En çok kır çiçekleri sevdik,
Hoyrat onca ele rağmen,
Çoğalıp hayata tutunma savaşı verdiler diye.
Her çiçek kendi toprağında büyümeyi beklerken, koparılıp başka mekanlarda solmaya terk edildi.
PapatyaDerya Sinecan · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
"Ne tuhaf! dedi Burak," Şu güvercin... het zaman aynı dala konuyor, sonra da başını bu tarafa çevirip saatlerce bekliyor, bizi gözetliyor sanki. " Derya pek saçma bulmuştu bu düşünceyi. Yine de onun için bir hikâye uydurup sevmişlerdi. Kuşa" Sansı" adını verdiler:"Sanmak" sözcüğünden türetmişlerdi, güya Sansı, onların yaşamlarının bekçisiydi, kötü bir şey olursa, kurbağa prens gibi dönüşecek ve onların yardımına koşacaktı.
Sansı hayatlarına girdikten sonra bir oyun geliştirdiler. Biri diğerine ne zaman" Nereden biliyorsun? " diye sorsa, diğeri mutlaka" Kuşlar söyledi", yanıtını veriyordu
Bir şeyden ne kadar kaçıyorsak o kadar bizi aynı hızda buluyor bence karma bunu gerektiriyor belki de kim bilir
Aşk ne güçlü bir duygu, hem tehlikeli hem masum ,bazen en yukarlarda bazen en dipte. Doğrusu,yanlışı,yasak olanı,takıntı haline gelişi türü öyle fazla ki tek tanıma uyumayacak kadar derya deniz.
Dünyaya geliş nedenimiz bile aşka bağlı
Selam ben Selen ve bugün uzun bir aranın ardından tekrardan sizlere bir kitap yorumu ile geldim, umarım okurken kitap hakkında bir fikir edinirsiniz ya da çoktan okuduysaniz fikirlerime katılırsınız.
İlk öncelikle konusuna gelirsek:
Karmen İtalyada yaşayan bir genç kız.
Annesi o daha küçükken vefat ettiği için 3 abisiyle birlikte ailesindeki