Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Soğuk Savaş'' terimi, ilk kez 1893'te Alman Marksist Edward Bernstein tarafından ortaya atılmıştı; Bernstein bu terimi I. Dünya Savaşı öncesi Avrupa'da ''ateş edilmeyen'' ancak ''kanamanın'' olduğu silahlanma yarışını tanımlamak için kullandı. Doğu-Batı çatışması bağlamındaki ilk kullanımı ise İngiliz yazar George Orwell'in 19 Ekim 1945 tarihli bir makalesinde görülmektedir.
Modern plastik cerrahi I. Dünya Savaşı sırasında, Aldershot askeri hastanesinde Harold Gillies yüz hasarlarını tedavi ederken ortaya çıktı. Savaştan sonra cerrahlar aynı tekniklerin son derece sağlıklı ama çirkin burunları daha güzel numunelere dönüştürebildiğini fark etti. Plastik cerrahi hâlâ hasta ve yaralılara yardım etmeye devam etse de, bir o kadar da estetik operasyonlara odaklanmaya başladı. Bugünlerde plastik cerrahlar sağlıklı olanı tedavi edip zengini güzelleştirdikleri özel kliniklerde milyonla kazanıyor.
Sayfa 64 - Kolektif
Reklam
İngilizce tank "su deposu, sarnıç" anlamına gelir.Bu sözcüğün modern Hintçe'deki tanku (su deposu, rezervuar, suni göl) sözcüğünden alıntı olduğuna dair görüşler vardır. Güvenlik gerekçesiyle, I.Dünya Savaşı yıllarında geliştirilen zırhlı, tekerlekli, paletli aracın kod adı olarak kullanılmıştır.
360 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Sürekli Yeni- Yeni ile Hep Aynı'nın diyalektıği: DeğişEmeyen Modernizm
Şehrimde bir iki dersine katıldığım #cengizçakmak felsefe hocamın önerisi ve de benim için adeta bir kült haline gelen Modernizmi çözümleme adına okudum. 20yy'ın önemli 3 Alman düşünürünün modernliğin kırıntıları, paçavraları ve de artıkları dedikleri fragmanlarından yola çıkarak anlamlandırma çabalarını... _ _ _ Bundan sonrası mecburen _ _
Modernlik Fragmanları
Modernlik FragmanlarıDavid Frisby · Metis Yayıncılık · 201215 okunma
Dünya üzerindeki hiçbir şehir dinler tarihi konusunda Kudüs ile mukayese edilemez. Hz. Adem'den) Hz. Muhammed'e nice peygamberin ayak bastığı, büyük medeniyetlerin izini barındıran, melikler, sultanlar, komutanlar, âlimler ve nice sanatçının adının taşına toprağına kazındığı şehirdir Kudüs. Kutsal kelimesi hiçbir mekâna bu kadar geniş ve etkili bir biçimde tesir etmemiş ve hiçbir şehirle bu kadar bütünleşmemiştir belki de... Bu nedenle Kudüs'ü anlamak, bu şehrin başından geçenleri bilmek, geniş bir dinler tarihi dersi almak anlamına gelir diyebiliriz.
Sayfa 12 - Dinler Tarihi'nin Başkenti KudüsKitabı okudu
Amerikancı ve Siyasal İslamcı Necip Fazıl.
"Bugün dünya, milletlerin oluş istikameti ve tekecvün hakkı bakımından iki vâhide (kutba) ayrılmıştır. Ya Amerikayı tutacaksınız, ya Sovyet Rusyayı; ya demokrasi, ya komünizmayı... Bunlardan birine temayül derhal ve kat'i olarak öbürüne aykırılık manasına gelir. Onu için en küçük Amerikan alehtarlığı, hangi zaviyeden olursa olsun, Sovyetleri desteklemek diye anlaşılır. Bu yüzden (millet) komünizmaya zıt bir dünya görüşünü, kerhen de olsa, Amerikan politikasını korumakla mükellefdir."
Sayfa 113 - "Amerika Dünya ve Biz", Büyük Doğu, 20. Sayı, 17 Temmuz 1959Kitabı okudu
Reklam
"Perslerin Babil'i işgali ile Roma İmparatorluğunun dağılışı arasındaki dönemde birbirine rakip olarak ortaya çıkan büyük dinlerden bahsediyoruz, ama bu rekabetin sebebi bu dinlerin kendi kusurları, fazlalıkları, dil ve deyiş farklılıklarıdır. Biri diğerinden daha üstündür, ya da yeni gelen din eskisinin yerini alacaktır gözüyle bakmamamız gerekir, ama her bir dindeki saf gerçekliğe ulaşmak için posalarından kurtulması ve insanların kalplerinin ve dolayısıyla tüm yaşantı ve kurumlarının onları yöneten tek bir iradeye boyun eğdiği din haline gelmesi gerekir.."
" Türk Sultanları ve İngiliz Krallarından başka, kutsal Sezar geleneğini sürdürecek kimse kalmamıştı. Türk Sultanları Konstantinopolis üzerindeki üstünlüğünü Kaiser-i-Roum olarak anıtlaştırdı; İngiliz Kralları ise hayatlarında hiç gerçek bir Sezar görmemiş olan Hindistan'ın Sezarı oldu (Kaiser-i-Hind).."
İslami Hareketin Tarihsel Gerileyişi ve Yöntem Tartışmaları
Bugün ülkemizde yürürlükte olan laisizm, yani din ve dünya işlerinin ayrılığı zaten Osmanlı tarihi boyunca Şer'i ve örfi hukuk ikilemiyle uygulanmaktaydı. Din sadece toplumsal alanda yürülükte iken siyasal alanda yalnızca örfi hukuk ve anlayışlar egemendi.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.