bu kitabı yıllar sonra tekrar okumaya karar veren aklıma tüküreyim. saat gece iki buçuk, nasılsa ikinci kez okuyacağım, bu sefer ağlamam dedim ama hayat bana dedi ki sen kendini ne sanıyorsun?
ilk başta Harold'un Jude'a vazo meselesinden sonra yazdığı mektupta ağladım, Harold, Andy ve Willem zaten başından beri beni çok etkilemişti. Üçü kesinlikle favorim, her hareketleri mi iyi olur be kardeşim!
sonra yüzlerce sayfa kendimi tuttum ama Willem Jude'un Hikaye Anlatmasını Dinlerken tablosu kısmından sonuna kadar öyle bir ağladım ki bir ara hiç duramayacağım sandım.
muhteşem bir yazım dili, evet sırf kötü şeyler üstüne kurulmuş ve GERÇEKTEN ÇOK FAZLA. Ama bir yandan Jude'un Mutluluk Yılları kısmında söyledikleri de aklıma geliyor. Kötü şeyler yaşamış olmaları, tüm hayatlarının kötü olduğu anlamına gelmez. Keşke Jude da buna inansaydı.
çok fazla tetikleyici olduğu için herkese uygun bir kitap asla değil, yüreğiniz dayanırsa okuyun, bence Eşitlik Aksiyomu bölümünden sonra kapatın gidin, hayatınıza devam edin.
Dünyadaki bütün yıldızlar sizin olsun çocuklar.