Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.34
Kitabı okumayı düşünüyorum, hakkındaki incelemeleri okuyorum kitabı okuyup okumamaya karar vermek için. Ama o kadar olumsuz yorum varki okumaktan vazgeçer gibi oluyorum ama kitabın konusuna bakıyorum sevebileceğim bir kitaba benziyor ve kitabı okuyan, görüşlerine değer verdiğim birisine soruyorum. O da ben sevdim diyor ve kitabı okumaya
Yaşar kemal bin bir çiçekli bahçe yaşar kemalin konuşma ve yazılarından oluşuyor ve yaşar kemal bu kitabında kürt sorununu anlatıyor ve bazı yerlerde çok doğru tespitleri var doğru tespiti şu şekilde kürt ve türk kardeştir ancak zamanında kürtlere haksızlıklar yapılmıştır dilleri ve kültürleri yok sayılıp unutturulmuştur kürt halkının isteği ise yok sayılmamak ve kültürlerini özgürce yaşamaktır bu görüşlerine aynen katılıyorum zaten kürt açılımı ile yapılmak istenen de aynen buydu
Yaşar kemalin en büyük hatası ise pkk ya terörist diyememesi ve dağdaki leş kargalarını bize gerilla olarak tanıtmasıdır bende diyorumki teröre destek olmak anarşizm ve terörü savunmak fikir özgürlüğü değil teröre ve anarşiye yandaş olmak demektir ve bugün her normal insanın teröre karşı olması gerekir evet yaşar kemal diyorki dağdakiler gerilladır bende diyorum ki dağa çıkıp askerimle savaşanlar birer vatan hainidir ve idam şarttır
Evet dün ülkede yani 80 li ve 90 lı yıllarda ülkede kürt sorunu vardı ancak bugün kürt sorunu yoktur sadece terör sorunu vardır ve ülkemde her kardeşimin kırmızı çizgisi olmalıdır kırmızı çizgi ise şudur siyasetçilere değil güzele ve iyiye sahip çıkmak kötüyü eleştirmek hayırlı bir iş varsa milletçe tebrik etmek şehitlerimizi rahmet ve fatihalarla anmak nerede terörü destekleyen varsa buğzetmek askerime kurşun sıkanın yok olmasını istemek ve yapılan her işin tüm insanlık faydasına olmasını kalben desteklemek
124 syf.
9/10 puan verdi
Büyük bir hayaldir Yaşar Kemal. Kitaplarında ordan oraya sürüklenirsiniz. Mutsuz adam mutsuz sonu olur derler. Ben kitaplarında Mutsuz olduğunu anladım Yaşar Kemal'in. Bir adam bu kadar sade yazıp da bu kadar mı etkiler okuyucuyu? Pes doğrusu. Mutsuzsunuz ve mutsuz okuyucuyu en derinden etkileyeceksiniz. Gerçekten bu işin içinden çıkılmaz. Yaşar Kemal'in lafının üzerine de laf söylenmez. Kısacası diyorumki: "Etkile beni üstad. Öyle bir etkile ki, sayfalarına çizik attığım kitapların hiç birinde adın geçmesin. O süslü yazıların içinde kendi büyülerine kapılıp gidenlerin aksine sen olanca sadeliğinle yazdıklarını okumak büyük bir şereftir. Fakat üstaf yapma böyle. Mutsuz insanlara mutsuz son yazarak onları sevindirmezsiniz. Bakın şimdi benim sol yanım mutsuzluk atıyor."
İşte Yaşar Kemal okumak böyle birşey. Başkasına benzemez Yaşar Kemal. Yaşar Kemal okunmaz; yaşanır. Size de iyi yaşamlar... Böylesine büyük bir yazarın kitaplarına önceden bilgi alınarak başlanmaz. Önce okursunuz, okurken bilgilenirsiniz. Bu yüzden kitap hakkında hiç birşey yazmıyorum buraya. Okuyun ve görün. İyi kitaplar...
Retorik
Merhabalar
Felsefeye yeni başlayanlardanım. Ne kadar korkarak başlasamda farklı büyüsü beni içine çekti felsefenin. Felsefe hep karışık bir düşünce olarak empoze edilmiş olsada bize aslında hayatın ta kendisiymiş. Doğru yönlendirmeyle, doğru kitap seçimiyle artık felsefesiz yapamayacağımı anladım. aristoteles’in RETORİK kitabını okumak gündelik hayatı yaşamak gibi. Düşünmenin , sorgulamanın zevkini tatmak heyecan verici. Şimdi “felsefe senin için nedir” diyenlere diyorumki;
“Asfalt yoldan çıkıp orman yoluna sapmak gibi” olağanın dışına çık , kendini keşfet, düşün, sorgula, kendin ol. Felsefe hayattır. Retorik sanattır.
Önce reşat nurinin yaprak dökümünü okudum hüzünlendim arkasından acımak kitabının sayfaları arasında dolaştım ve hani müslüm baba bizi şarkıları dağıtır duman eder ya aynı şeyi bu iki kitap bana fazlası ile verdi belkide trajediye zaafım vardır acımak kitabı için tek kelime ile şunu diyebilirim dram trajedi hüzün kısaca 3 film birden devamlı okuyun okutturun şarkı diyorya duman oldum duman oldum ve bende diyorumki bir sadri alışık filminden çıkmış gibiyim reşat nuri eline sağlık duman ettin parçaladın dağıttın ne dersiniz bu kitaba da bir dizi çekelimmi yada dizi modası eskidi biz en iyisi film mi çekelim
88 syf.
8/10 puan verdi
Kitabı kitap yapan yegâne unsur nedir diye sorarsanız, tereddüt etmeden betimleme gücüdür derim. İşte bu kitapta o güç fazlasıyla mevcut.
Cruise gemisinin güvertesindeki satranç müsabakasını seyredenlerden biri de bendim, kendimi notasyon hesabı yaparken buldum. Ruhumu, kitabın atmosferine öyle kaptırmıştım işte. Bana bu edebi hazzı veren,
BA-YIL-DIM!
Bir yazarı keşfetmek, bir kitaba kavuşmak hemde hani bazen yeni tanıştığımız birisi ile aramızda öyle kuvvetli muhabbet dolu bir bağ olur ki ve sanki yıllardır ona hasretmişiz de ancak kavuşmuşuz gibi hissederiz ya tıpkı öyle.
Özkan ÖZE, nam-ı diğer Tarık USLU ile tanışmak, kitaplarına karışmak öyle güzel bir duygu ki her kitabında ayrı bir dünyaya ışınlanıyor, ayrı bir kimliğe bürünüyorum.
Uzun lafın kısası biz yetişkinler için alternatif o kadar çokki biri olmazsa diğeri olur. Seçer seçer geçeriz. Ama, konu 'Çocuk Edebiyatı' olunca öyle olmuyor. Kitaplar, o hassas terazi de tartılmıyor. İnce eleyip sık dokusan da bir yerde patlak verebiliyor.
Ama işte diyorum ya bi yazarı keşfetmek, onu tüm yönleri ile ele almak, incelemek ve her defasında da güzelliklerle karşılaşmak büyük nimet, hatta rahmet.
7'den 70'e gönül rahatlığı ile sevgi ile öneriyorum okuyun ve okutun.
(Sanırım bi Özkan ÖZE kitaplığı oluşturmam gerekecek. Henüz bikaç kitabını okumuş bikaç kitabını da okumak için almış olsam da bu gidişle bütün kitaplarımı edinmek isteyeceğim)
Ve son olarak diyorumki; bir çocuk gelişimci olarak yeni okuma hedefime, iyi ki ilk olarak bu kitap ile başlamışım.
Halk dilinde eşkıyalık demek kahramanlık demektir ince memed bu yüzden bir kahramanlık destanı sayılabilir çünkü mazlumun yanındadır bu da halkın haklı bir başkaldırısıdır eşkıyalık siyaset dilinde terör olarak gösterilir iktitadara yapılan bir başkaldırı sözkonusudur ama tabiki ülkede baskıcı bir yönetim söz konusu varsa ve yapılan bir
Bu bence en iyi kitaptı. Aksiyon hep var ve olaylar hep devam etti. Gamze nin zaten fiks hareketi olarak kitabı en boktan yerde bitireceğini biliyordum kaosu sever:)
Spoilerlı yorum
Aytun sonunda döndü ve o kadar yoktu ki alışmışım o gelince kitaba renk geldi ben diyorumki neden mahesi sevmedim mesela bu yüzdenmiş… aAytunum dimitriyi sevmedi ve nedeni belliydi ama orasında hala bokluk var bence dimitri gerçekten aylize değeer vermişti. Sethi ben seviyordum ve davranışına ğzüldüm ama bir bokluk ondna bekledim sonuçta onunda neftisten farkı yok. Son final kitabını bekliyorum ve sanırım seth ile olan savaş daha güzel olcak. Kafamda olan tek soru işareti simgenin hayatına karşılık yapılan anlaşma umarım gamzeciğim oradanda üzücü bir kaos çıkmaz….
Facebook'un İç Yüzü
kitap;
Bir kısım sanal çeteleri ile belki yüzbinlerce; imansız, edepsiz, utanmaz erkeklerimizin; iyi niyetle, eğlenmek amaçlı Facebook‘a giren 20‘li yaştan 50‘li yaşlara kadar olan kadınlarımızın, kızlarımızın, samimiyetini ve güvenini suistimal ederek onları yanlış yollara saptırdıklarını ve ve ve
onların kısa zamanlarda o yanlış yollara alışmasıyla; hiçbir Türk erkeğinin ve ailesinin; kadınını, kızını görmek istemeyeceği
ortamlara daldıkları ve ve ve
o ortamlardan aldıkları zevk uğruna; bir yandan yaşadıkları kötülükleri sır ederek, bir yandan da yaşayacakları felaketleri göze alarak devam ederken; adeta bağımlısı hale gelip, bir daha da çıkamaz hale geldikleri ve ve ve
benim de eğlenme amaçlı girip de; kadınlarımızı, kızlarımızı o
ortamlara götüren yolları fark ettikten sonra karar verip;
yaşıma, gerçek kişiliğime, karakter yapıma hiç uygun olmayan rollere bürünerek; büyük emekler vererek, küfürler hakaretler yiyerek; o ortamlarda bizzat bulunduğum 2 yıllık süreçte;
bir Türk erkeği, bir baba, bir abi, bir kardeş, bir amca, bir dayı ve dost olarak; takip ederek, görerek, konuşarak, şahit olarak;
öğrendiklerim ve anlattıklarımın ne derece vahim durumlar olduğunu belirtmek için ve ve ve
hızla artarak devam eden vahimliklere acil önlemler alınması için Facebook katılımcısı olan tüm ailelere farkındalık yaratmak amaçlı yazdığım bir kitaptır.
Arka kapak yazısı gayet açık. Bu nedenle diyorumki FARKINDALIĞI FARKETTİYSEK FARKETTİRELİM.... Okumanız tavsiyemdir
️ @ikinciadamyayinevi
️ #glcnkitaplığı
Halil Cibran'nın "Ermişin Bahçesi adlı bu eseri daha önce okuduğum" Ermiş"eserinin devamı niteliğindedir.
Ermişin Bahçesi bana Ermiş eseri kadar yalın gelmedi ama yinede içinden kendinize ait ,ders niteliğinde farkındalık yaratacak cümleler bulacaksınız.
Ermişin Bahçesi;El Musafa doğduğu adaya döner. Orada anne ve babasının mezarlarının olduğu bahçe vardır. Orada muritleriyle bir araya gelir. Onlara insa hayatındaki ilişkilerden, ayrılıklardan, yalnızlıklardan,zamandan,insanları doğayla birleştiren bağlardan söz etmektedir.
Ermiş kitabının bir yerinde diyorki;Tanrıyı devamlı yad etmek yerine,çevrenizdeki canlı, cansız bütün varlıkların farkına varın, onlar Tanrının dünyadaki simgeleri.
Etrafımıza baktığımızda gördüğümüz duyduğumuz, hissettiğimiz herşeydedir.
Tanrı'nın iyi kullarından olmak istiyorsak çevremize;çevremizdeki insanlara,hayvanlara, doğaya yani canlı cansız bütün varlıkları sevmeliyiz. Onları Tanrı bizler için yarattı. Bir bütünüz bu dünyada.hic birşey sebepsiz yere yaratılmamıştır.
Kitapta okuduğum aslında herkesin bildiği küçük bir kısımdan bahsedeceğim;
El Musatafa diyorki;Size diyorumki toprağa bir tohum ektiğiniz zaman siz daha yükselirsiniz;iyi sabahlar dileyerek komşunuzu selamladığınızda daha da engin bir denizi geçersiniz.
Bu küçük alıntı herşeyi anlatmaktadır.en azından sabah komşumuzu gördüğünüzde aklınıza geleceğini umarım:)
Iyi okumalar dilerim.
