Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan, başkalarının eksikliğinden mutluluk duyacak kadar zayıftır.
Zira inanç bu dünyadaki en etkili silahtır.
Reklam
İnsanın en büyük hastalığı maalesef ki cehalet ve kibirdir.
Süleyman Demirel için
Faşizmin bir ideoloji değil, bir kötülük olduğunun ayrımına varamamış.
Nadiren de olsa hayatta güzel şeyler de oluyor.
1979'da devlet yönetimi yeniden elime geçince, derin devletin farkına vardım. Süleyman Demirel
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Derin Devlet Var mı?.. Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta
Derin Devlet Var mı?
Derin Devlet Var mı?Hakan Türk · Akademi Yayınları · 200516 okunma
Bu tarihten sonra yaklaşık 7 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği olaylar başlıyor, Amerika'dan burslu Demirel; "İti ite kırdırıyorum" diyebiliyordu.
Enes

Enes

@enesbir
·
10 Mayıs 10:21
Kanlı Pazar
Bugün gazetesinin kışkırtmalarına AP'li gençler vemilliyetçi gençler de katılıyor, 6. Filo'ya hayır diyen gençler, polis gözetiminde bıçaklanıyorlardı. Olaylar sonucu iki kişi hayatını kaybetmiş, iki yüz kadar insanımız da yaralanmıştı. Bu olaylar tarihe "Kanlı Pazar" olarak geçmişti.
Seküler ahlaki egoizm ise bağlayıcılık problemine sağduyuya karşı gelme pahasına bir cevap sunmaktadır. Eğer yeri geldiğinde başkalarını ezmem, sömürmem, kullanmam, kandırmam ve daha sağduyu ahlakıyla uyuşmayan nice eylemi yapmam, benim kişisel çıkarımı arttırıyorsa, bu durumda bu eylemler hem rasyonel hem ahlaki oluyordu. Bu tür eylemlere ahlaklı deme pahasına seküler ahlaki egoizm kabul edilirse ahlakın bağlayıcılığını sağlayabilmektedir.
Sayfa 396 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
İlahi buyruk teorisine göre ahlaki ontoloji hususunda iki seçeneğimiz vardır: Teizm ya da ahlaki nihilizm. Zira ilahi buyruk teorisine göre Tanrı'yı devre dışı bıraktığımızda sahici bir ahlak, sahici bir iyi, sahici bir kötü, sahici bir değerler ve görevler alanı kalmamaktadır. Tüm bunlar birer aldanmadır. Gerçek bir varlığa sahip değillerdir. Daha da belirgini, Tanrı devreden çıkarıldığında ahlaki görevlere sahip olmamız mümkün değildir, zira görev vermek için bir fail gerekir ve bilinçsiz evren bana görev verebilme kudretine sahip bir fail değildir.
Sayfa 395 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Reklam
İnşacılık ise objektif ahlakın ontolojisi yarışında en baştan diskalifiye edilmelidir. Zira inşacılık, "sadece iyi" yerine "bana göre iyi"nin peşine düşmüş ve ontolojiyi "bana göre iyi" üzerine kurmuştur. Bir şeyin bana göre iyi olması ona ontolojisini vermez ancak rasyonel gerekçesini verir. İnşacılık, ontolojik temel ile rasyonel temeli (bağlayıcılığı) birbirine karıştırmaktadır. Ek olarak, "bana göre iyi" üzerine kurulu bir ahlak anlayışı kaçınılmaz olarak kişisel çıkara yönelik, yani kişisel egoist bir ahlaka yol açacağından ötürü, inşacı filozoflar bunu önlemek ve objektif bir ahlak elde edebilmek için mecburen keyfi ahlaki kısıtlamalar getirmişlerdir.
Sayfa 395 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Ahlaki natüralizm olgu-değer problemini de görmezden gelmektedir. Onlar için iyilik ile sıcaklık, kötülük ile dikdörtgen olma nitelikleri aynı kategoridedir. Bu, sağduyuya oldukça aykırıdır. Durumun zorluğunu fark eden ama objektif ahlaktan da vazgeçemeyen kimi ahlak filozofları, ahlaki nonnatüralizmi geliştirmişlerdir. Buna göre ahlaki nitelikler, doğal niteliklerden farklıdır ve kendilerine has bir varlıkları vardır. Fakat bu görüş de kendine has zorluklara sahiptir. Her şeyden önce Mackie'nin dediği gibi bu tür doğal-olmayan nitelikler tuhaftırlar. Ek olarak, tuhaf olan bu nitelikleri algılamak için bir başka tuhaf meleke evrimleştirmemiz gerekir ki bu sezgi melekesi de tuhaftır. Zira olgular dünyasına ait olan bu sezgi melekesi, olgular dünyasını aşarak doğal-olmayan nitelikleri de algılamaktadır. Ayrıca, Platonik idealar gibi kendinden menkul ahlaki nitelikler öne sürmek, Sharon Street'in gösterdiği üzere Darwinci evrim ile bağdaşmamaktadır. Zira hasbelkader evrimleşmiş bir sezgi yetisi, nasıl olur da iyiyi ve kötüyü başarıyla takip edebilir? Bir diğer problem, bu ideaların milyonlarca yıl boyunca insanın tam da bu şekilde evrimleşmiş olmasını beklemeleridir. Ahlaki nonnatüralizm, bizden birçok "kozmik tesadüf'e inanmamızı talep eder. Buna inanmak güçtür.
Sayfa 394 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Evrim çoğu zaman natüralistler tarafından dine karşı yıkıcı bir silah gibi kullanılmaktadır. Oysa kabullenilmese de, natüralist evrim Tanrı olmaksızın objektif bir ahlaka sahip olamayacağımızı da söylemektedir. Görmüş olduğumuz üzere bunu onaylayanların biri Charles Darwin'in ta kendisidir. Hasbelkader mutasyonlara dayalı Darwinci evrim, objektif ahlaki değerlerin ateizm içerisinde çok zorlama durduğunu göstermektedir. Zira çok başka şekillerde evrimleşebilir ve şimdi iyi dediklerimize kötü diyebilirdik. Eğer Tanrı'nın olmadığını ve evrimin tamamen başıboş bir süreç olduğunu öne sürersek, ne soyut iyilik gibi kavramların sahici bir varlığından ne de insanların bu sözde soyut iyilik gibi bir kavramı algılamak üzere evrimleştiklerini iddia edebiliriz.
Sayfa 394 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Ahlaka ontolojik temel sunmada en revaçtaki aday ahlaki natüralizmdir. Ancak natüralist bir dünya anlayışı ile iyi-kötü gibi değerler ve doğru-yanlış gibi görevler bağdaşmamaktadır. Bunlar daha çok teleolojik, yani bir amaca sahip dünya görüşüyle bağdaşmaktadırlar. Hiçbir hayvana katil demediğimiz gibi, natüralist dünya görüşünde hasbelkader evrimleşmiş bir başka hayvan olan homo sapiens sapiens'e de katil ve kötü dememiz için bir gerekçemiz yoktur.
Sayfa 393 - İstanbul YayıneviKitabı okudu
Allah'ı rab ve ilah olarak kabul ettikten sonra bunun kişinin hayatına yansımaması düşünülemez.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.