Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Felsefe ya da edebiyat yapma, diyorlar. Aslında bence suç bizde; dümdüz insanlarla derin konular üzerine konuşabilmeyi umuyoruz. Sonrası hayal kırıklığı…
Sanat Felsefesi: Yaratıcılığın Derinliklerine Bir Yolculuk Sanat, insan deneyiminin en önemli ve evrensel ifade biçimlerinden biridir. Geçmişten günümüze sanatçılar, eserleri aracılığıyla duygularını, düşüncelerini ve hayallerini paylaşarak insanlığın ortak mirasını oluşturmuşlardır. Sanat felsefesi ise sanatın doğasını, amacını ve anlamını
Reklam
Risale-i Nur
Çok tuhaf bir şey oldu. Ben dünya klasikleri, macera, aşk...vs tarzı kitapları okumaya bayılırdım yani bana o kadar çok zevk verirlerdi ki okuyunca kendimden geçerdim ki ben kitap okumaya 17 yaşında baya geç kalmış olarak başladım. Sonra birgün Risale-i Nur ile tanıştım açıkçası ilk başta anlamadım dili ağır konular derin vs. sonra nasıl olduysa beni kendine bir bağladı ondan aldığım zevki okuduğum birçok kitaptan alamıyorum. O kadar kalbime dokunuyor ki ve o kadar yaralarıma, sıkıntılarıma merhem oluyor ki. Bilemiyorum çok farklı bir duygu umarım herkese nasip olur ve umarım kendisiyle kurduğumuz bu bağı daha da sağlamlaştırırız ve hiç kopmaz....
Merve Çelik Babacan
SON Leyla artık hissizleşmişti. Salaş kıyafetleri, kabarık saçları onun ruh halini anlatıyordu. Evliliğinin altıncı senesin de iki çocuğuyla koşuşturmalı hayatın akışın da yuvarlanıyor gibiydi. Leyla kendi içinde ki ayrı düşüncesiyle ortada kalmış, o salaş bol kıyafetlerinin için de bir yerde göğsünü sıkan o hisle baş başa kalıyordu. Her ona
Bugün güzel bir söz okudum, üzerine kitap yazılabilecek bir söz: Bilgi yanıtta, bilgelik sorudadır. Ne kadar basit ama bence harikulade derin, küçük düşürmek ya da alay etmek için sorulan sorular elbette bu kategoride değil, bilgi edinmek için sormaktan bahsolunuyor. Annemize sorduk, babamıza sorduk bildikleriyle bizi bilgilendirdiler, sormaya devam ettik, bildik ve her soru bize bilgeliğin kapısını araladı, bildiğinin üzerine başka sorular sorqrqk, başka konular açarak yeni kapılar aralamaya çalıştık. Nefes aldıkça soracağız çünkü bilmek yalnızca bir an için bilmektir, bilgelik yani geniş anlamıyla küllîyen her şeyi bilmek asla erişilemeyecek olandır. Kim bilir belki nefes almayı bıraktıktan sonra da bilmek vardır... Mesela ölen öldüğünü bilecek midir? Ve mahşerde "her şeyi bilen"in bilgilendirdikleri olmak bile başlı başına bir statü demek olmayacak mı? Pek felsefe sevmem, filozof denen taifenin birbirinin yanlışını ortaya dökerek doğruya ulaşmaya çalışan fakat bunun için onlarca ömür yaşamaları gerekirken yalnızca bir tanesiyle iktifa ettiklerini bu yüzden hiçbir zaman mutlak doğruyu bulamayacaklarını düşünürüm öteden beri. Oysa sanırım şu an yaptığım şey teolojik felsefe gibi bir şey... Gece gece yanıtı dünyada olmayan soruları soruyorum kendime ve paradokslarıma gülüyorum ama ne güzel söz değil mi? Düşündürdü, güldürdü sonra tekrar düşündürdü...
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
Reklam
Esinlenme
Tek goz cift goz gibi goremez. Iki tane tek goz de, cift goz gibi goremez. Tek goz, derinligi algilayamaz. Peki 3. goz? Oyle bir goz var mi ? Oldugunu varsayarsak iki gozunu kullanan birinden daha derin seyler kavrayacagi kesin olurdu. Tek 2, cift 3 , uc goz ise 4. boyut mu ? Ne ise yarar bu 3. goz ? Bazi kaynaklara gore karsidan insana bakildiginda epifiz bezinin bulundugu noktaya denk gelindigi soylenir. Alin bolgesinde ortada tasvir edilir. Epifiz bezini arastirmaya basladiginizda ise isin icinden cikamaz hale gelir durum. Anunakilere kadar uzanir konu. Uzay-zaman, uzayli vb. Aslinda bu 3. goz fenomeni tabi ki gercek bir goz degildir. Daha manevi, ruhsal, bedene bagli olmayan duyulari temsil ediyor. Belki de vucud olarak yetersiz kaldigimiz durumlarda bunu bir bahane olarak sunuyor olabiliriz. Gezegenler arasi yolculuk su anda mumkun degil ama 3. gozunuzu acarsaniz ya da beyninizin yuzde yuzunu kullanabilirseniz bunlar mumkundur diye bir kolaya kacma hali olabilir. Bunlar her ne kadar ilgi cekici konular olsa da sosyal yasamimiza herhangi bir pozitif etkisi yoktur. Fala inanma, falsiz da kalma mantalitesiyle eglenceli olabilir. Gercek hayattan kopmayarak, bir yandan da cakralari acmaya calisarak devam.
Adolf Hitler
_Düşünce özgürlüğü, tüm kötülüklerin anasıdır. _Her kim bize karşı ayaklanırsa kendisini ölü kabul etmelidir. _Belki bazılarınız, Marksist Parti'yi yok ettiğim için beni affetmeyi başaramıyorsunuz. Fakat arkadaşım, ben diğer partilerin de tümünü yok ettim. Hepsi gitti. _Zayıfa acımak, doğaya ihanettir. _Hayatım boyunca tek bir şeye asla
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin. _Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz. _Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir. _Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
353 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.