"Zamanı eşeliyorum yine. Yaşayamadıklarımı özluyorum Hissettiğim şeyi teşhis edemeyecek kadar yorgunum. Bedeni değil, ruhi yorgunluk... Güneş, bulutlar, dalgalar, rüzgârlar, yağmurlar, şimşekler, yelkenler, halatlar, palangalar, çarmıhlar, direkler, tahtalar, demirler, ölçekler, iğneler, haritalar, rakamlar, denklemler, yıldızlar, kitaplar, risaleler, aynı yüzler, aynı kokular, aynı laflar, aynı dualar, aynı yemekler... Şimdi hepsi, uyanıklığımın hastalıklı parçaları... Artık tatlı hisler uyandırmak şöyle dursun bıkkınlık ve bulantıdan başka hiçbir mana ihtiva etmeyen maviliğin kucağında katre katre eriyorum."