Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
♡♡♡♡ O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda... Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu. "Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
Reklam
Bu yazacağım öyküyü, yazılarımı şikayet eden sevgili kitap dostuna ithaf ediyorum… Diğerlerinde olduğu gibi; bu öykü de, yaşamın ta içinden paylaşılmıştır. ……. Önünde bilgisayarı, yanında kontrol etmesi gereken soruşturma dosyası vardı hakkında en son açılan. Avukatı tekrar tekrar hatırlatmıştı, yarın mutlaka teslim edilmesi gerek diye. Ne
Rüya, Ankara Yolu, Köydeki Ev...
Bu yazım sevgili eşim
Ayçagül Akar
Ayçagül Akar
‘a ithaf edilmiştir. “Atma Babaaa..“ Yahu şu yoklukta, elindeki demir parayı taze betonun içine attı ya adam. Ben onunla renk renk akide şekerleri alırdım, gitti anam gitti! Tamam da ben büyüdüm, koca adam oldum, şimdi şu sekiz yaşımdaki köyde evin temel atılmasında yaşadığım anıyı
Potpori
Kabullenişle direniş arasındaki çizginin üzerinde duruyorum. Biliyorum ki, ülkemin yarısı da benimle beraber o çizgide yürüyor. Umutsuz olmak kadar korkutucu bir duygu daha yok. Hayatta beklentilerin gerçekleşmeyeceğini kabul etmek bir nevi ölmeyi istemek kadar keskindir. Fare tuzağına sıkıştırılmış küçük bir peynir gibi değersizleştirilen
şehit ailelerinin ikamet ettiği harap bitap evleri paylaşanları, bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları; bu konu özelinde konuşanları farklı sosyal medya platformlarında ve burada o kadar çok gördüm ki.. hâlâ bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları anlayamıyorum. sanırım bu anlık saman alevi gibi parlayıp sönen bir öfke patlamasından
Reklam
O zamanlarin elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda. Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.. "Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi gönlü
Her şey çok klişe. İçinde boğulduğumuz hayat, tecrübelerimiz, aşklarımız, kitaplar, filmler... Yaşantılarımız biricik değil. En uç noktada gördüğümüz hayatı bile daha önceden bir çok kişi yaşadı. Yaşadığımız hayatın çok benzerini birileri daha sürdü. Bizi kandırdıklarının aksine hiçbir şey eşsiz değildi. Yapılması gereken her şey daha önce yapıldı zaten. Belki de hayat buydu: motivasyonlarla dolu bir yığın yalan. Tek farklı olan şey varsa o da yaşadığımız acının şekliydi. Acılarından ayrılıyordu insanlar. Benzer kötülükleri yaşamış olsak da kalbimizde yaşadığımız acının boyutu farklıydı. #Vera ile Vaha📚
18 yaşımın son demlerinde, serin bi yaz akşamındayım. 18.. Önceden bu yaş hep tılsımlı gibi gelirdi bana, sanki insan hayatının en güzel yaşanması gereken yılıymış gibi.. Belki ilerki yaşlarda ah on sekize dönebilsem diyen çok insan gördüğüm için, bilmiyorum. Şimdi son günlerini yaşıyorum. Tuhaf hisler içerisindeyim. Geriye bi yandan içimi ısıtan hayaller bıraktım, öbür yandan gerçekle örtüşmeyen, aldanmacalar.. Ama şu günlerde kırdığım bi inanç var; Hep daha güzeli bekliyor beni, evet belki yolda, yarında, ötede ama hep orda bi yerlerde, beni bekliyor.. Kendimle ters düşmeden alacağım kararlar, yeni yüzler, gülüşler, dostluklar.. İyi ki yoldayım.. İyi ki yolumda yanıma aldığım her şeye yer var.. youtu.be/tLCaV6dsY2I 18.06.2021 00.34
siz yine de dozunda öfkelenin !
Öfke, bir dost gibi sizi sürekli uyarır. O; ne zaman hak etmediğiniz bir muamele gördüğünüzü, ne zaman ihmal edildiğinizi, size ne zaman haksızlık ve saygısızlık yapıldığını bilir. Ve aslında çok önceden sizi uyarır. İzniniz, şansınız ve alanınız varsa... Birikmeden ifade eder, kendinizi dinlerseniz dozu da kaçmaz hem. Kaçarsa da sustuklarınıza sayarsınız, canınız söz konusudur çünkü artık. "Neyin senin bedenin, ruhun, kimliğin için en iyisi olduğunu uzun vadede senden iyi hiç kimse bilemez" der. "Hayatında tutmak için uğraştıkların kendi hayatlarını yaşamakla fazla meşgul" der. Adil olmayan, size adil davranmayan bir yerde, bir sistemde, bir düzende daha fazla durmamanız, oradan çıkmanız gerektiği konusunda size sinyaller verir. Size iyi gelmeyen bir işi, bir yeri, bir ülkeyi, bir mekanı, bir ilişkiyi parçalanmak pahasına tutma der. "Razı olma" der. Eski döngüleri, size hizmet etmeyen davranış biçimlerini fark ettirir ve bırakmayı bazen var gücüyle öğretirBazen dingindir, bazen çığlık çığlığa haykırır... "Başkalarını hayal kırıklığına uğratmamak için kendini hayal kırıklığına uğratıp durma" der. "Başkalarının işine gelmeyi bırak bırak kendi işine gel”der. Öfkenizi, kızgınlığınızı dinlemeyi, ona kulak vermeyi öğrenin. Bunu hiç kimse yapmasa bile, kendiniz için siz yapın. Zaten işlevini gören, size hizmet eden, sizi koruyan ve sizi olmanız gereken yere, özünüze sürükleyen öfke işini bitirdiğinde sizden gidecektir. "Siz siz olun" diye... Teşekkürler.@tugcepeker
gizli özne
gizli özne
612 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.