Düz aleme hoş geldiniz!...
Biz her şeyi çift yarattık...
Düşünüp öğüt alasınız diye...
Zariyat suresi 49~
Aynaya baktığınızda her şeyin ters yansıması gibi, burada her şeyin tersi olmak zorunda...
Düzün de sonsuz nur, sonsuz ışık, burada tam tersi dipsiz kuyular karanlıklar ve negatiflikler şeklinde açığa çıkar...
Düzünde yaşadığınız ya da yaşayacağınız her şey ebedi iken,
Burada her şey tam tersi zamana mahkum edilip geçici olmak zorunda...
Düzünde sadece arzu etme ile tetiklenen düşünce gücü,
Burada tam tersi her şeyin bir sebebe bağlanması, dolayısıyla fizik yasalarına mahkumiyeti getirmekte..
Ruhunuzda sonsuzca arzuladığınız ve hayal ettiğiniz her şey gerçektir ve bu düz alemden gelmekte olup;
Akabinde onun diğer çifti olan içinde yaşadığımız ters alemin gerçeklikleri ile yüzleşmektesiniz...
"Orada canınızın çektiği arzuladığınız(!) her şey var Ve siz orada süresiz(!) kalacaksınız..."
Derken ayet, bir düşünün bakalım ne demek istiyor...
Rab Teâlâ'nın "Düşünüp öğüt alasınız diye, her şeyi çift yarattık" (Kur'ân-ı Kerim, Zâriyât, 49) buyurduğu bütün çiftlerin içindeki tek ve tekillik o. Çünkü "Allah hiçbir adamın içinde iki kalp yaratmamıştır" (Kur'ân-ı Kerim, Ahzâb, 4). Bu yüzden özeldir ve değerlidir. Çamurunu Kâbe toprağından almıştır5 ve insanın özü, özetidir.
- ENÂM SÛRESİ -
— ERGENLİK ÇAĞLARINA ULAŞINCAYA KADAR, YETİMLERİN MAL VARLIĞINA EN âdilane ve en GÜZEL BİÇİMDE değerlendirmek amacıyla OLMADIKÇA YAKLAŞMAYIN!
— ÖLÇÜ VE TARTIYI EN ÂDİL BİÇİMDE YERİNE GETİRİN. Hayatınızın her alanında, doğruluk ve adâleti temel ilke edinin! BİZ HİÇ KİMSEYE TAŞIYABİLECEĞİNDEN DAHA AĞIR BİR SORUMLULUK YÜKLEMEYİZ.
— Hüküm vermek, şâhitlik etmek veya herhangi bir konuda görüş belirtmek üzere KONUŞACAĞINIZ ZAMAN YAKINLARINIZın menfaatleri aleyhine BİLE OLSA, ASLA ADÂLETTEN AYRILMAYIN!
— BİR DE, ALLAH'A ve Allah'ın adıyla insanlara VERDİĞİNİZ SÖZÜ MUTLAKA YERİNE GETİRİN!
BAKIN, DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALASINIZ DİYE, ALLAH SİZE BUNLARI EMREDİYOR!
İŞTE ey insanlar, BENİM DOSDOĞRU YOLUM BUDUR! ÖYLEYSE BU YOLU İZLEYİN, bâtıl YOLLARA YÖNELMEYİN; AKSİ HÂLDE BUNLAR, SİZİ PARAMPARÇA EDİP ALLAH'IN YOLUNDAN AYIRIRLAR! BAKIN, kötülüğün her çeşidinden KORUNABİLESİNİZ DİYE, ALLAH SİZE BUNLARI EMREDİYOR.
(152. ve 153. Ayetler)
Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin. Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.
| En'âm 152
" Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin.
Ölçü ve tartıyı adaletle yapın.
Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz.
Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun.
Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti."
En'âm/152
Sayfa 156Kitabı okudu
Allah Kur-an' da der ki;
Düşünüp öğüt alasınız diye size apaçık ayetler indirdik...
Sizi boş yere yaratmadık Biz...
Öyle ki;
Dünya bir oyun yeri değildir...
Huzurumuza geri gelmeyeceğinizi mi sandınız?
Sayfa 112 - E-KitapKitabı okudu
Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin. Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.
En'âm suresi 152. Ayet-i KerimKitabı okuyor
Yetimin malına yaklaşmayın! Ancak rüştüne erişinceye kadar en güzel yolla ilgilenme hali müstesna. Ölçme ve tartmayı tam bir dürüstlükle yerine getirin. Hiç kimseyi, gücünün yeteceğinden daha azını teklif etme dışında yükümlü tutmuyoruz. Konuştuğunuz zaman, yakınlarınız aleyhine de olsa, adaleti gözetin. Ve Allah'a verdiğiniz söze sadık kalın. Düşünüp öğüt alasınız diye O size bunları önerdi. (En'am 152)
Sayfa 140Kitabı okuyor
Düşünüp öğüt alasınız diye, her şeyi çift yarattık" (Kur'ân-ı Kerim, Zâriyât, 49)
En'âm Sûresi 152. Âyet
152. Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına, onun iyiliğine olmadıkça el sürmeyin. Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız hakkında bile olsa, adaletli olun. Allah'a verdiğiniz sözü eksiksiz yerine getirin. İşte düşünüp öğüt alasınız diye Allah size bunları emretti.
Sayfa 148
İslam hk Birkaç Görüş ve Cevap
Sonuna kadar okuyana dua ettim.🙂
Sanırım burada birleşilemeyen nokta, hayata, olaylara Yaradanın bak dediği gibi bakmanın zorunlu olup olmadığını kabullenmekle ilgili. Biz, bakmak zorunlu diyoruz. Sanırım çoğu insan da Müslüman da zorunlu değil diyor maalesef. Ancak olay şu ki biz iddiamızı Vahiy üzerinden kolaylıkla
En’âm Suresi:
151. De ki onlara:
"Gelin, ben size rabbinizin neleri olmazsa olmaz, dolayısıyla farz kıldığını söyleyeyim:
- Allah'a hiçbir şeyi eş ve ortak koşmayın. - Ana-babanıza iyi davranın.
- Fakirlik yüzünden bakıp büyütemeyiz endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Zira sizin de onların da rızkını veren Biziz.
- [Zina, üvey anneyle nikâh gibil çirkin ve utanç verici fiilleri açıkça ya da gizli işlemekten uzak durun.
- Haklı bir sebep bulunmadıkça, Allah'ın kutsal/dokunulmaz saydığı cana kıymayın."
İşte Allah size bütün bunlan emrediyor ki düşünüp ders alasınız, yanlış yola sapmayasınız.
152.
- Rüşt çağına gelinceye değin yetimin malına dokunmayın. Bununla birlikte, onun yararına olması için malının değerini koruma ve artırmaya yönelik tasarruflarda bulunabilirsiniz.
- Alıp sattığınız mallan doğru ölçüp tartın ve bu konuda dürüstlükten şaşmayın. Biz kimseye altından kalkamayacağı bir sorumluluk yüklemeyiz.
- [Hakemlik, şahitlik gibi] herhangi bir konuda söz söylediğiniz zaman akrabanızın aleyhine dahi olsa mutlaka doğruyu söyleyin.
- Gerek Allah'a gerek insanlara verdiğiniz sözlere sadakat gösterin.
İşte Allah size bütün bunlan emrediyor ki öğüt alıp tutasınız.
Sayfa 412 - Ankara Okulu YayınlarıKitabı okudu
"herşeyden iki çift yarattık ki düşünüp öğüt alasınız."
Zariyat 49
Sayfa 7Kitabı okudu
