Her daim kendine iyi gelirse insan, kırılmayı da beklentiye girmeyi de bir kenara bırakıyor. Her insan, bir insandır ıskaladığımız nokta burası.
Fazla anlam yüklemek hem ona hem taşıdığın kalbe zulümdür.
İnsanlara değer verirken insan oluşunu unutmayarak, abartmayarak bakarsak hayat hayli yaşanılır.
Unutmamak gerek.
Sen sana saygı duy, sen seni sev bir daha dünyaya gelmeyeceksin.Değer ölçme mekanizman bir başkası olmasın.
Açlıktan kıvranan insanlara ot yiyin diyen Foulon! Bir kuru ekmek veremediğim yaşlı babama ot ye diyen Foulon! Anasının kuruyan memesinden süt ememeyen bebeğe ot em diyen Foulon! Ah bu Foulon! Tanrım ne acılar çektik! Duy beni ölen bebeğim ve eriyip giden babacığım! Şu taşın toprağın üzerine yemin ederim ki intikamınızı alacağım Foulon'dan!
Kendine sorsana bir aylarca neyin oldum
Bazen yalan bazen en büyük yaran oldum
...
Artık düşme vakti geldiyse gözünden
Giderim sevgilim sen gönlünün sesini duy
Sayfa 35Kitabı okuyor
Kendisine de şaşırır insan, unutmayı öğrenemediği ve sü rekli geçmişe bağlı kaldığı için: ne kadar uzağa, ne kadar hızlı koşarsa koşsun, zinciri de koşar peşinden. Bir mucize dir bu, ha deyince gelir; ha deyince gidiverir, daha önce de hiçtir, daha sonra da bir hiçtir; ama yine de bir hordak gibi çıkagelir ve bir sonraki anın huzurunu bozar.
Sayfa 5 - *
Dinle neyden duy neler söyler sana
Derdi vardır ayrılardan yana
Sesleniyorum.
Geceye bir çığlık bırakıyorum. Gri bir karanlıkta süzülüyor sesim.
Sana ulaşsın istiyorum.
Duy beni
Ne olursun duy beni!!!
Sayfa 68Kitabı okuyor
Duy beni..
Sesimi kesiyor düşlerim.
Görmeyi arzuladığım yüzün,
Bana düşman olmuş.
Bak bana..
Yıkık bir şehre döndü bedenim.
Hasret yüklü sokaklarım,
Artık beni de istemiyor.
Bugün gel..
Yarın olmasın.
Sana çıkan yollarım yıkılmadan,
Gözlerim bir yalana hapsolmadan gel...
21.05.24
bak yıldızlar altında gözlerimin içine
duy rüzgarların bize anlattığı bir şey var..
Pek çok ateist de dini inançla ilgili sorunları üzerinde azıcık kafa patlatırlarsa teistlerin Tanrı'ya inan maktan vazgeçeceklerine inanıyor. Dini inanç, etkileşime ilaveten duy gular ve toplumsal baskılar dahil olmak üzere çeşitli zorlayıcı faktörden kaynaklanır; fakat akıl ve iletişim, tıpkı diğer inançlar gibi dini inançla rın belirlenmesinde hala rol oynuyor. Eğer öyle değilse, hepimiz birden hapı yuttuk demektir.
