Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şey akar
Biz insanlar hep aynı şe­kilde düşünmesak ve aynı akla sahip olmasak bile, Herakleitos'a göre doğada olup biten şeyleri yönlendiren bir "dünya aklı" ol­ malıdır. Bu dünya aklı -ya da "doğa yasası"- her şeyde bulunur ve tüm insanların ona uygun şekilde davranması gerekir. Oysa çoğu insan kendi kişisel aklına göre yaşamaktadır. Böyle düşü­ nüyordu Herakleitos ve diğer insanlara da pek yüksek bir değer biçtiği yoktu. Pek çok insanın düşüncesi "çocuk oyunlarından" farksızdı onun gözünde. Yani Herakleitos doğadaki tüm değişimler ve karşıtlıklar arasında bir tür birlik ya da bütünlük bulmaktaydı. Her şeyin al­ tında yatan bu "şey"e de "Tanrı" ya da "logos" adını vermişti.
R a d i o h e a d
Çok da kolay bir şey değil Radiohead üzerine yazmak. İlk gençliğimde “Creep” ile tanıştığım grup, şimdi 30’a doğru giderken hayatımın her döneminde yanımdaydı. Hep iyiydi, hep öndeydi. En varoluşsal dertlerimin ortağıydı. Radiohead gelmiş geçmiş en büyük rock grubu mudur? Müzikte veya sanatın herhangi bir türünde hiyerarşik bir görüş bildirmek abesle iştigal tabii. Ama beklentiyi, heyacanı Radiohead kadar yüksek tutabilmiş bir grup daha var mı acaba?
Reklam
İş dünyasında ve günlük hayatta artık insanlardan beynimin sulandığını fark ettim ve rahatlamak için salavat getirme âdetime devam ediyorum zikirmatik desteğiyle: 10:00'dan 10:58'e kadar 441 salavat getirdim. 11:15'ten 13:54'e kadar 1532 salâvat getirdim. 14:12'den 16:37'ye kadar 1591 salâvat getirdim . 16:58'den 18:14'e kadar 1072 tane salavat getirdim. 18:20'den 20:00'a kadar 1462 tane salavat getirdim. 20:25'ten 22:00'ye kadar 1260 tane salavat getirdim. Toplam 7358 tane salavat getirdim.
Doğu Türkistan'a yolladığı bir lokma suyun içine zehir atan, Afrika'da bebekleri, çocukları bir lokma suya muhtaç eden bu küresel eller bize doz doz sözde altın değrinde sıvı gönderiyor. Neden? Senin mutluluğun, sağlığın, refahın için öyle mi? İ*rail Filistin'e doz doz iğne heba ediyor inanabiliyor musunuz? Daha sağlıklı ölsünler diye mi?
Hz. Peygamber, " Gökte bir melek bulunmasın ki, Ömer'e saygı duymasın; yeryüzünde bir şeytan bulunmasın ki Ömer'den kaçmasın," buyurmuştu.
·
Puan vermedi
Nasıl anlatsamda kitaba haksızlık etmesem diye beni düşündüren kitaplardan biri Martin Eden. Uzun süredir kendimi bu kadar kaptırarak okuduğum bir kitap olmamıştı, ta ki Martin Eden'e kadar. Eden sayesinde pek çok duyguyu ve açlık, fakirlik, aşk, kardeş ilişkisi vb. gibi günlük hayatın içinde var olan konuları sanki ilk kez böyle şeyler duyuyormuş gibi okuyup sayfalarda kaybolmayı tecrübe ettim. Kısaca kitabın konusunu özetleyecek olursam, pek çok insanın bir şeyler yapabilmek için hayatında beklediği dönüm noktasını Martin Eden aşık olduğu Ruth Morse sayesinde yaşıyor. Bir deniz işçisiyken Ruth'a aşık oluyor ve hiç tanımadığı, bilmediği bir dünyaya adım atıyor ve yazar olma/edebiyat yolculuğu başlıyor. Aşk için çıkılan bu yolda okudukça Martin Eden'in muhteşem dönüşümüne tanık oluyorsunuz ve insan isterse her şeyi başarır cümlesinin doğruluğunu görüyorsunuz fakat bence şunu da göz ardı etmemek gerekiyor ki Eden' in edebiyat konusunda yeteneği olmasaydı bu başarı ve dönüşümü yaşayabilir miydi, emin değilim . #Şunu da belirtmekte fayda var : Beni bu kadar etkileyen kitap sizi hiç etkilemeyebilir. Çünkü kişileri etkileyen kitaplar genelde kişilerin hayatlarındaki bir ihtiyaca/bir noktaya dokunan kitaplardır.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Bilgi Yayınevi · 201992bin okunma
Reklam
Çok doğru bir tespit, kadın sesi erkeğe haram diyen imam gördüm...
"Annem son derece değişik bir kadındır. Onun tek bir tanrısı değil, birden fazla tanrısı var. O Bach'a, Mozart'a, Beethoven' a, Schubert' e, Schumann'a, Brahms' a, Chopin' e, Clementi'ye adeta ölürcesine tapıyor." "Yani annen ateist mi?" "Yalnızca ateist değil, ırkçılığa da karşı biri. Dinlerin ve ırkların müziğin düşmanı olduğunu söyler."
Sayfa 29 - Alfa Yayınları, 13.Basım: Nisan 2012Kitabı okuyor
Jön Türkler ve Yahudiler
Elbette konuyla ilgili çok doğru-yanlış ya da çelişkili bilgiler var ama bazı Avrupalı yazarlar, Jön Türk hareketini ve İttihatçıları, Yahudilerin, Dönmelerin ve gizli Yahudilerin elinde oyuncak olan bir Yahudi-Mason komplosu olarak nitelerler. 1908 Jön Türk darbesi öncesinde, Avrupalı Siyonist Yahudiler, Osmanlı vatandaşı olan Yahudileri
Kitabı şu alıntı için okudum
-"Eğer her şeyini Bach'a borçlu biri varsa, o da Tanrı'dır," diye yazdınız. -Bach olmasa Tanrı ufalırdı. Bach olmasa, Tanrı üçüncü sınıf bir tip olurdu. Evrenin başarısızlığa uğramadığı izlenimini size veren tek şey Bach'tır. Onda her şey derindir, gerçektir, tiyatrosuzdur. Bach'tan sonra Liszt'e tahammül edilemez. Eğer bir mutlak varsa, o da Bach'tır. Bu duyguya edebi bir eserle sahip olunamaz, çünkü Bach dil değildir. Bach'ta metinler vardır, ama müthiş değildir. Ses her şeydir. Bach dine bir anlam verir. Bach öbür dünyadaki yokluk fikrini tehlikeye atar. Bu çağrıyı dinlediğinizde her şey yanılsama değildir. Ama bunu Bach, yalnız Bach yapar; hayatında vasat bir adam olmuştur. Bach olmasa, mutlak bir nihilist olurdum.
Sayfa 188Kitabı okudu
yahudi göçü
1880’lerden II. Dünya Savaşı’na değin göç dalgasını beş safhada ele alabiliriz. A- 1882-1903 arası ağırlıklı olarak Rusya, Romanya ve Galiçya’dan göç eden 20-30.000 kişi. B- 1904-1914 arası gene çoklukla Rusya’dan göç eden 35-40.000 kişi. C- 1919-1923 arası Rusya, Polonya ve Romanya’dan gelen, aralarından israil’in siyasi önderlerinin de çıktığı, 35.000 kişi. D- 1924-1931 arası özellikle Polonya’dan ayrılıp gelen 88.000 kişi. E- 1932-1938 arası ise Nazizm’in yükselişiyle özellikle Orta Avrupa’dan kopup gelen 215.000 kişi.
Sayfa 42 - DİB Yayınları
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.