Benim açımdan klasik edebiyatımız günümüz edebiyatına göre beni kendine daha fazla çekse de kitabın orjinal metni gereksiz yer bulmuş. Halihazırda osmanlı türkçesi konuşmuyoruz ki yazarın dili orjinalinde ağır farsça kelimeler içerdiği için gereksiz görüyorum. Şair olduğunu bildiğimiz için deneme niteliğinde hikayelerinin derlenmesi hoş olmuş. Belki bir kitabı daha olsaydı ve tümden bir roman olsaydı nasıl olurdu acaba diye düşünmüyor değilim. Devrin müzmin hastalığı veremin verdiği pesimist duygu hakim kitabın havasına. Her halükarda okumaya değer bir eser.
İyi okumalar.
Eserde yer alan bu hikayeler sırayla şu isimleri taşımaktadır: "Nadim", "Validelik", "Jean", "Vedia'dan Bir Parça", "Vedia'dan Bir Parça Daha", "Valideleri Vefat Etmişti", "Zavallı Nuri", "Av Alemi", "Tarlada" ve
"MeftUr-ı Gayret" .
Mutlu bir
“Hazreti Peygamber’le arkadaşları bu yaşayış tarzı bakımından bütün İslam ümmeti için birebir birer örnektiler. Ve Müslümanlar bu örneğe bakarak O’na uymayı bir vazife sayarlardı.” diyor ve tasavvufun özünü böyle olduğunu da ifade ediyor. Hani bizde var ya, şimdilerde tasavvuf “çuların” tasavvufu satan, satışa çıkan, pazarlamaya çıkanların
“Memlekette bir tek Zübük ben miyim, aslında hepimizde var biraz Zübüklük. Biz Zübük olmaya zorlanmışız. Zübüklerden kurtulmanın birinci çaresi önce kendi zübüklüğümüzden kurtulmaya çalışmaktır” der kitabın kahramanı İbrahim Zübükzade.
Kimdir bu Zübük? Kendi çıkarı için her yolu mübah gören, dolandırıcılığı, yalancılığı, her türlü namussuzluğu
Edebiyat; insanın yaşadığı devrin toplumsal, siyasal, ekonomik, düşünsel atmosferinden etkilenerek, bunların etkilerini kendi ruh dünyasında özümseyip farklı bir bakışla estetik bir dokusu güçlü bir ürün ortaya koyması demektir. Yaşadığı devir ifadesi bizi yanıltarak sanatçının sadece kendi devrine odaklandığı hatasına götürmemelidir; zira her
Hangi taşı kaldırsam / Anamla babam / Hangi dala uzansam / Hısım akrabam / Ne güzel bir dünya bu / İyi ki geldim / Süt dolu bir torbayla / Şöylece çıkageldim / Kime elimi verdimse / Döndürüp yüzümü baktımsa / Kısmet kapıyı çaldı / Kör pınara su geldi / Ben şakıyıp durdukça öyle / Gülün kokusu geldi / Bebesi olmayana / Bunalıp da kalmışa / Acılarla