- Ne o? dedi. Ne oluyorsunuz?
Kalın kemikli, iriyarı ama kupkuru biri:
- Donuyok, diye tekrarladı.
Katibin yüzü bok koklamışçasına buruştu:
- Donuyoruz desene Ian, hırt!
İşçinin çeneleri vuruyordu:
- Donuyok, diye tekrarladı.
- Donuyoruz de be!
- Donuyok!
- Mahsus mu yapıyorsun? Do-nu-yo-ruz!
- Do-nu-yok.
- Ayı efendim ayı. Donuyoruz!
-Diyemem katip efendi, dilim alışmış bir sefer, dönmüyor..
Araya lrgatbaşı girdi:
- Nefesini tüketme. Bunlar nerde insanlık nerde.
Katiple ırgatbaşı arka mağazalara gülüşerek giderlerken,
« Donuyoruzıı diyemeyen işçi eliyle arkalarından «Nah! ıı yaptı.
Sonra da iş arkadaşına döndü:
- Donuyoruz, dedi.
Arkadaşı güldü:
-Katibe niye demedin?
-Keyiftensin diye ...
-Keyiftensin diye mi?
-Keyiflensin diye. Bizi ayı, kendini adam bellesin fıkara!