Milletvekilleri ya da senatörler, üçü beşi birleşip: "Biz Adliyenin kararını dinlemeyiz, biz İçişleri Bakanlığının Sansür Komitesini, Devlet Tiyatroları Edebi Kurulunu takmayız, biz 27 Mayıs kararlarına kulak asmayız, biz sanat yapıtı yaratanları düşüncelerinden ve tutumlarından dolayı boğarız, onları işlerinden atarız!.." diye yeni bir yasa çıkarsınlar, ondan sonra kendileriyle uğraşalım. Bunu yapmadan, sanata karışamazlar. Herkes yetkisini ve sınırını bilmelidir. Hele oynanmamış oyunlar hakkında ileri geri hiç konuşamazlar. Yapmak istedikleri işin adı, sansürdür. Türkiye'de kitaplar ve oyunlar sansür edilemez. Biz sinemadakini kaldırtalım diye çabalıyoruz, onlar bütün sanatlara, yayınlara sansür getirmeğe çalışıyorlar, bunu yaptırmayız. Anayasayı korumak, onu saymak, kendilerinin ilk görevidir. Bu görevi onlar yapmazsa biz yaparız. Alanı uzun süre kendilerine bırakmayız, boşuna umutlanmasınlar.