Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Otoriter ailenin en önemli koşullarını oluşturan ve küçük burjuva insanın yapısının oluşmasında en öz temel olan, cinsel çekinmeler ve zayıflıklar, din korkusunun yardımıyla gerçekleştirilir, böylelikle cinsel suçluluk duygusuyla dolu ve duygusal olarak ruhun en derin yerinde demirlenir. Burada din ilişkisi sorunu cinsel hazzın reddine dayanır. Cinsel zaafiyet, öz bilincin düşmesi sonucunu doğurur, bu da cinselliğin vahşileşmesiyle ya da katı karakter çizgileriyle telafi edilir.”
Bir din kendisini ne kadar sevgi dini diye gösterse de, o dini benimsemeyenlere karşı sert ve sevgisiz davranmak zorundadır. Zaten gerçekte her din, yalnız kapsamına aldığı kişiler için sevgi dinidir ve yine her dinde, o dinin dışında kalanlara karşı acımasız ve hoşgörüsüz davranılması en yakın bir olasılıktır.
Reklam
Mükemmel anlatım;
Dinler (başka şeylerin yanı sıra) bir değer ölçeğinin nesnelleştirilmesidir. Freud'un dinsel sistemlerde bütünleşmiş unsurlar –yani dinlerin avutma, bilinmeyeni açıklama ve bir ahlaksal yaptırımlar sistemi yaratma çabaları- için tek bir kaynaktan yaptığı oluşumsal türetmeyi biliyoruz. Dinlerin insan zihni üzerinde devam etmekte olan etkileri ve sentez başarıları, bütünleştirici imgelemlerine ve üç ruhsal yapının tümünün katkılarıyla beslenen, gelenekle doyurulmuş, birçok kişinin bu üç yapının birden taleplerini doyurmakta kullanabileceği bir örüntü sunan, toplumsal olarak birleştirici bütünler olmasına dayanır (ayrıca bkz. Leuba 1937). Din, sentez aracılığıyla, hem bu ruhsal yapılarla, hem de toplumsal uyumla (topluluklar oluşturma yoluyla) başa çıkmak üzere girişilen en aşikâr çabadır.
İsim tercihlerinde bir azınlık psikolojisi olarak sansürün uygulandığını da gözlemlemek mümkün olmuştur: "İlla 'Jewish' temalı olmasına gerek yok. Evrensel bir isim olsun tercih ederim. Muhammed, Ayşe koymıycaz tabi ki. Salomon da koymam! Yosi'yle de evlensem koymazdım [farazi olarak Yahudi biriyle evlenseydi anlamında]. Eren, Demir vs gibi isimler koyarım; anlamı olan güçlü olan kulağıma güzel gelen isim koymak isterim" (Yahudi, 38, Kadın) "Çocuk olursa 'Hari' adını koymayı düşünüyorum. Eşimin babası Hayri, onu çağrıştırsın, akrabaları 'Hayri' diyebilsin, nerden çıktı bu olmasın diye. Biz tek isim koymayı tercih ediyoruz." (Rum, 51, Erkek) "Yaşadığım coğrafyayı düşünerek ve bundan sonra ne olacağını nasıl olacağını bilememekten... İsmi ile din, dil, etnik kökeni sorgulanan bir toplumda yaşıyoruz bu nedenle söylendiğinde 'Yahudi' olduğunu çağrıştıracak bir isim koymak istemedim. Ben bunun şu anda zorluğunu çekmiyor olabilirim ama çocuğumun bundan yirmi sene sonra çekip çekmeyeceğinin güvencesi olmadığı için... Ama bir Müslüman ailede olsaydım 'Ali, Mustafa' da koymazdım. Aynı şey. Dünya insanı olabilecek, uluslararası dilde rahat kullanabileceği bir isim olsun istedim." (Yahudi, 43, Kadın)
Sayfa 298Kitabı okudu
Bu vahşiler tabu emirlerini çiğneyen birinin hastalanıp öleceğine sıkı sıkıya inanırlardır; aslında buna öylesine inanırlardı ki bir gözlemciye göre "hiçbir yerli aksini kanıtlamak için bir denemede bulunmamıştı."
Sigmund Freud
Bir hükümdarın "yanlızca korunması gerekmez aynı zamanda ondan korunulmalıdır".
Sigmund Freud
Reklam
İnsan için bir şeye inanıp bir başka şeyi reddetmek; inançtan inançsızlığa, inançsızlıktan inanca geçmek aynı ölçüde mümkün seçenekler olarak gözükür. Esasen insan ruhunda imanın yapılanması kadar, süreklilik kazanması ve gelişip olgunlaşması ciddi çabalar ve gayretler gerektiren zahmetli bir süreçtir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Gerçekte her din, yalnız kapsamına aldığı kişiler için sevgi dinidir ve yine her dinde, o dinin dışında kalanlara karşı acımasız ve hoşgörüsüz davranılması en yakın bir olasılıktır.
Sayfa 48 - Cem YayıneviKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.