Melih Kibar - Sessiz Veda
youtu.be/lbpMjhFJ_Dk
EVLİLİK
Nerelerden başlanmalı ki söze bilmem…
İki hayatı bir etmek deriz ya, silkelenen hayatlar görürüz. Hep mutluluklar dileriz, bir türlü görünemeyen, mutluluklar. Çok azımız görmüştür mutlu bir yuva, yaşamıştır, tesadüfen denk gelmiştir…
Neler oluyor da, o verilen sözler,
Bence ara sıra sorgulamak çok önemli. Ben mutlu muyum? Böyle bir şey teklif edildi ama istiyor muyum? Yaşadığım hayat beni tatmin ediyor mu? Enerjimi emen insanları hayatımdan temizliyor muyum? Bana iyi gelenlerle daha fazla vakit geçiriyor muyum? Hobilerime ve bu hayatta bana deli dehşet zevk veren her ne varsa, onlara yeterince vakit ayırıyor
Şimdi o da bana bakıyor. Sebebsiz yere gülümsüyorum, o da gülümsüyor. Yakın olalım istiyorum, burnu burnuma değsin, kirpikleri kirpiklerime. Birbirimize öyle yakından bakalım ki şaşı olalım.
Böyle bir düzen içinde insan düşünebilir mi? Büyük ve güzel şeyleri demek istiyorum. Önce eşya engel oluyor, sonra şartlar: kalorifer, hizmetçi, çocuk odası. Düşünmek için kendime bir daire tutsam. İçinde, düşünmeye engel olacak eşyalardan hiçbiri bulunmayan küçük bir daire. Kapıdan girer girmez ayakkabılarımı çıkarıyorum ve düşünme terliklerimi
Yazar: https://1000kitap.com/KadimTataroglu
Hikaye Adı : Evlilik
Link: #31249563
Müzik Parçası : Sessiz Veda
Melih Kibar - Sessiz Veda
youtu.be/lbpMjhFJ_Dk
Kalkacaksın ayağa. Mecbursun! Sana muhtaç binlerce garip, düşmüş insan, biliyorsun.
Gömeceksin yüreğine eski sevdalarını. Kuracaksın oluk oluk kanınla kutsal yarınlarını.
Sen bu çöle hasret bir yağmursun. Sen olmasan silecek kimse yok biliyorsun! afasına silah dayanan Uygur kızın gözyaşını. Saracaksın acıyla kavrulan halkın yarasını.
Bilinmezlik
Sana kızmak gelmiyor artık içimden
Çünkü çok üzüldüm.
Güller açardı yanaklarımda
Sarardım, süzüldüm
Pişman değilim her şeye rağmen
Seni sevdim, seni çok sevdim
Acı çektim, denedim her şeyi
Olmadı, olmadı gitti
Sen istedin, "olmaz" dedin
"Bu iş yürümez" dedin
Ne kadar sızladı içim
Nasıl kırıldı kalbim
Ne zor geçti günler
Senden ne kadar zor vazgeçtim
Şimdi nedir bu halin
Perişan perişan
"Oh! Canıma değsin" diyemem yine de Üzülürüm senin için
Bir daha mı, yok dönemem asla
Bu senin kendi seçimin
Haydi herkes yoluna
Yürü bakalım
~
Sana kızmak gelmiyor artık içimden
Çünkü çok üzüldüm
Güller açardı yanaklarımda
Sarardım, süzüldüm
Pişman değilim her şeye rağmen
Seni sevdim, seni çok sevdim
youtu.be/yxEkuxv_0rY
"Oh canıma değsin" diyemem, yine de üzülürüm senin için.
Bir daha mı? Yok, dönemem asla
Bu senin kendi seçimin.
Haydi herkes yoluna, yürü bakalım.
"Sizce ben"i defterin dışından; bir öykünün kahramanını tanır gibi yeniden okudum. Gözlerimin tatlı yaşını, bâd-ı sabâ incitmeden kurutsun diye penceremi açtım. (Siz de deneyin bazen bunu, elinizle bir hışımla silmeyin gözyaşınızı. Her yaş silinmez, ben çok sonra fark ettim. Yüzünüzde kurusun bazı yaşınız. Sessiz bir iz olsun. Sezeni az olsun. Feyz ile akmışsa ona el değmesin. Kederle akanı silin gitsin! Yıkayın hatta suyu suyla. Ama ılık ılık akıyorsa siz değmeyin, değdirmeyin; göğün eşsiz nefesi değsin.) Düştü bak yine çenem! Hep uslu uslu dinleyen seherin işleri... Gürültü söyletmez insana. Sükût inletir. Derken âdetim olduğu üzere göğe doğru bakıp uzun uzun düşününce şöyle dedim; ben tam da böyle bir kurguda yer almak isterdim. Ne eksik ne fazla. Evet dedim evet, her şeye rağmen. Derin kayıplar ve kadîm hasretler dahil. Biliyorum dedim, yarın yeniden başka bir anlamsızlığın ortasında hikmet avlayacaksın, yine acılarda sızlayacaksın ve iknâ edeceksin kendini dipsiz geceye. Sus dedim olsun, sus. Seher şimdi. Ve nasılsa asılsız bir dedikodudur gece, her seher için.
Demem o ki yalnızlığımın ziyneti güzel insanlar, hepiniz bir olup beni yazgıma bir kere daha râzı ettiniz şu seher vakti. Söyleyin bakalım şimdi; benim size yaptıklarım, sizin bu yaptığınız iyiliğin yanında ne ki...
Durun bakalım durun. Ben size teşekkür ederim.