Hayatını yalnızca alışkanlıktan dolayı sürdüren insanlar, yoğun bir sıvının içindeymiş gibi hareket etmeye alışıktırlar.
Hayatlarını ancak bu şekilde sürdürebilirler. Yaşamaları, görmemelerine bağlıdır.
Fakat bu sıvı buharlaştığı zaman, sansürsüz, pis kokulu, rezil bir alt-hayat çıkar ortaya.
Lanetlenmiş şehirlerin yıkıntılarıyla kaplı kayıp kıtalar, hırıltıyla son nefeslerini verirken donup kalmış kadim yaratıkların eti dökülmüş iskeletleri, benzersiz bir vahşet manzarası belirir gözler önünde.
İskeletlerin ve terk edilmiş şehirlerin insani bir yönü olduğu söylenebilir.
Ancak kayıp, insanlıktan uzak doğa için geçerli değildir bu.
İnsan bakışından, insanların dikkatli nazarları ve tutkularından bunca zamandır uzak kalmış çıplak Tyrrhenia dağları, gezegen üzerindeki başka, bilinen dağlara hiç benzemez. Cılız havada nasıl da titrer ve terlerler.
.
Sayfa 4 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Yıldızlar yanıp sönen sessizlikleri içinde öylece duruyorlardı; yalnız arada bir içlerinden biri elmassı dizinin içinden aniden ayrılıp yaz gecesinin içine kayıveriyor; karanlığın içinde, vadilere, yarlara, dağlara veya uzak sulara doğru nereye gittiğini bilmeden kör bir kuvvetle savruluyordu, bir insan yaşamının bilinmeyen bir kaderin sarp derinliklerine savruluşu gibi…
Sayfa 30Kitabı okudu
J'bo Ahmed Arif
çatlar şahdamarı gecenin
yağmur kurşun gibi iner dağlara,
sevda inkâra yönelir
sebepsiz, utangaç
acısıyla ölçülen her yürekte
adımız nokta nokta belirlenir.
Sayfa 45 - Lîs yayınlarıKitabı okudu
Canım Atam
Sana hepimiz yürekten inandık,
Büyük adam ölümsüz Paşa
Dağlara taşlara sinmiş eşsiz macera
- Yaşa, Mustafa Kemal Paşa yaşa... -
Sayfa 83
Ah akşam oluyor
Sevgilim, aşkım benim
İniyor dağlara
Örtüsü gecenin
Bir çocuk durmadan
Büyük nehirleri özlüyor
Kaybolmuş sevinçleri özlüyor
Sayfa 65 - ONUN TÜRKÜSÜNÜ, GUEVARA'NIN - 1968Kitabı okudu
Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm.
bulutların dağlara sessizce çöküşünü,
Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci.....
