Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birçok aydının ağzını kilitleyen, düşüncelerini açıklamasına engel olan biraz da ekonomik kaygılar, sosyal koşullar, alışkanlıklar, rahat yaşama zaafları değil mi? Tüketimin masum arzuları demokrasinin tıknefes olduğu bir ülkede en kalıcı tutsaklığa dönüşmüyor mu?
Sayfa 60 - GendaşKitabı okudu
141 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
"Okudum, bitti." diye tasvir edilecek kitaplardan değildir, Sırça Köşk. Ara ara açar okurum. Hayatın tam merkezinden fırlayan hikayeler günümüzü de aydınlatır. Bazı hikayeler içinde kaybolunulur, bazıları da çok basittir. Hikayeler bir mum ışığı tadında sarar ruhunuzu. Tasvirler çok kuvvetlidir. "Sirince"ye gitmediyseniz eğer okuyup sonra gitmenizi tavsiye ederim. Kavaklar altındaki tahta zeminli kahvehane, hikayeyi okuyunca zihninizde yer edinecek; gidip görünce aklınızdaki ile gördüğünüz yer arasında hiçbir fark bulamayacaksınız. Özellikle, kahvehanenin güney batısındaki tepeden kahvehaneyi seyrederseniz; bu seyir "Çirkince" hikayesinin kendisi haline dönüşecek. Asıl hikayemiz ise "Sırça Köşk"tür. Okuduğunuzda çok acımasız bir eleştiri olduğunu anlıyorsunuz. O dönemleri yaşamadığımız için ne kadar haklıdır, ne kadar haksız ayrımına varamiyoruz, "varamiyorum açıkçası." Ama demokrasinin icindeki zaafları bulup kullanan kurnazlarin hiçbir zaman yok olmayacağını; insanin, insandan sağladığı çıkarları sürdüreceğini, bir noktada insanın canına tak edince bu kurnazliklari def edeceğini ve bu kısır döngünün insanlık tarihi boyunca devam edeceğini anlamak mümkün oluyor. Keyifli okumalar.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,5bin okunma
Reklam
Demokrasinin zaafları, oligarşik yönetim eğilimi, çoğunluğun azınlığa hükmetmesi, vekalet mekanizmasının temsiliyet ilişkisini yabancılaştırması idi ona göre. Bütün bunlar modern ve kapitalist toplumların bireyi atomize eden, yalnızlaştıran, acizleştiren etkisini pekiştiriyordu.
Demokrasinin Zaafları
. Şunu da ekleyelim ki, hiçbir yönetim, demokrasi ya da halk yönetimleri ölçüsünde iç savaşlara ve karışıklıklara açık değildir; çünkü hiçbir yönetim, ısrarla ve sürekli olarak biçim değiştirmeye onlar gibi yatkın değildir ve bu yüzden de varlığını korumak için onlardan daha çok uyanıklık ve yüreklilik isteyen hiçbir yönetim yoktur. Özellikle böylesi bir yapı içindedir ki, yurttaş, güçlü ve dirençli olmalı ve erdemli bir palatinin Polonya Diet meclisinde söylediği şu sözleri yaşadığı sürece her gün, yüreğinin derinliklerinde duyumsayarak yinelemeli: Malo periculosam libertatem quam quietum servitium*. Tanrıların bir halkı olsaydı, demokrasi ile yönetilirdi. Böylesine yetkin bir yönetim insanlara göre değil. * Tehlikeli özgürlüğü rahat köleliğe yeğlerim. .
Sayfa 114Kitabı okudu
Demokrasinin zaafları...
Platon demokrasinin görünüşte en iyi rejim olduğuna kanidir, zira herkes dilediği gibi yaşar; ancak böyle bir ortamda düzen olamayacağını da ekler. Mevcut düzeni bir düzen panayırı olarak değerlendirir. Herkes dilediği gibi yaşarken bireyler en iyi yaptıkları işleri yapmayı reddedebilir. Platon böyle bir devlette işlerin yürüyemeyeceğini söyler, hatta demokrasinin uygun devlet adamları yetiştirmeyeceğini düşünür.
Sayfa 60