Zaman her şeyi hallediyor,diye düşünüyordu.Beni hor görenler zamanla ayıklandı benden üstün olduklarını düşündüğüm insanlar zamanla yere vuruldu. Küçük zamanlar birikti büyük şeyleri ezip geçti.Bu baskılar bu sertliğe dayanamıyordum;zamanla her şeyim sandı. Düşünceler insanın canını acıtmıyor;biraz sersemlediysem o kadar. Şiddet değil,süreklilik insanı yıkıyor. İnsanlarımızdan sabretmesini bilemediler.O kadar soyledim,bırakın bu akıl dışı aceleceleği diye.
Biz mezarlıktayken yağmur başladı, korkunçtu. Yağmur yağıyordu, çocuğun başındaki mezar taşına, karnının üstündeki çimlere her yer sırılsıklam olmuştu. Mezarlığa ziyarete gelen herkes deli gibi arabalarına koşmaya başladı, işte bunu görünce deliriyorum neredeyse. Bütün ziyaretçiler arabalarına binip radyolarını açabilirler, yemeğe bir yerlere gidebilirlerdi. Allie dışındaki herkes. Buna dayanamamıştım, yalnızca bedeni falan mezarlıktaydı ruhu cennete gitmişti biliyordum bütün bu zırvaları ama yine de dayanamıyordum. Keşke orada olmasaydı diyordum.
Yanımda hiç konuşmadan, başı önüne eğik yürümesine dayanamıyordum...
Onu elinden tutup gezdiren bir büyüğüydüm sanki.
Ondan sorumlu hissediyordum kendimi.