyr, hicret öncesi Medine'de Cuma kıldırıyordu), insanlar aralarındaki ihtilaflar için illa bir İslâm Devleti tasarımına girişmek, anlam bakımından dini din olarak değil kurum halinde benimsemek demektir ki, bu seküler bir şeydir.
Sayfa 216 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)