Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Sana ağıt değil, destan yaraşır. - Bütün rüzgârlar beni bulmalı şimdi Şimalden, cenuptan; garptan ve şarktan Artık süvariler başka seslerle yarışsın. Bir dağ taşıyorum omuzlarımda, Haşre dek götüreceğim koşaraktan.
'Çağımızın en büyük sorunlarından biri nedir?' diye sorsalar, muhakkak 'Hız!' derdim. Öylesine aceleyle, öylesine telaş içinde ve hep bir yerlere ya da bir şeylere yetişme kaygısı içinde koşar adımlarla yaşıyoruz ki, ıskaladığımız şeyler sadece etrafımızdaki güzellikler değil, düpedüz ruh sağlığımızı, duygularımızı ve kalvimizle olan bağlantımızı kaybediyoruz. 'O kadar hızlı gidiyoruz ki, ruhlarımız geride kalıyor.' Öylesine acelemiz var ki zevkli aile sofraları için yemek pişirmek şöyle dursun ya pratif atıştırmalıklar tercih ediyoruz ya da dışarıda yiyiyoruz. Sofra başında sıcacık bir sohbetin içinde buluşmanın bir önemi yok artık. Önemli olan dizi saatinde herkes televizyon başında olsun kâfi... Selamlaşmak, birinin işini görmek, derdini dinlemek, bir dosta zaman ayırıp yanında bulunmak artık çok büyük lüksler...
Sayfa 31 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gezginler ve sanatçılar Selânik'e denizden girmenin daha güzel olduğunu söylerler. Limandaki bakımlı evlerin, ovaya doğru yayılan kırmızı Kiremitli kiliselerin, beyaz minareli camilerin çok hoş bir manzara ortaya koyduğunu ifade ederler. Selânik, artık koskocaman bir metropol olmuş. Neredeyse bizim İzmir'le boy ölçüşecek. Zaten birçok açıdan da benziyor. İkisi de önemli birer ticaret limanı, ikisi de kozmopolit, ikisi de Yahudi, Dönme, Rum ve Levanten etkisinde kalmış.
Dilek Mektubu
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Bir hayaletle yaşamak o kadar zor ki. Ruhum çekilmiş gibi... Nefes alıyorum hatta gülüyorum arada Ama hissedemiyorum. Yaşayan ben değilmişim gibi. Başkasının hayatini uzaktan izler gibi Bir romana kendimi fazla kaptirmişım gibi... Yolun başı da çok uzak görünüyor sonuda. Araftayim hep. Yapmam gereken milyonlarca şey var. Fakat ne dizimde derman var nede içimde ufacık bir heyecan. Bitsin, geçsin artık istiyorum, geçmiyor Dursun öylece kalayım yıllarca diyorum, durmuyor. Bitmiyor, geçmiyor,durmuyor... Bense sadece SUSUYORUM... Bir ışık bekliyorum hep, bir umut...
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Reklam
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burada mı” diye kokuyu
derin mesele
Esnek çalışma dönemini evde çocuklarla ilgilenerek geçiren bir arkadaşım anlattı. Hanım işe gidiyor, beyefendi dadılık yapıyor gün boyu. Yemekti, dersti, hava aldırmaydı, geçiyor günler. Ama bir şeyden şikâyet etti; “Ben babayım, çocuklara bir şey söylüyorum, hanım pat itiraz ediyor çocukların önünde. Hayır, öyle değil, böyle olacak. Çocuğun
......... Ey Hakk yoluna düşen kişi! Aklını başına al, gaflet uykusundan uyanda düşünceden de kurtul, hayalden de Ya Rabbi! Şu bizim uykuya dalanlarımıza bir davulcu gönder! Uykuya dalan kimse, bir hiç için binlerce gam yer, kederlere kapılır! Rüyasında ya kurt görür, yada yolunu kesen eşkıya!.. İnsan, rüyasında yüzbinlerce kılıç,
Sayfa 382 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT ☪ 3.CİLT - 2000
Kendisinde yıllardır huzur diye bir şey kalmamıştı ama bu son aylarınki dayanılır gibi değildi. Tadı şöyle dursun, artık mânâsı bile kalmayan bu hayattan ayrılmak istiyordu.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Yunanistan'da ki köylüler bizdekiler gibi. Gençlere artık köyler dar geliyor. Tarlada çalışarak, hayvana bakmak zor geliyor. Varsa yoksa büyükşehirlerde iş; isterse amelelik olsun. İyi güzel de, köyde aç bile kalsa kendi kültürünü koruyabiliyor, gâvura karışmıyordu. Yunanistan Batı Trakya'daki Türklere ne kadar çok baskı yapmışsa, onlar da o kadar korumuşlar kültürlerini. Serbestlik başlayınca dışa açılma, karışma hızlanmış. Eee tabiatın kanunu bu!..
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.