Bazı insanları yolundan döndüremezsiniz. Hâk aşığı, Allah dostudur onlar. Onlar aşklarına meftundur. Bâtıl karşısında konuşmaktan çekinmez, tüm işkencelere katlanır, Ahad lafsını eksik etmezler dillerinden..
Onlar için başkasının tek damla gözyaşının sebebi olmak yerine Azrail ile buluşup Hâkk’a yürümek daha evlâdır.
Tarihsel anlamda ne kadar çok önderi var Hâk davasının Hamd olsun. Ne mutlu onlara, Rahmete nail olanlara..
Güney Afrika’da Hâk davanın önderi rolünü üstlenen İmam Harun’un hayat hikayesi, yaptıkları, yaşadıkları.. Zulmün, zalimliğin haddi hesabı yok. Zaten kelimeler de kâfi gelmiyor yaşadıklarını anlatmaya. Ben okurken kalbim eridi yapılan zulümler karşında, sen nasıl dayandın kardeşim? Şuurlu müslüman! Yaşadığın günlerce açlık ve paramparça olmuş vücudunla yatarak dâhi ettiğin secdeler..
Ey nefsim, sen rahat içinde her yediğin lokmada aç kalan, saçma sapan sebepler üretip güzel mekanlarda kılmadığın namazlarında paramparça vücudu ile kıbleye yönelen, bu kardeşini hatırlayasın. Onun teslimiyetini, bağlılığını, aşkını..
Müslümanlığın gerekleri bu ise, bizim yaşadığımız hayat nedir? Rahat ve konforluk içerisinde dâhi Rabbinin huzuruna gidemeyen bu hâl nicedir? Ben söyleyeyim.
Biz; Müslüman kimliği altında görmeyen, duymayan, bilmeyen canlı cesetleriz.. Peki o zaman bu kardeşimiz, ecdad, âlemlere Rahmet Efendimiz (s.a.v) neden çekti onca acıyı?
Müslüman olmak ile iş bitmiyor ey nefsim, şuurlu olman gerek. Kendine gel! Zirâ hepimiz, ölecek yaştayız!