CEMİL MERİÇ'İ TANIMA
Cemil Meriç, diyalektiği bir metot olarak uygulayan 'serazat' bir düşünür; sonunda titreyip kendine/yuvaya dönmüş, hidayete ermiş, hak yolunu bulmuş eski bir Marksist; Batı'yı tanıdığı ölçüde, ışığın ancak Doğu'dan gelebileceğinin farkına varmış eski bir batıcı; Doğu ile Batı ve/veya 'muhteşem bir mazi' ile
Bağlantı oldukça genişti ve görevin amacı, İtilaf devletlerince kabul edilecek biçimde tanımlanmıştı. Mustafa Kemal bölgede düzeni sağlayacak, silahların toplanıp güvenli bir yerde depolanmasını denetleyecek, ordunun 'şuralar' kurduğu konusundaki raporları araştıracak ve eğer bunlar gerçekse, uygulamaya son verdirecekti. Belgenin bu kısmını herhalde Harbiye Nazırının kendisi yazdırmıştı. 127 Ama ardından gelen maddelerde Mustafa Kemal'in parmağının bulunduğu belliydi. Yalnızca 9. Ordu ile Doğu ve Orta Anadolu'daki sivil yöneticiler ona bağlanmakla kalmıyor, daha batı ve güneydeki bölgelerin komutanları ve sivil yöneticileri de isteklerine uymakla yükümlü tutuluyorlardı. Gerçi Mustafa Kemal Harbiye Nazırlığına karşı sorumluydu, ama devletin diğer kurumlarıyla doğrudan doğruya bağlantı kurmaya da izni vardı. Bir bakıma Anadolu'nun Ankara'nın doğusunda kalan tümünden sorumlu hükümet yetkilisi sayılabilirdi. Mustafa Kemal'in, Harbiye Nazırının kendi resmi mührü üzerine imza atmaktan çekindiği konusundaki iddialarına inanmamak için hiçbir neden yoktur. 128 Konya'daki 2. Ordu Müfettişi Cemal ( Mersinli) , Mustafa Kemal' e böylesine olağanüstü yetkilerin niçin verildiği konusunda şikayette bulundu. Sadrazam yanıt olarak padişahın, aralarında güvene dayalı özel bir ilişki bulunan Mustafa Kemal'in yeteneklerini denemek için bu karara vardığını bildirdi.
23 öğeden 21 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.