Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirmediği tek bir an yoktur. Farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile, binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor.
" İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. Farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. "
Reklam
_Tanrıları, tıpkı insanlar gibi sevgi ve nefretle harekete geçen, armağan ve kurbanlarla etkilenen duygulu ve zeki varlıklar diye biliriz. İşte, dinin kökeni budur. Dolayısıyla, puta tapıcılığın ya da çoktanrıcılığın da kökeni budur. Tanrısal varlıkları yetkinliğin en son sınırlarına değin yücelte yücelte, sonunda birlik ve sonsuzluk, yalınlık ve
İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an bile yoktur. Farkında bile olmadan herşeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil, insanın barbarligidir..
İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. Farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile, binlerce böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yok eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici düşüncesiyle kayboluyor. Doğanın yarattığı her şey kendini ve çevresindekileri yok edecek bir güce sahip.
_Aristo, uçan kuyruklu yıldızlar için “keçi yavruları” demiştir. Aristoteles'in bu ateş toplarına niçin keçi dediğine şaşırmaktansa konuyu irdelemek daha uygun olacak. (Eski çağ'da Arabacı takımyıldızındaki iki yıldıza, oğlaklar(capella-keçi yavruları) denmiştir. Eski insanlar, kuyruklu yıldızlar hakkında pek bilgileri olmadığından,
Reklam
Depremler
Yerkabuğu, donmuş bir okyanus üzerindeki buz gibi, yeryüzünün ergimiş çekirdeği üzerinde yavaşça hareket eden ve kalınlığı toplamda seksen kilometreye ulaşan pek çok katmandan oluşur. İki katman birbirinden ayılırsa, çarpışırsa veya birbirine sürterse, sonuç bir depremdir. Depremler her yıl yaklaşık 10.000 kişinin ölümüne neden olur. Bir depremin
35 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.