Şimdi Türkçü olarak düşünelim: Selçuk, İlhanli, Temir, Osmanlı hanedanları ile Cumhuriyet devri hep birden bir tek devletin hayatını teşkil etmiyor mu? Bunları ayrı devletler gibi görmek kendi kendimizi parçalamak olmaz mı? Temir ile Yıldırım iki düşman ordusunun kumandanları olunca birbirlerine karşı çok sert davranan Karamanoğulları ile Osmanoğullarını veya Osmanlılarla Karamanoğulları da ayrı devletler ve milli düşmanlar saymak mecburiyeti doğmaz mı? Tarihimize bakarken şu veya bu hanedanın tarafını tutarak kendimizi onun milletinden saymaya hakkımız yoktur. Buna hakkımız olmadığı gibi, devletimizin kurulduğu toprakları da bugün yabancı ülke saymaya mezun değiliz. Türkiye, Rumeliyi fethedip de-Allah göstermesin-Anadolu'yu kaybetse. Anadolu toprakları da bizim için yabancı mı olur? Milli durum yalnız bir anın, bir zamanın durumu değildir. Çünkü millet de yalnız bir zamanda yaşayan insanlar değildir. Dün yaşamış olanlarla yarın yaşayacaklar da Türk milletini teşkil ediyor. Dünkülerin hakkını feda edemeyiz. Bu devleti kuranların ve bize bugün burada yaşamak imkanını verenlerin mezarları ile dolu yerleri düşünüp sevmek hakkamız ve vazifemizdir.
Zeynep Sahra dan okuduğum 5.kitapla karşınızdayım.Kitap boş zamanlarında vakit geçirmek için okuna bilir ama
Ayçöreği serisi buna bin basardı.Çokda abartılacak kadar sevmedim.Yazarın okumaya ilk bu kitabından başlasam diğer kitaplarına bakmaya tereddüt ederdim.Eğer ilk defa Zeynep Sahra okuyacaksanız kesinlikle bu kitapdan başlamayın.Neyse konusu; (SPOİLERSİZ!)
Başrol kızımız Elif kendi kararlarını asla önemsemeyen başkaları ne der fikri ile yaşayan bir kız ve sevgilisi de arkadaş ortamında herkesin bunları yakıştırdığı için olduğu biri.Kitap Elif'in Eser adında biri ile asansörde kalması ile başlıyor.Elif sevgilisi Okanın yine onu beklettiği için asansörü kullanıyor ve orada biri ile mahsur kalıyor.Sonra Eser Elif'e hayatı yeniden öğretiyor.Daha ilk andan sonra Elif'in aklı hep Eserde kalıyor ama hep Okanın yanında :/ Kitapda en sevdiğim şey Eserin Elif'in yaptıklarına rağmen hep onu beklemesi yanında olmasıydı.Ve tabikide Beatles şarkıları .d
Sevmediğim yeriyse Elif'in tam bir aptal olmasıydı.Kitap aslında başkalarının fikrini önemsememiz gerektiğini ve hayallerimizin peşinden gitmemiz gerektiğini belirtiyor.Okunur ama benim için 10/10 değil
------♡︎
Diyecek ki ardımdan;
"Yalan dünyada,
Kalbine aşkımı sığdıramayan
Aptal bir adam tanıdım
Bir ekim akşamı yağmurunda..."
Diyecem ki gitmeden:
"Ey içimdeki dünyanın gizli hazinesi
Ekim akşamı rüzgârında ruhuma savrulan
Okyanusu bir bardağa sığdıramazsın"
Bilirim sevgilim
Bize dair yaşanacak zamanlar yok artık bu sokaklarda!
Öyleyse neden,
Acımasız düşman gibi durmadan saplayışın hançerini ruhuma!
Sahi sevgilim,
Beni neden sevmedin?
''Yarın için bir şey yapamayız. Dün için
de bir şey yapamayız. Fakat bugün için bir şeyler yapabiliriz. Önemli olan, düşüncelerimizi, inançlarımızı ve söyleyeceklerimizi şimdi seçmek."
Hepimiz, içinde dün, dışında yarın olan pencere camları gibiyiz. Aynı anda dünün ve yarının görüntüleri yansıyor üzerimize. Bugün, saydam; yok gibi. İki görüntünün birbirine karıştığı saydam bir an gibiyiz.