Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
Reklam
Bu dünyada, birçok yaratık arasında, yalnızca inanlar için ölüm bir sorundur. Oysa insanlar, doğum, gençlik, cinsellik, hastalık, yaşlılık ve ölüm açısından hayvanlarla aynı kaderi paylaşırlar. Fakat tüm canlılar içinde sadece insanlar öleceklerini bilir; sadece onlar sonlarını öngörebilir...
Sayfa 9 - İletişim, 1. BaskıKitabı okuyor
Keşiş ölüleri ve kafatasları...
Keşişler öldüklerinde gömülüyorduysa da üç yıl sonra bedenleri topraktan çıkarılırdı. Bu zaman içinde azizlerin dışında diğerlerinin kemikleri etlerinden arınmış olurdu. Temiz kemiklerin üzerine şarap dökülür ve kafatasının dışında bütün kemiklerin manastırın ortak mezarlığına gömüldüğü cenaze töreni yapılırdı. Ölenin ismi, doğum ve ölüm tarihleri ile birlikte kafatasının üzerine kazınır ve sonra kafatası diğer kardeşlerinin yanında sonsuza kadar kalmak üzere manastırın ölülerin geçici olarak saklandığı bölmesindeki rafa konurdu.
Sayfa 79 - Özne YayıncılıkKitabı okudu
Mezarlıklar
Mezarlıklarda şapel bulunmaz. Mezarlar Amerika' da olduğu kadar derin değildir, çoğunun etrafında da parmaklık olmaz. Şark'ın mezarlıklarında hiçbir şekilde intizam yoktur. Mezarlıkları temiz tutup güzel ve cazip mekanlar haline getirmek için herhangi bir gayret gösterilmez. Umumi mezarlık bulunmaz; her milletin kendi mezarlığı vardır.
Sayfa 213
#yaşam
"Yaşam, üzerine geçirdiğin kıyafetlerinden sadece biridir ve gardırobunun üzerinde "yeniden diriliş” yazmaktadır. Giydiğin elbise, en sevdiğin elbisendir. Sıcaktı ve onu üzerinden çıkarmak istemezsin. Yıllardır giydiğin için onu teninin bir parçası gibi hissetmeye başlamışsındır. Üzerinden çıkaracağın zaman, derinin de yüzüleceğinı zannedersin. Ölüm, en son kimliğinin ölümüdür. Ölüm, şaşkınlıktır. Ölüm, boğazı dar bir kazağı üzerinden çıkarmaktan daha çok acı vermez."
Reklam
#yaşam
Yaşam, üzerine geçirdiğin kıyafetlerinden sadece biridir ve gardırobunun üzerinde "yeniden diriliş” yazmaktadır. Giydiğin elbise, en sevdiğin elbisendir. Sıcaktı ve onu üzerinden çıkarmak istemezsin. Yıllardır giydiğin için onu teninin bir parçası gibi hissetmeye başlamışsındır. Üzerinden çıkaracağın zaman, derinin de yüzüleceğinı zannedersin. Ölüm, en son kimliğinin ölümüdür. Ölüm, şaşkınlıktır. Ölüm, boğazı dar bir kazağı üzerinden çıkarmaktan daha çok acı vermez.
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Vücut sıcaklığı dinlenme sıcaklığının sadece 3 derece üzerine çıkarsa, bir Amerikan ıslıklı tavşanı ölecek ve bu, iklim değişikliğinin zaten önemli ölçüde ısınmaya neden olduğu bölgelerde hızlı bir şekilde olabilir. Yaz sıcakları yükseldikçe,Amerikan ıslıklı tavşanları sıcaklıktan kaçmak için tünellerinde daha fazla zaman geçirir.Böylece, yiyecek toplamak için daha az zamanlar olur. Yiyecek eksikliği ölüm oranlarının artmasına neden olmuştur ve doğum oranları düşmüştür.Islıklı tavşan popülasyonların bazıları yok olma noktasına kadar azaldı.
Bu dünyada, birçok yaratık arasında, yalnızca insanlar için ölüm bir sorundur. Oysa insanlar, doğum, gençlik, cinsellik, hastalık, yaşlılık ve ölüm açısından hayvanlarla aynı kaderi paylaşırlar. Fakat tüm canlılar içinde sadece insanlar öleceklerini bilir.
Reklam
1830-1850 yılları arasında çok sayıda dikkate değer şahsiyet Kaf­kasya'da boy gösterdi. Bu adamlardan bazıları, tarih sahnesinden silinmeden önce oldukça büyük roller oynadı. Bazıları, tarihin arka odasında hiç gelmeyecek sırasını bekledi. Bazıları, uçsuz bu­caksız bozkırı aşıp göğe doğru yükselen dağların gölgesinde bir­kaç saat geçirdi ve
Dionysos üzerine
‘’Dionysos doğum, ölüm ve yeniden doğum konularında sunduğu çerçeve içinde, bir mitolojik bütündür; sıradışı ve çok gösterişli bir gücü vardır; bunlarla birlikte gerçekliğini de her zaman duyurur. Bitkiler dünyasının, mevsimlerin yenilenmesinin tanrısıdır ama bunlardan daha çok, insan ve hayvan üretkenliğinin tanrısıdır. Tutkusal coşkunun temsilcisidir; bu kimliğiyle iç engellemelerimizden oluşan zincirlerin kopuşunu, yok oluşunu simgeler. Toplu eğlentilerin gevşemelerin, hep birlikte sarhoşluğa dalmanın tanrısı kimliğiyle insanın içinde varolan fakat ahlaksal ve toplumsal kuralların kösteklediği usdışı davranma dürtülerinin özgür bırakılmasına destek olur. Üretkenlik ve diriliğin taşkın görünümüne bürünmüş kimliğiyle, kurulu düzenin değişmez karşı koyanıdır. Bir yandan dışa yönelmenin -bu dışa dönüşler Dionysos alemleri denilen eğlentilerde somutlaşır-, öte yandan, başlangıçta varolan Khaos’un yeniden ortaya çıkışının temsilcisidir. Dionysos tapıncında o çok öne çıkan cinsel tadı fark etmek için, törensel geçitlerin başında götürülen simgenin bir erkeklik organı olduğunu ve var olmanın ilk amacını Dionysos’un kendi iki eşeyliliğiyle ortaya koyduğunu anımsamak yeter.’’
Sayfa 103 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Olga Nesterova ve Aleksandr Bestujev Marlinski'nin talihsiz aşkı
...Mezar taşının bir yüzünde Nesterov'un adı, doğum ve ölüm tari­hi (1814-1833) yazıyor. Diğer yüzüneyse solmuş ve dalından ko­parılmış bir gül işlenmişti. Altında tek bir kelime yazıyor: SOUDBA yani KADER. Mezar taşına daha sonra bir yazı eklenmiş. 1860'larda Kafkasya'yı ziyaret eden Alexandre Dumas, Hazar'a tepeden bakan mezarlı­ğa gelince Olga Nesterov'un hüzünlü aşk hikayesini duymuş. O kadar etkilenmiş ki ileride sık sık alıntı yapılan ve Nesterov'un mezar taşına işlenen şu güzel satırları kaleme almış: 20 yaşında güzel bir aşıktı o. Bir akşam, rüzgarda Yaprakları dökülmüş bir gül gibi düştü. Ey ölüler yurdu, üzerine çok gitmeyin onun. Canlıların yurdundan hiç yük olmadan geçti o. Bestujev unutulmaya yüz tutsa da Olga Nesterov'un hatırası, Dumas'nın satırları sayesinde Rusya sınırlarının ötesinde de ta­zeliğini koruyor.
… mumun alevinin karşısında duran uyanık kişi artık okumaz. Hayatı düşünür. Ölümü düşünür. Alev geçici, eğreti ve zindedir. Bu ışığı bir esinti yok eder; bir kıvılcım yeniden yakar. Alev kolay doğum ve de kolay ölümdür. Hayatla ölüm burada gayet iyi bağdaştırılabilir. Hayatla ölüm, kendi imgeleri içinde, tam karşıttır. Varlık ve hiçlik üzerine diyalektiklerini basit mantık üslubunda sürdüren filozofların düşünce oyunları, doğan ve ölen ışık karşısında dramatik biçimde somutlaşır. Ama daha derinden hayal kurulduğunda, hayat ile ölüm arasındaki düşüncenin bu güzel dengesi yitip gider. Bir mum düşçüsünün yüreğinde şu sönme sözcüğü nasıl da çınlar! Sözcükler kökenlerini bırakıp gider ve yabancı bir hayatı, basit karşılaştırmaların tesadüfünden ödünç alınma bir yaşamı yeniden yaşarlar kuşkusuz. Sönmek fiilinin asıl öznesi hangisidir? Hayat mı mum mu? Metaforlaştırıcı fiiller en kuraldışı, en acayip özneleri eyleme geçirebilir. Sönmek fiili herhangi bir şeyi öldürebilir; bu bir gürültü olabileceği gibi bir kalp de olabilir, sevgi kadar öfke de olabilir. Ama asıl anlamı, ilk anlamı öğrenmek isteyen, bir mumun ölümünü hatırlamalıdır. Mitoloji bilginleri, gökyüzünün gösterileri içinde ışığın dramlarını okumayı bize öğrettiler. Ama bir hayalperestin odasındaki aşina nesneler evren mitleri halini alır. Sönen bir mum, ölen bir güneştir. Mum gökteki yıldızdan bile daha yavaş ölür. Fitil boynunu büker, kararır. Alev afyonunu kendisini saran gölgenin içinden alır. Ve alev ölür; uykuya dalarak ölür.
248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.