Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ALO 188
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gü￾lerek ona şöyle der: “Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bil￾meyeceksin!” Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü onun inançlarına göre hiçbir
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin’de bir sokakta dolaşmaktadır. Ağlayan bir kız çocuğuna rastlar. Çocuğun , sonunda parkta çok sevdiği oyuncak bir bebeği kaybettiği için ağladını anlar. Kafka , çocuğa bebeği beraber parkta ararlar ama o gün bebeğin kaybolan izine rastlamazlar. Ertesi gün aramaya karar verirler. Ne de olsa
Reklam
#elmalıdavası
Arkadaşlar dünden beri yani haberi okuduğum ve iğrenç resimleri gördüğümden beri düşünüyorum.Hastalıklı zihinlerle, kişilerle ilgili, insanlara zarar veren kişilerle ilgili özellikle bu konunun zirvesi malumunuz seri katillerdir çok fazla kitaplar okudum ve belgeseller izledim.Tek bir ortak paydada buluşuyor tüm bu yaşananlar: Hastalıklı
John Steinbeck der ki: “Bir insana dengesini kaybettirip, sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz.”
Der misin ki bir gün; "İnşallah çok bekletmedim seni..." -Cahit Zarifoğlu
Bir Şaman sözü der ki;
“Sevdiklerine bağlı ol, ama bağımlı olma. Fedakar ol, ama kendini feda etme! Dünü unutma, saplanıp kalma da! Sabret ama katlanma. Eleştir ama suçlama! İste ama ısrar etme. Ve en önemlisi hiç kimseye biat etme. Bir gün hepimizin öleceğini de asla unutma.”
Reklam
Can verirken çekilen tarifsiz acı insanda bir sarhoşluk hali meydana getirir. Buna Arapça'da ''Sekerat'ül mevt'' denir. (Ölüm sarhoşluğu) İnsan bu merhalede sağlıklı düşünemez, doğru muhakeme yapamaz. Bildiklerini unutur. Acıya giriftar olan bedenin her bir hücresi aklı zaafa uğratır. İşte bunu fırsat bilen şeytan-ı
Ahmed Arif
Ahmed Arif
der ki: “Bir gönül inceliğidir, bir insana değerli olduğunu hissettirmek.”
40 yaşımda ki bana;
1) Mutlu olabileceğin, onunla hiperaktif çoçuklar gibi eğlenebileceğiniz, toplum ne der? Gericiliğinden uzak biriyle evlenmişsindir umarım. 2) iyi, neşeli, vicdanlı olmanın grekliliklerini kavrata bilen bir babasındır umarım. "İyi bir eğitim ailede başların" sorumluluğunu üstlenip bunun şartlarını yerine getirmişsindir, yoksa geçmişteki ben seni bulur vicdan azabından öldürürüm. 3) Denizi olan bir şehire taşındın değil mi bunak? 4) Yüzmeyi öğrenmiş, yamaç paraşütü yapmış, ilk kitabını çıkarmış, İstanbul'u gözlerin kapalı dinlemişsindir zaten. 5) Tek bir ideolojin olan; vicdanlı bir birey olmak anlayışından zerre sapmamış ol. Unutma hiçbir ideoloji uğruna ölmeye ve öldürmeye değmez. 6) Özgür olup, topluma ve onun dayattıklarına sırt çevirip kendi kararlarını sadece kendine danışarak almamışsan, onların sığ düşünce kalıntılarından beslenip ona göre bir hayat kurmuşsan kendine çabuk terk et bu evreni. Anladın mı moruk?
Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir. Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
Reklam
Şeker Portakalın’da der ki; "Sana ait olan seni bulur"
#EnesKara
Bakara suresi 2/256 da şöyle yazar.Dinde zorlama yoktur.Bu yapan anne,baba olsa da böyledir.Patron olsa da böyledir.Padişah olsa da yine aynı.Kılıç zoruyla değil, başka yollarla dahi imana bi kişi zorlanamaz.Dilerse iman eder, dilerse kafir olur.(Kehf 18/29) Dilerse şükreder, dilerse inkar eder.(İnsan 76/3) Peygamberimiz(sav) bu konuda örneklerin
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
'nda der ki; "Sana ait olan seni bulur."
Bundan yıllar yıllar önceydi, bir televizyon programında seyretmiştim. Bir genç kız evlilik yapıyor, hamileyken sair sebeplerden dolayı boşanmak istiyor. Kızın babası şart koşuyor "seni kabul ederim, ama bebeği değil!" Derken kız boşanıyor, ve bunlar bebeği bir internet sitesine şifreli şekilde ilan vererek satmaya çalışıyorlar.. Bu
“Dostoyevski der ki; Akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır. Oysa ki sevgi önce hak edilmesi gereken bir şeydir. İşte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi samimiyetsizdir…”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.