320 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mevlana ve Şems'in tanışmasına, yol arkadaşlıklarına ve aralarındaki muhabbete kısmı şahit tutulduğumuz bir yolculuk gibiydi..Tasavvuf şairi ve İslam alimi Mevlana’nın öğretileri tüm dünyada hem mistik düşünce hem de edebiyatta büyük etki yarattı. Anlatılan hikayelere göre, İslam aleminde daima çok sevilen Mevlâna, maneviyatın derinliklerini birlikte keşfettiği hocası Şems-i Tebrizi’yi kaybedince çok üzüldü. Bu kayıp onun gönül dünyasında büyük değişikliklere neden oldu.. .."Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur." Şems-i Tebrizi
Aşk-ı A-lâ
Aşk-ı A-lâŞems-i Tebrizi · Dokuz Yayınları · 2012316 okunma
215 syf.
·
Puan vermedi
Okurlar arasında da sınıfsal bir durum var sanki. Birbirini küçümseme, "Ayy!Sen onu mu okuyorsun ya da daha yeni mi okuyorsun" gibi öznel değerlendirmeler mevcut . Polisiye ya da aşk-romans türü kitapları okuyanları hafif dudak düşürüp müstehzi bir ifade ile eleştirmek..... Işte akademisyenler Aksu Bora ve Emel Uzun Avcı bu konuyu ele
Hafif Kahramanlar
Hafif KahramanlarTanıl Bora · İletişim Yayınları · 20233 okunma
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Alman edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olan Goethe (1749-1832), 1774 yılında dünya edebiyatına Genç Werther'in Acıları adlı eseri kazandırmış. Charlotte adında bir kadına duyduğu karşılıksız aşktan yola çıkarak bu eseri yazan Goethe, bu eseri ile dönemin gençlerini etkilemiş ve bu eserden sonra gençler arasında intihar vakalarında gözle görülür bir artış olmuştur. Napoleon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir. Kitabın konusuna gelecek olursak; Werther, bir balo vesilesi ile nişanlı bir genç kız olan Lotte ile tanışılır. İkisi arasında dostluk başlar ama Werther Lotte'ye aşıktır. Albert'le evlenmesine rağmen yine de Werther bir türlü Lotte'den uzaklaşamaz. Aşkı zamanla büyük bir tutkuya dönüşür ve bu tutkuyla kendi kendini tüketir. Yaklaşık 250 yıl önce yazılan bir eserin hala güncelliğini koruması gerçekten takdire şayan. Edebiyatta akılcılığın yerine duygusallığı ön plana çıkaran bu eserde insanın sevgi, aşk uğruna nasıl kendini tüketebildiğini, nasıl da duygularının esiri olabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Üç defa okudum bu eseri ve her defasında farklı duygulara kapıldım. Mutlaka okuyun. Keyifli okumalar dilerim...
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122,3bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gerçekten gerçek bir roman
Toplumların konfor alanından çıkması yüzyıllardır zorlandıkları bir mesele olagelmiştir. Din, mezhep, ideoloji gibi kültür vasıtalarına dair yeni bakış açıları geliştirmek, bu bakış açılarına dair yeni teoriler üretebilmek de haliyle her toplumun üstleneceği bir durum değildir. Bu yüzden gelişime açık olmayan beyinlerin türediği bir toplumda,
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Can Yayınları · 202025,5bin okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
“Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim” diye başlıyor Benim Hüzünlü Orospularım. Sinir bozucu bir kitap. Aynı derecede de güçlü, unutulup gidecek bir hikâye değil. Aşk hikayesi diyenlere çemkirebilirim. 90 yaşındaki bir kişi 14 yaşındaki bir çocuğa aşık olmasın arkadaş. Sevmenin yolu sadece aşktan mı geçiyor? Yoo. Sen yine sev. Bağlan. Boşa geçmiş ömrünün son deminde kalbini kocaman aç. Ama buna aşk deme. Marquez’in bize bunu aşk diye sunduğunu da düşünmüyorum zaten. Adamla hiçbir empati kuramıyoruz. Delgadina -adı bile kendine ait değil- bir eşya gibi sessiz, kimliksiz bütün kitap boyunca. Aşk da, sevgi de öyle uzanıp yatmakla doğmuyor. Böyle hastalıklı, kusurlu sevme biçimleri edebiyatta da, sinemada da, gerçek ilişkilerde de gereğinden uzun süre prim yaptı. Artık yeter. Sevmeyi ve bağlanmayı zayıflık sayan ya da ondan korkan bu ihtiyarın tutkusu da kendisi kadar hastalıklı, kusurlu. Onu romantikleştiremem. Marquez de romantikleştirmiyor. Yaşlılık hâli, göçüp gitmeye az kalması her şeyi mübah hâle getirmiyor. Ahlak bir zaman sorunu da değildir bence. Velev ki o dışardan dayatılan kurallara, tabulara, kabüllere bağlı işliyor olmasın, içten gelsin. Sinir bozucu bir Marquez kitabı okuyayım dersen, yavaş yavaş oku. Zira hızlı akıyor. Öylesi geriye hiçbir şey kalmaz.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201921bin okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
(spoiler dostlarım) Uzun süredir Kemal Bilbaşar okumak istiyor ancak erteliyordum. Kitapta anlatılana benzer ruh halimden dolayı yazarın pek bilindik "Cemo" romanından ziyade "Denizin Çağrısı" beni kendine daha çok "çağırdı." Türk Edebiyatının bunalım romanlarından, arada kalmış neslin anlatıldığı, yabancılaşma
Denizin Çağırışı
Denizin ÇağırışıKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 2021375 okunma
Reklam
301 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.