Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birincisi, aşk ve fedakârlık hamleleri hâlinde kendi kendini aşar ve ebedîlik değerlerine sarılır. Sevgili aşkından, aile aşkından, meslek aşkından, millet aşkından, insanlık aşkından Allah aşkına kadar gider (Esasen böyle bir transcendence ( Aşkınlık, yücelik) olmadan varlığın mümkün olmadığı Simeranya metafiziğinin esasını vücuda getirir). İnsan
Sayfa 176Kitabı okudu
İnsan denen insan
İnsanı hayvana bağlayarak getirilen tanımların en parlak olanı ve belki de bu yüzden en çarpıcı olanı Nietzsche'ninkidir. "İnsan söz verebilen hayvandır" diyor Nietzsche. Hayvana bir vasif ekleyerek insanı tanımlamak, Batı düşüncesinin ana eğilimi. Böylece insanın tabii, ama tabiatın üstüne çıkabilen yahut bir özelliğinden ötürü
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
İnsanların bir kısmı düşünür, bir kısmı yaşar. Çoğunluğu teşkil eden düşünmeden yaşayanlar, hayat yolunda daha önceden hazır­lanmış rayların üzerinde yürürler. Hazır sigara içenler gibi evvel­den yapılıp hazırlanmış kaideleri kullanırlar. Onları, örfleri ve alış­kanlıkları idare eder; hazları ve hayati duygularıyle yaşarlar. Kısa ömrün verebileceği şeyleri mutlaka harcamaktan hoşlanırlar. Düşünenler ise, evvelkilerin yaşadığı mânada yaşamıyanlardır. Onlar, hayatın faniliğinden kaçarak barınacak bir ebedilik aramış ve düşüncelerine sığınmışlardır. Yaşanan bir ebedilik, dünyamızda bulunmasa bile, düşünen varlığın kavradığı bir ebedllik vardır. Ona "Düşünen ebedilik" de diyebiliriz. O yüksekliğe ulaşanların düşün­celerinde kurdukları hakikat binasına felsefe deniyor. Felsefe bize, üstümüzde ve yükseklerde bulunan hedeflere doğru ilerlemesini öğretir.
Dergah YayınlarıKitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
kitaphaber.com.tr/doktor-moreaunu... "Zeus gizledi ateşini insandan. Ama İapetos'un güçlü oğlu Prometheus Çaldı Zeus'un ateşini insanlar için, Sakladı onu narthex kamışının içinde." (Hesiodos, s. 51) Transhümanizm "Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: 'Ey Âdem! Sana
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227,5bin okunma
“Düşünenler ise, evvelkilerin yaşadığı mânada yaşamayanlardır. Onlar, hayatın fâniliğinden kaçarak barınacak bir ebedîlik aramış ve düşüncelerine sığınmışlardır. Yaşanan bir ebedîlik, dünyamızda bulunmasa bile, düşünen varlığın kavradığı bir ebedîlik vardır. Ona “düşünen ebedîlik” de diyebiliriz. O yüksekliğe ulaşanların düşüncelerinde kurdukları hakikat binasına felsefe deniyor. Felsefe bize, üstümüzde ve yükseklerde bundan hedeflere doğru ilerlemesini öğretir.”
Felsefe ve cemiyet
Düşünenler ise; evvelkilerin yaşadığı mânada yaşamıyanlardır. Onlar hayatın fâniliğinden kaçarak barınacak bir ebedilik aramış ve düşüncelerine sığınmışlardır. Yaşanan bir ebedîlik, dünyamızda bulunmasa bile, düşünen varlığın kavradığı bir ebedîlik vardır. Ona "düşünen ebedîlik" de diyebiliriz. O yüksekliğe ulaşanların düşüncelerinde kurdukları hakikat binasına felsefe deniyor. Felsefe bize, üstümüzde ve yükseklerde bulunan hedeflere doğru ilerlemesini öğretir. İnsan düşünürken, yeryüzünün bütün suflî hadiselerine yükseklerden gelen bir ulvî mayayı farkında olmıyarak muttasıl karıştırır. Sanki hayatı onunla mâna kazanır. İşte bu insanın felsefe yapmasıdır.
Sayfa 57 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Düşünen ebedilik
Düşünenler ise, evvelkilerin yaşadığı manada yaşamayanlardır. Onlar, hayatın faniliğinden kaçarak barınacak bir ebedilik aramış ve düşüncelerine sığınmışlardır. Yaşanan bir ebedilik, dünyamızda bulunmasa bile, düşünen varlığın kavradığı bir ebedilik vardır.
Sayfa 57