Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Bir dağ kovuğuna daha çok küçük yaşları Alıp çıkarsam ayrılıklardan o çocukları. Götürüp günışığı ile yıkasam yüzlerini Acılarını rüzgâra tutsam bir zaman. Gövdeleri yufka ekmekler kadar ince Parmakları anılarda salkımsöğütler Saçlarına yağmurlardan taraklar vursam... Sonra alıp bir soba başında ısıtsam. Bu bahçedir desem bu ev bu yatak Bu ılık minderi anne yüreğinin Bu bitkin bir babanın karıncalaşmış sesi. Evlerden sokaklara sokaklardan evlere Seni bekliyor bütün oyunlar Bütün mevsimler seninle ilkyaz. Hiçbir türkü keder vermeyecek artık Hiçbir pencereden kötülük gelmeyecek... Bütün gözyaşlarını toplasam kirpiklerden Bütün silahları bir meydanda yaksam Sonra çıkarıp mezarlardan ölüleri Dili göğe değen ateşlerin çevresinde Öperek kaybolmuş zamanları gövdemle Bütün acıları aşka çevirsem Olmazsa gidip o çocuklarla dağlarda ölsem...
Sayfa 51 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Şiir okuyacaktın! Ölümden önce ah çekip inleme, ağlayıp sızlama da ne oluyordu? Şiir okuyacaktın, beynindeki kıvılcımlar sönmeden inancın, insanlığın, saygınlığın kıvılcımları sönmeden şiir okuyacaktın... Gözleri de kör et, kararsın aydınlık da N'edeyim, derd ü gam düşmüş payımıza Ah edildi bize, kimseler destek olmaz Şiir okuyacaktın! Ölüm ölümdü işte, bu gam, bu dert, bu hırgür de neydi! Yurdunun özgürlük şiirini okuyacaktın, çaresizlik ve zavallılığının, yoksulluk ve güzelliğinin şiirini. Ve şiirin sesi, senin sesin, çaresiz, mazlum ülkenin sesi dağlarda ve kayalarda, şehirlerde ve evlerde, dağlarda ve ovalarda, ülkelerde ses bulacak... Düğündü bu... Ölümün gölgesindeki şenlikti. Şiir lazımdı... Dostlar selam vermez, kardeş ve baba sormaz Yitirdik yolu, ah, bilmem ne yana gitsem Allah'ım! Irmakta susuzluktan mi ölsem...
Sayfa 212 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Dağlarda ölsem
• Seni bekliyor bütün oyunlar Bütün mevsimler seninle ilkyaz.
Gurbet bu. Evet o yıllarda gurbet hâlâ vardı. Telefon yoktu ama mektup vardı. Selamın bir değeri vardı. Sağlık haberi almanın. Bilhassa erini gurbete gönderip bir daha haber alamayan gelinlerin yürek yakan türküleri yankılanır bağda, bostanda, dağlarda, boz-bulanık akan dere boylarında. Bunların en dokunaklı olanları asırlarca gurbet acısı çekmiş Eğin (Kemaliye) türküleridir. Birkaçını buraya kaydedelim de "Bizim romanımız türkülerimizdir" diyen Tanpınar'a hak verin: "Şu karşıki karlı dağlar var olsun Selâmı gelmeyen ağam sağ olsun Senden bana selâm gelmek âr ise Benden sana çok çok selamlar olsun" "Tabutumda örtmesinler yüzümü Hasret ölsem yummasınlar gözümü Sağ yanıma bir pencere koysunlar Nazlı yâr geçerken görem yüzünü" "Kurban olam gözlerinin içine Ayrı düştüm o gidiyor gücüme Elâ gözlerini sevdiğim ağam Sığmadın mı bir Eğin'in içine"
Sayfa 98 - Dergah Yayınları, 8. Baskı, Mayıs 2017
Bütün gözyaşlarını toplasam kirpiklerinden bütün silahları bir meydanda yaksam sonra çıkarıp mezarlardan ölüleri dili göğe değen ateşlerin çevresinde öperek kaybolmuş zamanları gövdemle bütün acıları aşka çevirsem olmazsa gidip o çocuklarla dağlarda ölsem ...
Sayfa 51 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bütün gözyaşlarını toplasam kirpiklerden Bütün silahları bir meydanda yaksam Sonra çıkarıp mezarlardan ölüleri Dili göğe değen ateşlerin çevresinde Öperek kaybolmuş zamanları gövdemle Bütün acıları aşka çevirsem Olmazsa gidip o çocuklarla dağlarda ölsem.
Bütün gözyaşlarını toplasam kirpiklerden Bütün silahları bir meydanda yaksam Sonra çıkarıp mezarlardan ölüleri Dili göğe değen ateşlerin çevresinde Öperek kaybolmuş zamanları gövdemle Bütün acıları aşka çevirsem Olmazsa gidip o çocuklarla dağlarda ölsem...
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Dağlarda ölsem
Bütün gözyaşlarını toplasam kirpiklerden Bütün silahları bir meydanda yaksam Bütün acıları aşka çevirsem...
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.