Hipergaminin kökleri şüpheye dayanır. Hipergami, potansiyel bir eşte en uygun üreme seçeneklerini, uzun vadeli tedariki, ebeveyn yatırımını ve yavruları ve kişisel koruma uygulanabilirliğini sürekli olarak test eden, değerlendiren, yeniden test eden ve yeniden değerlendiren, doğası gereği güvensiz bir sistemdir. En güvenli beklentiler altında bile hipergami hala şüphe uyandırmaktadır. Bu sürekli şüphenin evrimsel işlevi, hayatta kalma içgüdüsünün seçilmesi olabilir, ancak Hipergaminin değerlendirme süreci, tamamen kadınların bilinçaltına indirgenemeyecek kadar fazla zihinsel çaba gerektirir. Sadece hipergami sürecini daha iyi kolaylaştırmak için değil, aynı zamanda erkeklerin zaten sosyal olarak bu sürece uyum sağlamaya önceden programlanmış olduğu konusunda dişillere güven vermek için de sosyal zorunlulukların oluşturulması gerekiyordu. Kadınların cinsel seçiminin tek kontrolünün dişil olana verildiği bir çağda, Hipergaminin dünyanın üzerine zorla salındığı bir çağda, Hipergaminin kadınların bugün daha da keskin bir şekilde farkında olmalarını sağladığı şüpheyi daha iyi susturmak için sosyal sözleşmelerin oluşturulması gerekiyordu.
İnsan doğası dört boyutludur: beden, zihin, kalp ve ruh. Şu iki yaklaşımın farklarını ve meyvelerini ele alalım, -BEDEN *Kültürel eğilim: yaşam tarzını koru; sağlık sorunlarını ameliyat ve ilaçla tedavi et. *İlke: yaşam tarzını dünyanın her yerinde kabul gören, yerleşmiş sağlık ilkeleriyle uyumlu olacak şekilde düzenleyerek hastalıkları ve sorunları önle -ZİHİN *Kültür: televizyon seyret; "beni eğlendir" *İlke: geniş çapta ve derinlemesine oku, sürekli eğitimi benimse -KALP *Kültür: Kişisel, bencil çıkarlarını gözetmek için başkalarıyla ilişkilerini kullan *İlke: Başkalarını derinlemesine,saygıyla dinlemek ve onlara hizmet etmek, en büyük doyumu ve keyfi getirir. -RUH *Kültür: Giderek artan dünyeviliğe ve kuşkuculuğa teslim ol. *İlke: Hayatta anlam bulmaya yönelik temel ihtiyacımızın ve aradığımız olumlu şeylerin kaynağının ilkeler olduğunu kabul et
Sayfa 12
Reklam
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Distopik kitapları okurken koşulların daha kötü olması için oluşabilecek çok basit, sistemik şartlara ilişkin düşündüren korkutucu bir yanı var. Aslında dünyanın belli bir kesiminde ezilen insanlar var. Yine neredeyse her yerde amaç uğruna kullanılan bedenler de var. Sanırım kitabı etkileyici yapan şey, 1984’ü kadınlar için yazmış hissettirmesi. Kadın duygularını, korkularını, insanın içindeki kurdu yer yer gösterirken çoğunlukla yaşama uyum sağlamış tilkiyi de içinde barındırıyor. Güven. Galiba kazansak ve kaybetsek dünyayı yeniden kurgulayacak olan denge mekanizması bu. Ve yanında olmazsa olmaz merak ve başkaldırı. İnsan doğası içinde uysallıktan çok daha fazla isyan barındırıyor. Ya da öyle öğretilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Okunmaya değer.
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911,2bin okunma
Nasıl evlenmişti birisi, diğeri nasıl evlenmemişti; biri böyle düşünüyordu, öteki şöyle; biri kendini geliştirmişti, öteki şaşılacak derecede kötüye gitmişti; insan doğası ve üzerinde yaşadığımız muhteşem dünyanın karakteri üzerine tüm bu tahminler işte böyle, kendiliğinden ortaya çıkıyordu.
Sorun teolojik mi Sınıfsal mı?
Son zamanlarda halk düşmanı AKP’giller’in ahlâksızlıkları o kadar ayyuka çıktı ki, artık sayıları bir elin parmağını geçmeyen, AKP’giller’den nemalanmayan, AKP’giller’in günbegün inşa ettikleri Ortaçağcı Faşist Din Devleti için onurunu satmayan, kendilerince insancıl değerleri yaşatma derdinde olan ilahiyatçılar; AKP’giller’in dini kendi
Kaos teorisi bize, bir şeyin, katı kurallara uysa bile, yine de tahmin edilemez olabileceğini söyler. Kuantum teorisi bize evrenin, en küçük seviyelerinin derinliklerinde doğası gereği tahmin edilemez olduğunu söyler. Belirsizlik yalnızca insan cehaletini bir işareti değil, dünyanın ta kendisidir.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.