Kelime, Dîvânu Lügâti't-Türk isimli eserin sahibi Kaşgarlı Mahmut'un tespitine göre, Farsça kökenli olup bezrem/bezrâm )بذرم / بذرام kelimelerinden türetilmiş, 'sevinç günü' anlamına gelmektedir. Ancak Farsçada her zaman görülebilen z / z * (j / j) değişimi de göz önüne alınırsa kelimenin aslının Farsça olması ve bez(m)râm şeklinde tahlil edilmesi muhtemel görünmektedir. Böyle olunca bezrâmın, bez )بم ) "yiyip içme, konuşma meclisi" kelimesinin m sesi düşmüş şekli olan bez ile "hoş ve sevinçli" anlamına gelen râm kelimesinin birleştirilmesi sonucu elde edilen birleşik bir isim olduğu kabul edilebilir. Arapçada ise bayram karşılığı olarak sözlüklerde 'âdet halini alan sevinç ve keder, bir araya gelme günü' manalarını karşılayan el-'1yd/ العيد kelimesidir. Türkçede "toy" kelimesiyle ifade edilmiştir.
Enes
@enesbir
·
10 Nisan 22:44
Ufak bir girizgâhını yaptığımız bayrama, lügat âlimleri ne demiş, bu hâle nasıl gelmiş? Gelin bir de ona bakalım.
Kâşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügâti't-Türk'e şöyle başlar;
Esirgeyen, koruyan Allah'ın adıyla
"Allah'ın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir.
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır.
_Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu.
_İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz.
_Rasyonel olması gereken bir
İlgilisine ve üşenmezsem serinin tamamlanması dileğiyle, İştikakçiye saygı ve selam ile...
Yazı yaz - deyince bugün ilk aklımıza gelen şey, kağıdı kalemi elimize alıp aklımızda olanı veya olmayanı yazmaktır. Hatta kahvehane tekerlemesi olarak deriz ki" al eline kalemi yaz başına geleni" Fakat biraz düşünürsek yazının da yaz in da bundan
Sana bir bela ve sıkıntı gelince geçer diye sabret. Feleğin işinin böyle olduğunu bil ki uğradığın her musibette feryadı basmayasın.
Kaşgarlı Mahmud
Divanu Lugati't-Türk
Kâşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügâti't-Türk'e şöyle başlar;
Esirgeyen, koruyan Allah'ın (isimleri kanunları) ile
"Allah'ın, devlet güneşini Türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve Türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. Allah onlara Türk adını verdi. Ve yeryüzüne hâkim kıldı. Cihan imparatorları Türk ırkından çıktı. Dünya milletlerinin yuları Türklerin eline verildi. Türkler Allah tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. Hak’tan ayrılmayan Türkler, Allah tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. Türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. Böyle kavimler, Türkler tarafından her arzularına eriştirildi. Türkler, himayelerine aldıkları milletleri, kötülerin şerrinden korudular. Cihan hâkimi olan Türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için Türkçe öğrenmek gerekir.