Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AKSAK TEMÜR 1336... Bu Türk dünyasına büyük bir kahraman armağan eden yıldır. Bu kahraman Temür'dür ki Türkistan'ın Çingiz Kağan'dan sonra ikinci büyük ve yenilmez hükümdarı olmuştur. Yıllarca Türkistan Türklüğünün başı bulunmuş, orduları ile zaferlerden zafere koşmuş, en güçlü kuvvetleri ezmiş, yakmış, yıkmış ve yeni zaferlere gitmek üzere
Temür, artık Türkistan'ın yenilmez başbuğudur. Şimalde dehşet salmış. Cenupta at koşturmuş. Batıda kendisi gibi büyük güçleri eritmiş, kısaca, önüne gelen bütün engelleri demir kuvveti ile ezmiş, bitirmiştir. 1379 da Harzem İstilâsından sonra, Temür'ün hayatında büyük savaşlar faslı başlar. Bu İstilâ ile Çagataylar'ın eski topraklarını elde
Reklam
Temür, son büyük savaşını Türkiye Sultanı Yıldırım Bayazıt ile yaptı. Türkistan başbuğu, attığı her adımda istediğini elde etmiş, yakıp, yıkan, çeliklerden daha sert bir demirdi. Türkiye sultanı ise, Niğbolu'da bütün Avrupayı tepelemiş ve Batı'yı titretmekte olan bir yıldırımdı. Ankara savaşında iki düşman değil, karşısına çıkacak yabancı güç bulamayan Türk milleti kendi kendine vuruşmuştu. Bu müthiş çarpışmada iki taraf da Türk'tü. İki tarafın başında da yenilmemiş birer Bozkurt vardı. Vuruştular. Ya yıldırım üstün gelecek, ya demir eritilecekti. Talih ikincisine güldü. Demir yıldırımı eritti. Türkistan'ın aksak padişahı, Türkiye'nin mağrur sultanını tutsak kıldı.
Bayazıt ise Avrupa topraklarında birçok kuvvet bırakmak zorunda kaldığından ancak 70.000 kişi ile savaşa yürümüştü. Bunun da yarı kadarı yaya idi. Türkiye ordusunun sağına Kara Temürtaş, soluna Hoca Finiz Beğ buyruk veriyor; sultan, oğulları ve sadrazam ortada bulunuyordu. Türkistan ordusunda da orta padişahta, yanlar oğullarında
Atatürk
Atatürk Demir'i çok severdi.Onun kumandanlığına,devlet adamlığına hayrandı denebilir. "Ben Demir zamanında gelseydim,onun yaptığı işleri başaramazdım.O benim zamanımda gelseydi,yaptıklarımdan çok daha büyüklerini yapardı." Yıldırım'ı da bir kahraman,bir cihan kahramanı olarak severdi. "Büyük manevracıdır.Fakat Demir'in yanında çocuktur.Korkusuz bir deli oğlandır."derdi.
Sayfa 245Kitabı okudu
Korkunç Rus kâbusu, Türkistan'ın bağrında tazyik ve tedhişini 1943 yılına kadar devam ettirdi. Bu süre içinde Türkler, tarihin en karanlık çağlarında bile yer almamış bulunan baskı ve gayriinsanî zulümlere maruz kaldı. Bu tüyler ürpertici hareketlerden, en vahşî ve yamyamların bile iğreneceği bu açık hakikatlerden bir kısmını aşağıda
Reklam
RUS İSTİLA ve TERÖRÜ Yirminci asır, asırların en kanlısı!.. Hiçbir asırda insanların kanına bu derece girilmemiş, hiçbir zaman böyle vahşet görülmemiştir. Yirminci asır, Türkleri yeryüzünden kaldırmak isteyen cellâtların en çok azdığı, en çok kudurduğu bir asırdır. Silâhlı, teşkilâtlı kızıl tiranların rejimi: Bolşevizm... Bu asrın
Ben ki; Oğuz Kağan soyundan, Türkmen-Yörük boyundan Türkmen kızı Asena… Anam; Tanrı Dağı ile bakışan Tanrı'nın gözü Issık Gölü; Babam, Türk'ün adınının verildiği Issık Göl'e yakışan Tanrı Dağları.. Ben, Türkmen kızı Asena.. Ötüken'in kekik kokulu yaylalarında deli taylar gibi koşan, Yüreğindeki Türk kanıyla Selengeler gibi coşan, Kutlu
Türkiye'de Sosyalizmin Gelişmesi
Meşrutiyetin idaresinde, Avrupa'dan sosyalist fikirleri taşıyanlar, "Osmanlı Sosyalist Fırkasını" kurmuşlardı. Bu devirde "İştirakçı Hilminin" faaliyetleri meşhurdur. Sosyalist ve komünist hareketin canlanışı, 1920'lerden sonra, Rusya'nın desteği ve teşviki ile olmuştur.III. Enternasyonel'in Moskova'daki 2. kongresinde, milli kurtuluş savaşları hakkında dikkat çekici kararlar alınmıştır. Karar kısaca şöyleydi:Sömürge, yarı sömürge ve fakir ülkelerin,kapitalist emperyalizme karşı yürüttükleri kurtuluş savaşlarına, 3. Enternasyonal, Sovyetler Birliği ve diğer ülkelerin komünist partileri destek olmalıydılar. Ancak bu yardımı yaparken "milli" nitelik taşıyan savaşların, "sosyalist" renge büründürülmesine çalışılmalı ve milli liderlerin yerini, "Sosyalist liderlerin" alması için gayret gösterilmeliydi. Türk Kurtuluş Savaşı'na da Sovyetler Birliği bu yüzden yardım etti. Aslında bu yardım, Türkistan Türklerinin Moskova kanalıyla gönderdikleri yardımdı. Atatürk'ün yerini alması için Mustafa Suphi ve yoldaşlarını Türkiye'ye gönderdiler. Trabzon'lular bunları öldürünce, hesapları boşa çıktı. O yüzden Nazım Hikmet, burjuva Kemal'in omuzuna(bindi), Hak tuu diye uluyarak, Atatürk'e ve Türk milletine hakaret eder.
''Dede Korkut Destanı'nın Türkmenistan'da derlenen ve yazıya geçirilen boylarından anlaşıldığına göre Oğuz Türkleri 9-11.yüzyıllarda Türkistan coğrafyasında yaşananları yaklaşık bin yıl aklında tutmuş, gerektiğinde anlatarak paylaşmış, fırsatını bulduğunda yazıya geçirmiştir. Bu yaşananları gittiği coğrafyaya da taşımıştır. Nitekim Dede Korkut kitabının Dresden ve Vatikan nüshaları bunu göstermektedir.''
Reklam
Hazreti Nuh Cudi Dağı'nin zirvesinde oğlu Yafes'e serverlik ve reislik unvanı takdim etti. Sonra da ona doğu tarafını Türkistan ve Maşrık'ı verdi..
Sayfa 43 - ÖtükenKitabı okudu
Bozulan Türkçe Türkiye’de milli ülkünün hükümetler eliyle yok edilmesinden ve milli eğitimin başına uzun yıllar kozmopolit unsurların gelmesinden sonra kültürün bütün alanlarında olduğu gibi “dil” de de bir yozlaşmanın ve soysuzlaşmanın başladığı bilinen, görülen bir gerçektir. Türkçeyi Türkleştirmekle, Türkçeleştiriyoruz diye bozmanın birbirine
Yeniden Ulusal Sorun ve Sultan Galiyev’in Bolşevik Parti’den Tasfiyesi Sultan Galiyev’in liderliğindeki Müslüman sosyalistler, hedefledikleri, Sovyet rejiminden bekledikleri istemler legal yoldan, meşru yoldan gerçekleşemeyeceğini anladıktan sonra faaliyetlerini başka yolardan, kapalı yollardan yürütmeye karar verdiler. Bu amaçla 1919
115 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.