Avrupa'nın Rönesans'tan beri hem vazgeçemediği, hem dışladığı iki ülke Rusya ve Türkiye'dir. Batılılaşma ve modernleşme olgusu ile sancılı biçimde ilk defa yüz yüze gelen iki ülkeden biri Türkiye ve onun yanında dikkat ederseniz "Rusya" diyorum. Avrupa'yı sadece bir Hıristiyan kulübü olarak görme sloganı bir noktayı kaçırıyor: Rusya Hıristiyandır; fakat, her şeye rağmen dışlanmaktadır.Haydi, 1 8. yüzyılda Rusya'nın dışlanması anlaşılabilir; ama 19. ve 20. yüzyılda insan "Niye? " diye soruyor; çünkü siz
Mendeleyev'siz bir kimya düşünebilir misiniz? Loboçevski olmadan bir matematik, acaba Tolstoy, Dostoyevski olmadan bir edebiyat düşünebilir misiniz? Rus romanı Fransız edebiyatını geçen bir romandır. Pek öbürleri düzeylerinde olmasa da Çaykovski, hatta "Güçlü Beşler" denen Rimsky-Korsakov, Borodin, Glinka,
Mussorgsky, Glozunov vs olmadan bir musiki düşünebilir misiniz? 19. yüzyıl boyunca belki Rus resmi olmadan resim düşünebilirsiniz; ama, işte 20. yüzyılın başında Chagall ve diğer Rus avangardları olmadan dünya resmini düşünebilir misiniz? Oysa Avrupa medeniyetinin, kültürünün sütunlarından biri olan bir kültür ve halk dahi, pekala Avrupa'nın dışında düşünülmektedir.
Sayfa 8 - İş Bankası Kültür Yayınları