Birbirinden hiç ayrılmayan kimseler arasında, kin ve sevgi duyguları her zaman artarak büyür; insan her an birbirini sevmek ya da birbirine daha beter diş bilemek için nedenler, bahaneler bulur.
Güzel şeyler düşün,beynini kurt gibi yiyen o kabusu bitir.Yüreğine kara ipliklerin ilmikleriyle attığın şu yeis düyümlerini birer birer çöz.Zamana diş bilemek yerine kendini mesut edebilecek daha muhteşem,daha görkemli ufuklar açmaya çalış.
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor.
_Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
DİŞ BİLEMEK
Husumetleri anlatmak için kullandığımız bir deyimimizdir, "diş bilemek." Hani şöyle, öfkenin insana yaptırabileceği bütün kötülükleri içine alır bu deyim. Açığını yakaladığı anda mahvetmeye, hayatını söndürmeye, rızkını kesmeye hazırdır birine diş bileyen kişi. Oysa deyim, hiç de öyle kötü bir hatırayı yansıtmaz.
Rivayete göre, sabah vakti Müslüman orduların karargâhını uzaktan keşfe çıkan bir Haçlı müfrezesi, onların sabah lacasında dereye indiklerini, ellerindeki ağaç parçalarını dişlerine aşağı yukarı sürdüklerini, sonra su ile ellerini, yüzlerini, ayaklarını yıkayıp gittiklerini görüp bunun ne olduğunu anlayamayınca bir nevi harbe hazırlık seremonisi yaptıklarına kendilerini inandırırlar. Gelip ordu içinde bunu dillendirdiklerinde, ortalık birbirine girer ve şu yolda cümleler yüksek sesle söylenmeye başlar:
— Müslümanlar, yine bilmediğimiz bir harp hilesi yapıyorlar anlaşılan. Hem bu sefer dişlerini de bileyerek bizi parçalamak niyetindeler. Başınızı kurtarın!
Zavallı Haçlı askerinin giysisi gibi kalbi de kararmış olmalı ki diş temizliği gibi bir medeniyet emaresini, kendi içinde bulunduğu vahşetle tevile kalkıyor ve zihninde mağlubiyeti kabul ediveriyor. Gerçekten de sabah namazından sonra atlarına binip düşman üzerine süren gaziler, karargâhı yerinde bulurlarsa da ordudan bir eser bulamazlar. Çadırlardan birinde yakaladıkları yaralı bir Haçlı askeri, tir tir titreyerek onlara şöyle der:
— Keşfe çıkan askerler, sizin diş bilediğinizi görmüşler. Bu haberi duyunca hiç kimse sizinle savaşmak istemedi ve benim gibi yaralıları da bırakıp çekildiler.
DİŞ BİLEMEK
Husumetleri anlatmak için kulandığımız bir deyimimizdir , ''diş bilemek ''Hani şöyle'' , öfkenin insana yaptırabileceği bütün kötülükleri içine alır bu deyim.Açığını yakaldığı anda mahvetmeye,hayatını söndürmeye,rızkını kesmeye hazırdır birine diş bileyen kişi.Oysa deyim hiç de öyle kötü bir hatırayı yansıtmaz.
Bir hadis-i
"Birbirinden hiç ayrılmayan kimseler arasında, kin ve sevgi duyguları her zaman artarak büyür; insan, her an birbirini sevmek ya da birbirine daha beter diş bilemek için nedenler, bahaneler bulur."