Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Neden!"
Patrick Modiano, “Mahallede Kaybolma Diye” adlı romanında: "Bu kitabı, ondan bir işaret alma umuduyla yazmıştı. Kitap yazmak, aynı zamanda, izini kaybettiği insanlara deniz feneri ya da mors alfabesiyle işaretler yollamaktı" diyerek özetler yazarların kaybettikleri insanlara ulaşabilmek adına içlerinde yeşertmiş oldukları sonsuz umutlarını. “Beyaz Yağmurlar" & "Cennet Bahçesi” & "Düşünceler Sözlüğü" & "Düşünceler Sözlüğü" (III-IV) bu amaç doğrultusunda yazıldı! Hedeflerine ulaşıp ulaşamayacaklarını sadece zaman gösterecek...
Beyaz Yağmurlar I-IV
Beyaz Yağmurlar I-IV
Cennet Bahçesi I-XII
Cennet Bahçesi I-XII
Düşünceler Sözlüğü VII-X
Düşünceler Sözlüğü VII-X
Düşünceler Sözlüğü III-IV
Düşünceler Sözlüğü III-IV
Yasin Adıyaman
Yasin Adıyaman
"İnsanın yalnızken cansız şeylere tutunması ne kadar tuhaf, diye düşündü; ağaçlara, derelere, çiçeklere; onların kendisini ifade ettiklerini hissetmesi; tek beden haline geldiklerini hissetmesi; onların insanı bildiklerini; bir anlamda aynı olduklarını hissetmesi; kendine duyar gibi (o uzun ve sabit ışığa baktı), anlaşılmaz bir sevgi duyması."
Reklam
"Neden tüm varlığı rüzgar karşısındaki mısırlar gibi eğiliyor ve bu alçalmadan sonra sadece büyük ve acı veren bir çabayla ayağa kalkabiliyordu."
"Çünkü büyük bir tutkuyla, yalan olan bir aşka, kırılan heveslere dair hikayeler duyduğunda kolayca kendisinin de bu duyguyu bildiğini, hissettiğini, yaşadığını söyleyecekken, o hiç konuşmazdı."
Deniz feneri olsaydım gecede, fırtınada ışıktım balıklara... ne yazık ki ben kendim batmak üzere olan bir gemiyim '
İnsanlar ölür. Her şey ölür. Ama sadece iki şey ayakta kalır: aşk ve pırlanta. Sonsuza kadar parlarlar. Bir deniz feneri gibi. İnsanlara neyin değerli olduğunu anımsatırlar. İnsan aşık olunca, taş pırlanta olunca ölümsüzleşir.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
...tam da şimdi, tam insan ilişkilerinin yetersizliğinin, en mükemmel ilişkinin bile kusurlu olduğunun ve bu ilişkilerin, sırf kocasını sevdiği için gerçeği açığa çıkarma güdüsüyle yaptığı sorgulamaya bile tahammülü olmadığını hatırlamasının acı verici olduğu bu anda; kendini değersizliğe mahkûm edilmiş gibi hissetmenin acı verici olduğu ve bu yalanlarla, bu abartmalarla doğru işlevini yerine getirmesinin engellendiği anda - işte tam da yaşadığı o büyük coşkunun ardından kendini böyle aşağılayarak dertlendiği anda...
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Sevda Çalışkan, 18. Basım 2024Kitabı okuyor
"Her birimiz yalnız öldük; Ama ben, ondan daha fırtınalı bir denizde ve daha derin uçurumlarda...”
"Ama çoğunlukla, gariptir ki, hayat dediği bu şeyin korkunç, düşmanca ve eğer kendisine fırsat verilirse insanın kafasını vurmaya hazır bir şey olduğunu hissettiğini itiraf etmeliydi. Ebedi sorunlar vardı: Acılar; ölüm; yoksulluklar... Yine de, bütün bu çocuklara bu hayatı yaşayacaksınız demişti."
Çünkü insan, çocukluktan itibaren yaşamın zor, hakikatlerin vazgeçilmez olduğunun farkında olmalı. En parlak umutlarımızın söndüğü, cılız filikalarımızın karanlıkta yitip gittiği yerde o hayalî dünyaya yapılacak geçişin her şeyden önce cesaret, doğruluk ve dayanma gücü gerektirdiğini bilmeliydi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.