Kıyafetlerimdeki sefilliği, bedenimin iğrençliğini düşündükçe terler, utanç içinde kalbime ağrılar girerdi. Birçok insandan daha akıllı, daha kültürlü, daha asilken; birilerinin yanında bulunduğumda; ezik büzük, çaresiz hisseden, dışlanan, kendini savunmaktan aciz, faydasız, çirkin bir sinekten başka bir şey olarak görmezdim kendimi. Bunu yaşadığım her saniye öyle derinden hissediyordum ki; bir türlü geçmeyen bir aşağılık duygusu, dayanılmaz bir acı kaplıyordu içimi.
Boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.
Sayfa 90 - Metis Yayınları- 5.baskı, Eylül 2015Kitabı okudu
Reklam
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canını istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırılmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.
Artık acı hissetmiyordum.Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi:yüzümü okşayan hafif esinti;boş sokaklarla kapalı kapılar ve pencereler,insanlar tarafından dışlanma,aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu;her şeye,yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.Bu kadının istediğini yapma,istemediğini yapmama özgürlüğü vardı.Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama,her şeyden vazgeçme,çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme,tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama;bir erkeğe,evliliğe ya da aşka bağlanmadan özgür olma;tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın.Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse,ikincisi,üçüncüsü gelecektir.Tek bir adamı bekleme gereksinimli duymayacaktır.O dönmediği zaman üzülmeyecek,bir şey beklemeyecek,umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir.Hiçbir şey umut etmeyecektir artık,hiçbir şey arzulamayacaktır.Hiçbir şeyden korkmayacaktır,çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
Birçok insandan daha akıllı, daha kültürlü, daha asilken; birilerinin yanında bulunduğumda; ezik büzük, çaresiz hisseden, dışlanan, kendini savunmaktan aciz, faydasız, çirkin bir sinekten başka bir şey olarak görmezdim kendimi. Bunu yaşadığım her saniye öyle derinden hissediyordum ki; bir türlü geçmeyen bir aşağılık duygusu, dayanılmaz bir acı kaplıyordu içimi.
''Genç ve yalnız kadınları hedef alan seri katiller karşı cinse karşı baskın bir yetersizlik duygusu içindedirler, genellikle sosyal açıdan oldukça düşük bir seviyededirler ve buna dışlanma da eklenebilir; eğer bir işleri varsa yüksek sorumluluk gereken bir statüde değildirler ya da emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar..''
Sayfa 48 - Sonsuz kitapKitabı okudu
Reklam
126 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.