Siz Nuh olup gemi yapın, suyu ise Allah'a bırakın..
Siz İbrahim olup ateşlere atlayın, atlarken de nasıl olsa son anda kurtulacağım diye değil, yandım diye atlayın, ateşin serin ve selamet olarak size yatak olabileceğini ise Allah'a bırakın.
Siz İsmail olup bıçağın altına kurban olmak için uzanın. Teslimiyetinize zarar vermeyin, gerisini ise Allah'a bırakın.
Üzülüyorsunuz kavminiz iman etmedi diye ama üzülmeyin Nuh'a bakın, yüzyıllar süren mücadelesine ve suyu, denizi olmayan bir dağda tahtalara çivi çakıp gemi yapmasına..
Merhaba :)
Ertelemeden, bitirir bitirmez fikirlerimi yazmak isterim. Bu kitabı okumaya daha önce de başlamış ama müsait olamayıp bitirememiştim, şimdi bir grupla okumak nasip oldu.
Eğitim üzerine çok şey yazılıp çiziliyor, metodları üzerine herkes konuşuyor ama biz Müslümanlar biliriz ki bir şeyin en iyisi, en doğrusu, en güzeli hep Peygamberin örnekliğinde olmuştur.
Bu eser de hadislerden ve Kur'an'dan yola çıkarak hazırlanmış. Sayelerinde Peygamberimizin oluşturduğu medrese olan "Darül Erkam"a, talebelerine, biricik kaynak kitapları olan Kur'an'a (nüzul sırasına göre), hem talebelik hem muallimlik adabına ve nihayet müfredata ilişkin her şey elimizin altında oldu.
Allah bu çalışmaya emek veren herkesten razı olsun. Bizleri de bu kitabı okuyup fayda görenlerden, iyice öğrenip öğretebilenlerden, bu şahsiyet eğitimi ile evlat yetiştirebilenlerden eylesin.
Dili oldukça akıcı, ben iki akşamda bitirdim. "Herkese ama herkese" tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Es-Selam!
Yaklaşık 3 sene önce ( uzun zamandır hatta lise yıllarımdan takip ettiğim Yusuf KAPLAN öncülüğünde ) Medeniyet Tasavvuru Okulu gönderisini görünce deruni bir heyecan yaşadım.
İnşallah seçilirim ümidiyle başvurdum ve olumlu cevabın gelmesiyle beraber Medeniyet Tasavvuru Yolculuğuna başlamış olduk.
İlim / İrfan / Hikmet ne ala Mektep
***
Kâinatın Efendisi Peygamberimiz (s.a.v.) burada muâllim, ilk Müslümanlar da talebe idiler. Burada öğrendiklerini imkân ve fırsat dahilinde başkalarına da duyuruyor ve aktarıyorlardı...
***
"Ben hiçbir safta yokum." diyen de aslında "Ben Dârü'n-Nedve'nin talebesiyim, ona hizmet etmekteyim." demektedir. Çünkü Dârü'l-Erkâmların olmayışı demek, Dârü'n-Nedvelerin varlıklarını devam ettirmeleri demektir.
"Bu evin silahları; Kûr’ândır, ilimdir,
İrfandır, hikmettir, kitaptır, kalemdir, seccadedir,
gözyaşıdır, merhamettir, sevgidir, müsamahadır ve duâdır.Bu ev adı ve yapısı ne olursa olsun Dâru’l- Erkâm’dır.”
Allah ahlaksız bir ibadeti bizden istememektedir. Belki bu tabir okuyucularımıza biraz ağır gelebilir ama bu ifadeyi zihin dünyamıza düşüren Kur'an'ın bizzat kendisidir.