Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
429 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
PEYAMİ SAFA & CUMBADAN RUMBAYA
Selam arkadaşlar Peyami Safa'nın Server Bedi takma adıyla yayımladığı eseriyle geldim. İsmi çok tuhaf geldi önce fakat içeriği oldukça güzel bir eser. Safa’nın birçok eserinde işlediği genel tem bu romanda da söz konusudur: Doğu-Batı ikilemi. Karagümrüklü Deli Cemile eserimizin baş kahramanı. Tek istediği oturduğu mahalleden taşınıp güzel
Cumbadan Rumbaya
Cumbadan RumbayaPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20201,001 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Ö𝓵𝓶𝓮𝔂𝓮 𝓨𝓪𝓽𝓶𝓪𝓴—𝓐𝓭𝓪𝓵𝓮𝓽 𝓐ğ𝓪𝓸ğ𝓵𝓾 İꪀᥴꫀꪶꫀꪑꫀ ’Ölmeye Yatmak’ romanı, Adalet Ağaoğlu’nun Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabıdır. Yazar, Cumhuriyet dönemi sonrası 1938-1968 yılına kadar olan dönemi ele almış. Atatürk devrimleriyle değişen toplumun İkinci Dünya Savaşı’nın da patlak vermesiyle siyasal çalkantılar ve ekonomik zorluklarla büyüyen kuşağını, Aysel karakteri ve çevresi üzerinden okuyoruz. Aysel’in, ailesi ile toplumsal çevre arasında kalmışlığı ve bu durumun ortaya çıkardığı sorunlar ve çelişkiler sürecinde yabancılaşmasını konu edinmiş. Romanda anlatılmak istenen düşünce, kahramanların hayat felsefeleriyle ifade edilmektedir. Kurgu dışında dönemi anlamak açısından onların kişilikleri, yaşam tarzları ile okuyana o dönem yansıtılmaktadır. O dönemle ilgili birçok okuduğum kitap olduğu için okuduğumdan fazlasını bulamadığımı belirtmeliyim. Sadece farklı olarak Doğu-batı ikilemi içinde kalan toplumu bir bütün olarak değil de birey olarak yansıtılmış. Her karakterim farklı karakteristik özelliklerinden toplumu görmüş olmamızı sağlamış yazar. Kadının toplumdaki yerini, birey olma yolundaki mücadelesini ve toplumsal yapıyı sorgulamış olması bakımından güzel bir eserdi. Kitaplarla ve sevgiyle kalınız
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,251 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
#Okudukbitti #ÖlmeyeYatmak (DarZamanlar1.kitap) Cumhuriyet dönemi ve sonrasındaki süreçte kadın olmak... Modernleşen ülkelerde kadın olmak ... Avrupaya yakın olan medeniyetin geldiği ilk yer Istanbul da ve Başkentte kadın olmak ... Ankara nin bir köy okulunda öğretmenlik yapan Dündar öğretmenin eserleri olan Aysel , Semiha, Ertürk, Ali...ve
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,251 okunma
211 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Aşkın İlk Hali Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın Romanı için "Kara Kitap'tan yoruldum, kısa bir roman yazayım dedim. Okysanusları koşarak geçeyim dedim, mümkün mü diye kısa roman yazmak. O da bende olmadığını düşündüğüm bir hüner, bir deneyim. Bana kalırsa Kırmızı Saçlı Kadın hem kısa, hem doğu-batı milli kimlik üzerine düşünme, şahsiyet ve
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,6bin okunma
286 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu yazıda ele alacağımız kitap, editörlüğünü Hakan Boz’un yapmış olduğu, Historia Yayınlarından çıkan, önsözüyle beraber on bölümden oluşan İttihat ve Terakki Cemiyeti Vatan Namus İttihad kitabıdır. İttihat ve Terakki denilince Türk toplumunda gözle görülür farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bir araya gelmesi mümkün olmayan insanlar ilginç bir
Vatan Namus İttihad
Vatan Namus İttihadHakan Boz · Historia Kitap · 201835 okunma
‘Yabandan Gelen Adam’
Türkiye’de ‘Yabandan Gelen Adam’ adıyla gösterilmiş bir Sergio Leone (1929-1989) filmi olan ‘‘Giù La Testa’, üzerinden yıllar geçmesine karşın, anlatımbilim açısından çözümlenmeyi hakediyor. ‘Yabandan Gelen Adam’, bir ‘spagetti batı filmi’ örneği. Spagetti batı filmleri, İspanyol ve İtalyan sinemacılarca çekildiğinden bu ad veriliyor. Filmin
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Ali ve Nino, aynı coğrafyada doğmuş ama farklı kimlikler ve kültürlere sahip iki insan. İkisi de varlıklı ailelerden geliyor ama ailelerinin hayata bakışlarından sofra kurallarına kadar her şey birbirine o kadar uzak ki... Bu aşk daha eski zamanlarda yaşansa Kerem ile Aslı gibi zıt olabilirdi ama iki karakter de kendi kimliklerinin yanına bir de Rus kimliğini ekliyor. Ruslaşmaya başlayan bölge, Rus gelenekleri ve eğitimi ikisini ortak bir noktada buluşturuyor ama bu buluşma onları hem kavuşturan hem de önlerine engel olarak çıkan bir unsur haline geliyor. Ali ve Nino bence yalnızca aşk öyküsü değil, çok kısa sürede büyük bir değişim yaşayan Kafkasya'nın ve bu değişim içinde bir arada kalmaya çalışan iki aşığın öyküsü. Çünkü kitaba bence en büyük değeri Azerbaycan'ın kurulma mücadelesi ekliyor. Bir yanda Rus kültürü altına giren ve Ruslaşan diğer yanda Bakü'yü Türklerle kurtarmaya çalıştıkça Türk olduğunu hatırlayan bir diğer yanda ise birkaç asır önce Osmanlıyla olan sünni - şii çatışmasını unutmayıp ne Rus ne de Türk yalnızca Şii kalmak isteyen bir halk. Bu çatışmanın içinde bir de baba - oğul arasında geçen doğu - batı çatışması, Ali'nin refah ve vatanseverlik arasında yaşadığı ikilemi ve iki aşığın her şeye rağmen bir arada olma çabası. Harika bir kurgu içine yerleştirilen gerçek bir tarihin öyküsü. Tek bir kitapta her şeyi dengeli şekilde almak, yormadan akan cümleler, kendiliğinden hayale gelen betimlemeler... Her şey çok güzeldi. Mutlaka öneririm.
Ali ve Nino
Ali ve NinoKurban Said · Elhamra Yayınları · 20182,472 okunma
Kültür/Uygarlık ikilemi..
Tüm kültür, dinin insan üzerindeki veya insanın kendi üzerindeki tesirinden ibarettir;bütün uygarlık, zekanın tabiat ve duş dünya üzerindeki tesiri demektir.
Sayfa 87 - Klasik YayınlarıKitabı okudu
Modernleşme Çelişkisi
Haclı Seferleri dönemi Avrupa açısından hem ekonomik hem de kültürel alanlarda tam bir devrim başlatırken, Doğu'da bu kutsal savaşlar ve karşılığındaki "cihat", uzun yüzyıllar sürecek bir gerilemeye ve aydınlık düşmanlığına yol açar. Her taraftan kuşatılan İslam âlemi kendi kabuğuna çekilir. Ürkekleşir. hoşgörüsünü yitirir, savunmaya çekilir, kısırlaşır: gezegen çapındaki evrim sürüp Müslümanlar kendilerini bu gelişmenin iyice dışında kalmış hissettikçe de söz konusu tavırlar kökleşir. Bundan böyle ilerleme, "öteki" anlamına gelmektedir. Modernizm, "öteki"dir. Kendi kültürel ve dinsel kimliğini Batı'nın simgelediği bu modernizmi yadsıyarak ifade etmek zorunlu muydu? Yoksa tam tersine kimliğini kaybetme riskini göze alıp kararlı bir biçimde modernleşme yoluna girmek mi gerekirdi? Ne Iran ne Türkiye ne de Arap dünyası bu ikilemi çözmeyi başarabildi; bugün hâlâ cebri Batılılaşma evreleriyle, yabancı düşmanlığı rengine de bürünen aşın gericilik evrelerinin birbirlerini, çoğunlukla da şiddet yüklü bir biçimde izlemelerinin nedeni işte bu çözümsüzlüktür.
Sayfa 242 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
79 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.