Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Selanik'te doğduğumdan- Yahudi olduğumu söylemek istiyorlar
Cavit, izlenen politikaya almaşık, tedrici bir gelişme stratejisi için yabancılardan yardım isteyebilecek bir kişi olduğundan öldürülmüştü. Mustafa Kemal yabancıların müdahalesinden çekiniyordu. Cavit ise yabancı ülkelerle güçlü bağları bulunan gizli mason derneğinin üyesiydi. Fransa'nın mali çevreleriyle bağlantıları vardı ve hem Fransız Hükümeti hem de Rothschild kuruluşu, onun adına Ankara'ya başvuruda bulunmuştu. 49 Selanikli bir 'dönme' aileden geldiğinden ve düşmanları ona Yahudi Cavit adını taktığı için, Mustafa Kemal'in destekçileri arasındaki geri kafalılar tarafından sevilmiyordu. Ama Mustafa Kemal'in Yahudiler konusunda önyargıları yoktu. Bir gün çocukluk arkadaşı Nuri'ye ( Conker) , "Benim için bazı kimseler -Selanik'te doğduğumdan- Yahudi olduğumu söylemek istiyorlar. Şunu unutmamak lazımdır ki, Napolyon da Korsİkalı bir ltalyandı. Ama Fransız olarak öldü ve tarihe Fransız olarak geçti. İnsanların içinde bulundukları cemiyete çalışmaları lazımdır," demişti.
Teodor Herzl, fikirlerini duyurmak için 1897 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde bir Yahudi Kongresi topladı. Bu,Yahudiler'in Filistin'e dönme hareketini ifâde eden siyo- nizmin ilk kongresidir. "Siyon" kelimesi Kudüs yakınında bir dağın adıdır. Herzl yahudilerce siyonizm hareketinin babası ve İsrail Devleti'nin kurucusu kabul edilmektedir.
Filistin Dramı'nın Düşündürdükleri
Filistin Dramı'nın Düşündürdükleri
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Reklam
1980
12 Eylül'den bir gün önce arabayla rahmetli babam kardeşlerim ve Annem yola çıktık ve 12 Eylül günü Almanya'ya girdik... 1980 dikkatinizi çekiyorum.. o gün ne hissettiysem, tüm samimiyetimle bugün de aynısını hissediyorum... keşke diyorum keşke gelmeseydik.. şimdi bana bir sürü içinden sayacak arkadaşlar var Yok burada yaşayanlar kurulu düzenimiz falan hikayesi ama Almanya'nın son İsrail'deki olaylardan sonra İslam düşmanlığını aşikar bir şekilde yapması bizim için son damla olması gerekiyor ve Vatanımıza dönme planlarını yapmamız gerekiyor 1939 ile 1945 yılları arasında Sözde 6 milyon bu rakam Benim nazarımda biraz daha az ama sonuçta bir soykırımı yapıldı Ve o Yahudiler de yüzlerce yıldır Almanya'da yaşıyordu Yani bu Alman milleti çok şeye gebe emin olun 1945'te Savaşı bittiğinde avam tabakası bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu her şeyi Hitler organize etti dediler ama herkesin her şeyden haberi vardı Neyse sesli düşündüm varsayın tartışmaya zemin hazırlamak istemiyorum
Romalıların zulmünden pek çok yahudi kaçışıp, Dünya'nın muhtelif yerlerine yayıldılar. Esâsen, Yahudiler'in millî dili olan İbranice'de "ibrânî" kelimesi "göçmen" mânâsınadır. Bu târihten itibaren tam da bu kelimenin medlûlüne uygun bir hayat yaşamaya başladılar. Fakat sağa sola dağılan yahudilerde tekrar Kudüs'e dönme arzusu hiçbir zaman zâil olmadı.
Sayfa 32 - Sebil YayıneviKitabı okudu
YAHUDİ TARİHİNİN HÜLÂSASI
Yukarıda ifade etmiş olduğumuz gibi milâddan önce 1250 yılında bu bölgeye gelen Yahudiler, giriştikleri fetih hareketlerinin sonunda, ancak Hazreti Dâvûd -aleyhis- selâm- zamanında Kudüs'ü ele geçirmeye muvaffak olmuşlardır. (Miladdan önce 1000) Onun evladı, Süleyman -aleyhisselâm- bölgede tam bir hâkimiyet tesis ederek Yahudi Devleti'ni
Sayfa 31 - Sebil YayıneviKitabı okudu
·
Puan vermedi
Hitler Öncesi Berlin
1930'ların başı... Hitler iktidara gelmeden önceki birkaç yılı, Hitler'in ve nazilerin yükselişine toplum içindeki gözlemlerle kademe kademe aktarıyor. . Ölmeden Önce Okumanız Gereken 100 Kitap'tan biri . Yazar bir İngiliz. Kurgu bir eser olarak planladığı romanda da yazar kimliği ile var oluyor. Ancak kitap romandan çok günlük niteliğinde. Objektif bir biçimde kayıt tutmaya çalıştığını kitabın başında belirtiyor. " Ben kayıt yapan, düşünmeyen, epey pasif, objektifi açık bir kamerayım."der. . Savaş öncesi Berlin; renkli, kozmopolit ve özgürdür. Oyuncu olmak isteyen genç kızlar, Yahudiler, Nazi sempatizanları, komünistler, zengin iş adamları ve hasta kadınlar... 6 bölümde sıra ile boy gösterirler. Kah Nowaklar 'ın kaba, yoksul, sıkışık dünyalarına gireriz kah Landauerler'in zengin ama zarif evine. . Ama en unutulmaz kişi elbette Sally Bowles kitabın filmini sırf Sally için izlemek istiyorum. . Son bölüm olan Berlin Günlüğü' nde Nazi şiddeti iyice tırmanmış, günlük hayatı etkiler duruma gelmiştir. Hitler'in hükümeti kurması ile beraber yazar da artık İngiltere'ye dönme hazırlıklarına başlar. . Renkli karakterlerine rağmen oldukça hüzünlü bir kitap , siyah beyaz bir fon canlandırıp gözümün önünde. . II Dünya Savaşı meraklılarına sevgi ile tavsiye ederim.
Hoşça Kal Berlin
Hoşça Kal BerlinChristopher Isherwood · Yapı Kredi Yayınları · 201869 okunma
Reklam
Isparta İl Vaizi Ayşeli Polat'ın kaleminden yazdıklarını okuyupta ürpermeyen olmaz sanırım.. 1991 yılında İlahiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisiydim. O yıldan beri aktif olarak vaaz ediyorum. Vaazlarımda gerek Efendimizden önceki kavimlerin, iman ettikleri için gördükleri fiziki ve psikolojik şiddeti, gerekse Efendimiz (as) ve ashabının Mekke
1948, İsrailliler için birbiriyle çelişen iki şeyin meydana geldiği bir yıl: Bir yandan Siyonizm, diğer bir ifadeyle Yahudi ulusal hareketi, çok eski bir hayali, iki bin yıllık bir sürgünden sonra anavatana dönme hayalini gerçekleştirdiğini iddia etti. Bu açıdan bakıldı­ğında, 1948 İsraillilerin kolektif belleğinde "mucizevi bir olay”dır. Diğer yandan, 1948 yılı Yahudi tarihindeki en kötü sayfayı da içerir. O yıl Yahudiler Filistin’de, geçen iki bin yıl boyunca başka hiç­ bir yerde yapmadıkları şeyleri yaptılar.1948’de olanların nedeni üzerine tarihsel tartışma yürütülmese bile, siyonist hareketin do­ğuşu ve başarısı sonucunda Filistin’in yerli halkının başına gelen korkunç trajediyi kimse sorgulamıyor.
Sabatay Sevi, 17. yüzyılın ikinci yarısında mesihlik iddiasıyla ortaya çıkıp, İsrail rüyası gören Yahudiler'i heyecanlandırdı. Dünyanın dört bir tarafındaki Yahudiler, mesihlerinin kendilerini Filistin'e götüreceğine inanarak göç hazırlıklarına başladılar. Ancak ortalık karışıp, hadiseler Osmanlı yöneticilerinin kulağına gidince, sözde mesihe "mucizeni görelim, çırılçıplak soyunarak okçuların karşısına geç, eğer ok işlemezse mesihliğin kabul olunacak" denildi. Fakat bu sözleri duyan Sevi, hemen tövbekâr olarak Müslüman oldu. Ancak mesele orada bitmedi. Sabatay Sevi görünüşte Müslüman olmuştu. Müridleri de onu takip ettiler. Bunun üzerine "dönme" adı verilen ve günümüze kadar gelen topluluk ortaya çıktı..
Sayfa 11 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
167 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.