“Ölüm, yaşayanların sorunudur. Ölülerin sorunları yoktur. Bu dünyada, birçok yaratık arasında, yalnızca insanlar için ölüm bir sorundur. Oysa insanlar, doğum, gençlik, cinsellik, hastalık, yaşlılık ve ölüm açısından hayvanlarla aynı kaderi paylaşırlar. Fakat tüm canlılar içinde sadece insanlar ölecek­lerini bilir; sadece onlar sonlarını öngörebilir, ölümün her an gelebileceğinin farkındadır”
55. Kendilerine yol gösterici ayetlerimiz ulaştığı hâlde, insanları iman etmekten ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan tek sebep, önceki milletlere uygulanan yasaların kendi üzerlerinde uygulanmasını veya kendilerine vaadedilen cehennem azâbının bir an önce gelip karşılarına dikilmesini beklemeleri, bu istekleri hemen gerçekleşmeyince de
Sayfa 379Kitabı okudu
Reklam
Çok geçmeden ölüm anahtarlarının elektronik ortam üzerinden veda etme yolunda iyi bir fırsat sunduğu görüldü. Bunun üzerine insanlar bilgisayarlarını parola göndermek yerine ölümlerini dostlarına duyuran e-postalar gönderecek şekilde programlamaya başladılar. Bu e-postalar "Görünüşe bakılırsa ben öldüm," diye başlıyorlardı. "Bu fırsattan istifade size hep dile getirmek istediğim şeyleri ileteceğim..." Bir süre sonra insanlar mesajları gelecekteki bir tarihte gönderilmek üzere programlayabileceklerini fark ettiler: "87. doğum günün kutlu olsun. Ölümümden bu yana yirmi iki yıl geçti. Umarım senin hayatın mutluluk içinde devam ediyordur."
Domingo Yayınları - V. Baskı: Ekim 2016 - Çeviri: Duygu AkınKitabı okudu
Şu Dünyada ne kadar çabuk gelip geçiyoruz!..Yaşamın ilk çeyreği yaşamdan nasıl yararlanacağımızı öğrenmeden geçiyor; son çeyreği ise yararlanmaktan vazgeçtikten sonra geçiyor. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki yaşamayı bilmiyoruz ve yaşayamıyoruz üstelik yaşamımızın iki gereksiz ucuna ayıran aralıkta bize kalan zamanı dörtte üçü uyku, çalışma, sıkıntılar, acılar ve korkularla tükeniyor. Yaşam kısadır ama kısa sürdüğü için değil kısa olan bu zamana keyfini neredeyse hiç çıkaramadığımız için ölüm anının doğum anından uzak olmasının bir anlamı yoktur bu mesafe iyi doldurulamadıgından yaşam her zaman kısadır.
Sayfa 343 - ALFAKitabı okudu
Bozkurtlar Diriliyor'da Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi Bozkurtların Ölümü'nde olayların tarihini sık sık veren Atsız, Bozkurtlar Diriliyor'da bunu yapmaz. Sadece romanın ikinci kısmının başlığında bir tarih verilmiştir: "İhtilâlden Kirk Yıl Sonra (679 yılında)" (s. 7). Birinci kısmın başlığı "İhtilâl
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Reklam
195 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.