"O kadar büyük, o kadar yüce gönüllüsün ki beni de aynı derecede yüce gönüllü olmaya zorluyorsun. Ben kimseyle evlenemem, yani âşık olmadan evlenemem. Aşktan payımı ise geçmişte aldım..."
"Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak..."
Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken. Bu iş bunca güç olmak zorunda mı?