* Bugüne kadar bir içedönük olarak gözlemleyip durduğunuz dışadönük kişiler ve uzaktan izlemeyi seçtiğiniz dışadönük hayat da en az içedönük hayat kadar bilinmezlerle dolu.
* Kimse göründüğü kadar kendinden emin değil ve kimse ne yaptığını çok iyi bilmiyor.
* Sadece, dışadönük kişilerin ve dünyanın doğası, yaptıklarından ve kurduğu düzenden çok emin görünmeye yatkın bir dünya... ... İçedönükler ve dışa dönükler olarak tamamen eşitiz. Dışarıdaki dünyanın kurallarını koyan dışadönüklüğe uyum sağlamaya çalışmak, uzun vadede bir içedönük olarak potansiyelinizi aşmak konusunda sizi bir yere götürmeyecektir.
* Eşit bir katılımcı olduğunuzu anlamanız gerekiyor. Sizden daha üstün bir dünyaya ayak uydurmaya çalışmıyorsunuz...
* Dünya bir içedönük için ne kadar bilinmez ise bir dışadönük içinde öyle.
Sayfa 111 - Doğan Novus, 2. Baskı, Ocak 2024Kitabı okudu
"Sofi'nin Dünyası: Bilgi, Merak ve Varoluşun Derinliklerinde Bir Yolculuk"
Jostein Gaarder'in "Sofi'nin Dünyası" adlı eseri, okuyucuları düşünsel bir serüvene çıkarırken, aynı zamanda evrenin derinliklerine doğru bir keşif yolculuğuna çıkarır. Roman, genç bir kız olan Sofi'nin sıradan bir gününde aldığı gizemli bir mektupla başlar. Bu mektup, ona felsefi ve düşünsel sorular sormaya başlar ve bir dizi gizemli olayın kapılarını aralar. Sofi, bu mektubun peşine düştükçe, felsefi düşüncelerin, tarihin ve bilimin kesiştiği noktalarda dolaşır. Bu yolculuk, hem onun hem de okuyucunun kendi düşüncelerini sorgulamasına neden olur.
Gaarder, kitabında evrenin doğası, insanın varoluşu, bilgi ve gerçek arayışı gibi derin konuları işlerken, bunları anlaşılır ve etkileyici bir dille sunar. Sofi'nin macerası, okuyucuya bilgiye açık olmanın, sorgulamanın ve merakın önemini hatırlatırken, aynı zamanda felsefi düşüncenin gücünü de gösterir.
Roman, sadece bir hikaye anlatma amacının ötesine geçerek, okuyucuya düşünme alışkanlığı kazandırır ve onları dünyanın karmaşıklığını kavramaya teşvik eder. Gaarder'in ustalıklı kurgusu ve derinlikli karakterleri, "Sofi'nin Dünyası"nı sadece bir gençlik romanı olmanın ötesine taşır; aynı zamanda bir felsefi başyapıt olarak da değerlendirilir.
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,7bin okunma
Dünyalar arasında bir ruh taşıyan Rahibe Siren. MÖ 480 dolaylarında Xanthus, Türkiye'den Likya mezar kabartması.
Ölüm Kapısı
Ölüm anında, insan ruhu ters bir gebelik yolculuğuna başlar, gebelik aşamalarından geçerek bilinçsiz dişil zihnin en derin ilkel köklerine iner ve bu sayede Büyük Ana'nın Dünya Rahmi ile tekrar birleşir. Oradan,
Dişil dinlerin bastırılmasıyla Kâse soylarının kadim öğretileri mit, hikâye ve sembollerde kodlandı, sanat ve mimaride kurnazca gizlendi ve Eski Yolların yerini alan dinlerin katedrallerine oyuldu. dünyanın tekrar Kâse Kalesi'ne girmeye hazır olduğu zaman.
Popüler Kâse efsaneleri, Galce mistik bir kazan bilgisinden ortaya çıktı ve
Kötülük kavramı felsefe tarihinde diğer birçok kavram gibi net bir şekilde tanımlanamamış kavramlardandır. Herkes tarafından kabul edilebilir bir ahlak anlayışının olmayışı da kötü ile iyi arasındaki ayrımı daha da belirsizleştirmiştir. Kötü kendi içinde doğal ve ahlaki kötülük olarak ikiye ayrılır. Doğal kötülük, kaynağı her türlü iradeli
Maddenin temel doğası gerçekten de kanunsuz olabilir miydi? Dünyanın düzeni ve istikrarı evrenin bir köşesinde oluşan geçici bir dinamik denge ya da kaotik bir akıntıda kısa ömürlü bir anafor olabilir miydi?
* evet tabii ki spoiler içerir
_Okurken bazen kendimden geçtiğim hayretler içerisinde gülümsediğim... Maslow'un tabiriyle doruk deneyimler yaşadığım bir kitaptı
Neden mi? Hemen izah etmeye başlıyorum...
Diyor ya hani Bahtiyar Vahapzade: "Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah"
youtu.be/hWEM9KHWlkA?si=...
Bir
~~~Benim kendim olmaktan başka çarem yok. İnsanlar beni ne kadar terk ederse etsin, ben insanları ne kadar terk edersem edeyim, birçok güzel duygu ve mükemmel rüya yok olup gitse bile, ben kendimden başka bir şey olamam~~~
Bilim kurgu, polisiye öykü ve post-modern konuları ile hepsini bir araya getiren Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu,
"Peki ama neden Büyüleyici Aşk denir? Çünkü Büyünün bütün gücü aşktan ibarettir. Büyünün eseri, doğası benzeyen şeylerin birbirini çekimidir. Bir hayvanın uzuvları gibi, bu dünyanın parçaları da aşka bağlıdırlar, birbirlerine bağlanırlar ve doğanın birliğiyle birlik oluştururlar Böylece bu büyük hayvanın uzuvları, yani kendi aralarında bağlı dünyanın bütün vücutları iç içe geçer, birbirlerine destek olurlar ve birbirlerinin doğasına nüfuz ederler."
Marx'in felsefi materyalizmi, dünyanın doğası gereği, maddi olduğu; evrenin sayısız olaylarının hareket halindeki maddenin başka başka görünümleri oldukları, diyalektik yöntemin ortaya koyduğu gibi olayların bağıntılarının ve birbirlerini karşılıklı koşullandırmalarının hareket halindeki maddenin gelişmesinin zorunlu yasaları oldukları, dünyanın hareket halindeki maddenin yasalarına göre geliştiği ve hiçbir evrensel tini gereksinmediği ilkesinden hareket eder.
Maddenin temel doğası gerçekten de kanunsuz olabilir miydi ? Dünyanın düzeni ve istikrarı evrenin bir köşesinde oluşan geçici bir dinamik denge ya da kaotik bir akıntıda kısa ömürlü bir anafor olabilir miydi?
Nazi Almanyası’nda Yahudilerin toplama kamplarına ve gettolara naklinden sorumlu Otto Adolf Eichmann’ın Arjantin’de yakalanıp yargılanmak üzere İsrail’e getirilmesini ve Kudüs Mahkemesi’nde yargılanışını anlatıyor Arendt bu kitabında. Kitabın beni etkileyen iki unsuru; kötülüğün düşünmeyi, muhakeme gücünü kullanmayan, ufak ya da büyük kendi
Matt Haig’in kitaplarında işlediği konuları çok seviyorum. Gece Yarısı Kütüphanesi’nde hayatımızın dönüm noktalarındaki tercihler üzerine yoğunlaşan yazar bu defa zaman mefhumunu irdeliyor. Konuyu işleyiş tarzını da çeşitli tarihlerdeki yaşamlar arasında günümüze, günümüzden geçmişe dönüşlerle çok heyecanlı hale getiriyor. Okuyucu kendine verilen