Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ah ne güzeldir, sevilmek, fakat daha iyisi sevmektir. Tutku yüreğin cesur olmasına neden olur. Yürek artık iyice temizlenmiştir, en yükseklere uzanır. Bir buzulda, bir ısırganın yeşermeyeceği gibi, böyle bir yürekte gereksiz bir düşünce filizlenmez. Yüksek ve huzurlu ruh, sıradan tutku ve heyecanları barındırmaz. O bu dünyanın, bulut ve gölgelerinin üstünde delilikleri, yalanları, kinleri, tutkuları ve yoksullukları geride bırakarak, göklerin mavisinde yaşar. Dağ doruklarında depremler nasıl duyulmazsa, o da artık kaderin derin ve gizli sarsıntılarını duymaz."
Küçük bir virüs bile...
"İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. Farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. Doğanın yarattığı her şey kendini ve çevresindekileri yok edecek bir güce sahip. İşte bu yüzden yeryüzü ile gökyüzü arasında tüm gücümle sıkışıp kalmış bir halde dolanıp durur, evrenin asla doymak bilmeyen korkutucu bir canavar olduğunu düşünürüm."
Sayfa 70
Reklam
Dağlar Depremlere Sebep Mi Olur? Genel Kur’an meallerinin verdiği anlamlar doğrultusunda birtakım ayetlerde (Nahl 15, Lokman 10) dağların depremleri önlediği bahsedilir. Celal Şengör ise, dağların depremleri önlediğini değil; aksine dağların depremlere sebep olduğunu iddia etmiştir. Ancak bu bir çarpıtmadır. Çünkü dağlar depremlerin bir
BAYRAM KARAÇOR İnsanın bir mucize olması, onun güzel bir kıvamda yaratılmışlığının sonucudur. İnsan ve yeryüzü, iki fiziksel varlığın uyumlu birlikteliği için aynı elden yaratıldı. Nitelikli bireyler olmadan, değerli bir toplum kurulamaz. ikiyüzlülük, tek yüzü olan kötüden daha tehlikelidir. Beyaz elbiseye leke sürmenin hesabı
İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. Farkına bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile, binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. Doğanın yarattığı her şey kendini ve çevresindekileri yok edecek bir güce sahip. İşte bu yüzden yeryüzü ile gökyüzü arasında tüm gücümle sıkışıp kalmış bir halde dolanıp durur, evrenin asla doymak bilmeyen korkutucu bir canavar olduğunu düşünürüm.
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
Reklam
Çöküş Dönemi (Neler kimler çökmemiş ki evlat.!)
''Depremler, komplolar ve huzursuzluklar: sonun başlangıcı Ordunun Batıda ve özellikle de Sasanilere karşı kullanılmasıyla zayıf düşen Balkan Tuna bölgesi 539/540’tan itibaren defalarca Barbarların saldırısına uğrar. Özellikle Kuturgurlar 559’da Konstantinopolis’in kapılarına dayanarak büyük şaşkınlık yaratır: Belisarius, Kuturgurları
Sayfa 104Kitabı okudu
Birinci Kitap:
''Daha önceki savaşların en önemlisi Pers Savaşları'ydı. Fakat karada ve denizde yapılan dört savaş sonucunda netice belli olmuştu. Fakat anlatacağım savaş en büyük etkiyi bıraktı. Daha önceleri bazı kentler barbarlar ve Hellenler tarafından ele geçirilmesine karşın bu kadar fazla zarar görmemişlerdi. Hiçbir zaman bu kadar fazla insan sürgün edilmedi ya da öldürülmedi. Eskiden inanılmakta güçlük çekilen felaketler artık kolayca onaylanabiliyordu. Ayrıca doğal felaketler de bunları izledi. O güne kadar hiç görülmedik şiddette depremler, güneş tutulmaları, kuraklıklar, kıtlıklar ve herkesi kırıp geçiren veba salgını da aynı zamanlarda yaşandı. Savaşla birlikte bütün bu felaketler Hellas'tan ellerini çekmediler. Atinalılar ve Peloponnesoslular arasında Otuz Yıl Barışı'nın bozulması savaşın başlangıcına işaret ediyordu. Gün olur da insanlar gelip bu savaşın nedenini merak ederler diye bunları anlatıyorum. Ancak hiç kimsenin itiraf etmediği asıl neden Atinalılar'ın aşırı derecede güçlenmeleri ve Spartalılar'ın da onlardan çekinmeleriydi.''
_İslam, ezilen insanların ideolojisidir. _Sihirli bir el Batı’yı dünya haritasından silse, petrol zengini halklar deve sırtında vahadan vahaya gitmekten öte ne yapabilir? _Bir lokantada yemek yerken istediğinizi seçebilirsiniz ama menünün dışına çıkamazsınız. _Kavga, operasyonun kurbanları arasındadır. _Düşüncesinin doğruluğundan şüphe eden
" insanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. en masum yürüyüş bile, binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yerle bir eder. hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. doğanın yarattığı her şey kendini ve çevresindekileri yok edecek bir güce sahip. işte bu yüzden yeryüzü ile gökyüzü arasında tüm gücümle sıkışıp kalmış bir halde dolanıp durur, evrenin asla doymak bilmeyen korkutucu bir canavar olduğunu düşünürüm."
Reklam
diyalog9 bir küçük Adem Havva meselesi
"Tüm dinler dünyanın mükemmel olmadığını söyler ve hepsinin de kendine göre nedenleri vardır. Ama kimse bu nedenleri sorgulamaz. Eski Ahit bize Adem ile Havva'nın görünüşte keyfî bir kurala karşı geldikleri için cennetten kovulduğunu söyler: Elmayı yemek. Tanrı'nın tüm insanlığı böyle küçük bir kural ihlalinden dolayı lanetlemiş
Denizler neden dalgalıdır?
Denizlerdeki dalga oluşumunun temel nedeni rüzgârlardır. Deniz yüzeyine çarpan rüzgâr, suyu iterek hareketlendirir ve dalgaların oluşmasına neden olur. Rüzgârın şiddeti arttıkça dalgaların yükseklikleri artar. Bunun dışında nadiren, denizde meydana gelen ve deniz tabanının çökmesine neden olan depremler, volkanik patlamalar ve heyelanlar da tsunami adı verilen dalgaların oluşmasına yol açabilir. Ayrıca Güneş ve Ay’ın Dünya’ya uyguladıkları kütle çekim kuvvetinin etkisiyle yeryüzündeki sular alçalıp yükselir. Gelgit ya da metcezir adı verilen bu olay sonucunda da denizlerde gelgit dalgaları olarak bilinen dalgalar oluşabilir.
" insanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. en masum yürüyüş bile, binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip, küçük bir dünyayı yerle bir eder. hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. doğanın yarattığı her şey kendini ve çevresindekileri yok edecek bir güce sahip. işte bu yüzden yeryüzü ile gökyüzü arasında tüm gücümle sıkışıp kalmış bir halde dolanıp durur, evrenin asla doymak bilmeyen korkutucu bir canavar olduğunu düşünürüm."
Dalgalar her yerdedir. Ses, havadaki bir basınç dalgasıdır. Depremler yerde dalgalar oluşturarak binaların yıkılmasına neden olur. Bize televizyonu, radarı, cep telefonlarını ve interneti veren radyo sinyalleri, elektrik ve manyetizma dalgalarıdır. Ve sonunda ışığın da bir dalga olduğu anlaşıldı.
Sayfa 239Kitabı okudu
" İnsanın kendini ve çevresindekileri kemirip durmadığı tek bir an yoktur. Farkında bile olmadan her şeyi yıkar geçer. En masum yürüyüş bile binlerce zavallı böceğin ölümüne neden olur. Tek bir adım, çalışkan bir karıncanın yuvasını mahvedip küçük bir dünyayı yerle bir eder. Hayır, beni etkileyen, köyleri yok eden seller ya da kasabaları yutan depremler gibi büyük ve nadir facialar değil. Kalbim evrensel doğanın dört bir yanına gizlenmiş o yok edici gücün düşüncesiyle kayboluyor. "
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.