Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
EbRu
EbRu
@eebrucemre
İzmir
Almanya
442 okur puanı
Ağustos 2016 tarihinde katıldı
Eve Dönüş
Kitapta eve dönüşten bahsediliyor ama bu dünyevi hayattaki herkesin sahibi olduğu maddi değeri olan ev değil.
Bu ev aslında bizim dünyaya gelme sebebimiz. Neden dünyaya geldiğimizi sorgulamak, yaşamdaki amacımızın farkına varmak ve bir gün o eve tekrar döneceğimizin bilincinde olarak yaşamak…
İnsan olmanın ne kadar büyük bir erdem olduğunun farkına varmak, sorgulamak, araştırmak, öğrenmek, düşünmek… Kısacası insanca davranmak ve insanca yaşamak !
Şu an, içinde olduğumuz bu acımasız ve kirli Dünyayı bu hale yine insanların getirdiğinin farkına varmak. Bize verilen bu hayatın ,bedenimizin bir sahibinin olduğunu farkedip en çokta sahip olduğumuz her şey için dua etmekten,şükretmekten bile aciz olduğumuzun farkına varmak…
•
Benim hissettiklerim bunlardı. Yüreğime çok dokundu, tıpkı şarkılarında olduğu gibi.
•
Sesinin güzelliğine, naif kalbinden dökülen dizeleri ezgilere dönüştürmesine, karakterine, adaletsizlik karşısında asla kayıtsız kalmayan hayata karşı olan duruşuna hayran olduğum, “Sanatçı” kavramının içini dolu dolu dolduran bir insan Tan Taşçı.
Klara, üstün gözlem yeteneğine, yapay zekaya sahip olan ve güneş enerjisiyle çalışan bir YA (yapay arkadaş)’dır.
Sergilendiği mağazada Josie onu arkadaş edinir ve böylece Klara Josie’nin evlerinin bir üyesi olur.
.
Ishiguro, Robot Klara üzerinden bir çok konuya değinmiş.
Kapitalizmde denetimsiz bir şekilde ilerleyen teknolojinin aslında toplumsal ve insani sonuçlar doğuracağını, işsizlik, iklim değişikliği, yalnızlık, ekonomik eşitsizlik temalarını felsefi bir şekilde yansıtmış bizlere.
.
Yazarın tüm kitaplarını çok seviyorum bu kitabında da beni yanıltmadı ve elimden bırakamadan okudum. Çok keyifli, çok düşündürücü aynı zamanda da hüzünlü bir kitaptı.
.
Keyifli okumalar,sevgiler… ️
#yolungittiğiyer
Ferit Edgü, Edebiyatımızın en üretken yazarlarından. Bu yeni kitabı da yine üreten bir yazar olduğunu kanıtlar nitelikte.
Kısa öykülerin yer aldığı #yolungittiğiyer her zamanki Edgü sadeliği ve duruluğunda.
Yazarın tüm kitaplarını çok seviyorum. Benim için “Ne yazsa okunur” dediğim yazarlardan. Seçtiği kelimelerin alışılmış kalıplar dışında, farklı olması ve her kitabında kendi karakterini yaratması hoşuma gidiyor. Özellikle #hakkaridebirmevsim kitabının yeri ayrı tabii ki.
Daha çok yazsın, bizler de keyifle okuyalım.
.
Mutlu günler, sevgiler…
.
#yolungittiğiyer
#feritedgü
#everestyayıncılık
Okur Takip Önerileri
#Tulateyze
Rosa ve Gertrudis (Tula) anne ve babasını kaybetmiş, Rahip olan dayısı Pirimitivo ile yaşamaktadırlar.
Rosa dikkat çekici güzellikte, oldukça neşeli, düz bakış açısına sahip, Gertrudis ise Rosa kadar güzel olmasada, akıllı, ileriye dönük düşünen, ilkeli ve otoriter bir yapıya sahip bir kadındır.
Kadın olarak dünyaya gelmesinin, kendisine biçilen kıyafeti giymek zorunda olmadığını kabul eden, başkalarının kendi hayatına değilde kendisinin başkalarının hayatlarına yön verebileceğine dair düşüncesi ile insanları ayakta tutabilecek kadar güçlü, istek ve arzularından arınmış bir karakterdir Tula.
Rosa’nın evlenmesiyle ve çocuklar doğurmasıyla birlikte Tula da teyze görevini üstlenir. Hiç evlenmez ve kendini teyzeliğe adar.
Çocukların bakımını yaşamı boyunca üstlenerek, ahlak ilkelerine bağlı, etrafındaki insanların mutluluğunu kendi mutluluğunun üzerinde tutan,
yol gösterici bir kadın olarak hayatını sürdürür.
.
#tulateyze kitabını severek okudum. Kitaba başlar başlamaz konuya giriş yapması,sade bir anlatımla ve çoğunluk diyaloglarla geçmesi çok güzeldi. Elime alır almaz bitirdiğim bir kitap oldu. Tula Teyze’nin fedakarlığı,kendini adamışlığı, aileye ve anneliğe verdiği değer güzeldi.
.
Keyifli okumalar,sevgiler…
49 yıllık eşini kaybeden Etelka, başka ülkede yaşayan doktor kızının yanına taşınır. Eşinin ölümünden dolayı yaşadığı hüznü kızıyla vakit geçirerek gidereceğini,tekrar hayata bağlanacağını düşünmektedir.
Ancak kızı İza yıllardır yalnız yaşamaktadır. Özgürlüğe alışkın bir kadın olduğundan annesiyle yaşamak ona zor gelecek ve ne yazık ki birlikte yaşadıkları sürede annesini üzecektir.
.
Yazar ile tanışma kitabımdı.
Çok sade bir dil ile duyguları o kadar güzel aktarmıştı ki etkilenmemek imkansız.
Bir evladın gözünden anne babasına bakış açısı, diğer yanda anne babanın evlatlarına olan bakış açısı. Aradaki fark uçurum…
Özellikle bir anne olarak bu kitabı okumak beni çok daha fazla duygulandırdı. Önemli olan sevdiklerimizin kıymetini hayattayken bilebilmek çünkü onları kaybettikten sonra üzülmenin bir anlamı yok.
.
Kitap hakkında ne yazsam az kalacak. Hayata dair çok doğru tespitleri olan,farkındalık yaratacak, empati yaptıracak,her insanı duygulandırıp düşünmesini sağlayacak bir kitap.
Çok sevdim
.
Keyifli okumalar,sevgiler…
.
#izanınşarkısı
#magdaszabo
#yapıkrediyayinlari
Mülteciler…
Kendi ülkesindeki savaştan, ölümden,
tehlikelerden kaçmak zorunda kalan insanlar…
Başka bir ülkeye sığınmak isterken eşinden,evladından canından olan insanlar…
Livaneli’den yine Bir insanlık dramını anlatan hüzün ve umut dolu bir kitap.
Toplumsal meseleleri aile bağları üzerinden anlatan Livaneli, çok güzel bir kitapla buluşturmuş bizleri. Mesude,Mustafa ve küçük Samir’in duygu dolu hikayesi ardında aslında insanların doğayı kendi elleriyle nasıl katlettiğine de dem vurmuş olması çok manidar. Söz konusu Livaneli ise tavsiyeye gerek yok. Alın okuyun.
Sevgiler… ️
.
#zülfülivaneli
#balıkçıveoğlu
#inkilapyayinlari
#okudumokuyun
#kitaptavsiye
10/10 puan verdi
Bergljot 50’li yaşlarında, üç çocuk ve bir torun sahibi, tiyatro eleştirileri yazan bir kadındır.
23 yıldır anne babasından, erkek kardeşinden ve iki küçük kız kardeşinden uzak kalmayı tercih etmiştir. Ancak şimdi aile mirasını paylaşmakta çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle onlarla bir araya gelmek zorunda kalacaktır.
Ne var ki bu durum Bergljot için hiç kolay olmayacak, geçmişin travmatik, bastırılmış anılarıyla yüzleşmesini gerektirecektir.
Bergljot’un zihninde sıkıntılı bir yolculuk başlar. Hangi yoldan giderse gitsin, çıkmaz sokaklarla ve üzücü anılarla karşılaşacaktır…
.
Kurgusu ile çok etkilendiğim bir kitap oldu #miras.
Konunun bir babanın ölümü ile başlaması ve miras kavgası ile devam ederken yön değiştirip derinlerdeki sırların ortaya çıkması ile yüzleşme ve hesaplaşmaya dönmesi çok etkileyiciydi.
Unutamayacaklarım arasında yerini aldı. Çok güzeldi
Birinci Dünya Savaşı sonrasında bir İngiliz köyünde, Nellie ve Jill adlı iki genç kadın, yaşadıkları çiftliği idare etmeye çalışmaktadır. Soğuk kış ayları beraberinde hastalık ve yiyecek sıkıntısını da getirecektir. Bu çaresiz bekleyiş sırasında bir tilki çiftliğe dadanır ve tavukları kaçırmaya başlar. Kadınlar düzenlerini bozan bu hayvanı öldürmeye çalışırken,savaştan dönen genç bir asker kapılarında belirir...
Küçük yaşta babasını kaybeden Xu Sanguan,annesi de başka biri ile evlenip gidince dedesinin ve amcasının yanında yaşamına devam eder. Şehirde bir ipek böceği fabrikasında çalışarak yaşamını sürdüren bir işçidir Xu Sanguan. Bir gün arkadaşları gibi kanını satmaya karar verir. Ve bu para onun için çok değerli olduğundan ,parayı önemli bir şeyde kullanmaya karar verip,sevdiği kızla evlenir.
.
Sanguan’ın her zor durumda kanını satarak ailesini ayakta tutma çabası,sevdikleri için yaptığı fedakarlıklar,kalp kırıklıkları...
Yu Hua’nın #yaşamak kitabında olduğu gibi bu kitabını da keyifle okudum. Her iki kitapta da Yazarın dilinin sadeliği çok güzeldi. Özellikle de esprili dilini ve toplumsal değişimleri bir ailenin üzerinden bizlere yansıtmasını çok sevdim.
Çin kültür devrimi sırasında ailenin başından geçenler oldukça hüzünlüydü. Dönemin siyasi değişimlerine tanık olmak da etkileyiciydi.
.
Keyifli okumalar,sevgiler... ️
#tohumölmezse André Gide'nin özyaşam öyküsünü anlattığı bir kitap. Gide,çocukluğundan başlayarak 26 yaşına kadar ailesini ve okul hayatını,yazmaya başlamasını,dostlarını,aşklarını anlatıyor.
—
Annesi dinine bağlı,disiplinli,korumacı bir kadın olduğu için oğlunu da kontrol altında tutarak baskıcı bir anlayışla yetiştiriyor. Oğlunun her şeyine karışan annesi,onun içine kapanık bir çocuk olarak büyümesine sebep oluyor.
Edebiyat ve felsefeye olan ilgisi ile kendisini keşfeden Andre, İçine kapanıklığından uzaklaşıp,özgürlüğe açık,hayatı seven bir insana dönüşüyor.
—-
Yazarın hayatına ait bilmediğim bir çok şey öğrendim ve iyi ki okumuşum dedim. Keyifliydi.
Köşe yazılarını, makalelerini okumaktan keyif aldığım sevgili #yılmazözdil ‘in yine her satırının altını çizdiğim ve asla bitmesini istemediğim bir kitabını daha bitirdim.
Kitap her ne kadar Türklerin kahramanlıklarından bahsetse de Türklere yapılan zulüm beni daha çok etkiledi. Geçmişimizde böyle bir vahşetin yaşanmış olması çok acı.
-
İşkencelere maruz kalan insanlar, bebek, çocuk denilmeden yapılan vahşet. Tecavüz, ölüm ve esir kamplarında yitip giden canlar...
Yeniden bir Ülke yaratan, bizi bataklıktan kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet etmemek mümkün değil.
Nurlar içinde uyusunlar.
—
Keyifli okumalar,sevgiler... ️
—
Andreas Doppler güzel bir işe sahip,evli ve çocukları olan bir adamdır.
Bir gün bisikletle ormanda dolaşırken bisikletten düşer.Bu kaza ile birlikte evini ve ailesini terk ederek ormana yerleşmeye karar verir.
Ancak insanlardan uzaklaşan Doppler'in yolu yavru bir geyikle kesişecek ve sonrasında olaylar gelişecektir...
'
Hastalanan koltuk ve saatler,birden bire ortadan kaybolan
posta kutuları,sürahiler,kapılar,
merdivenlerin basamakları... derken ortadan kaybolan Apartmanlar ve insanlar...
'
#saramago gerçekten bir kurgu ustası
Kıvrak zekası ve üstün hayal gücü ile yine büyüledi beni
Bir Brahman oğlu olan Siddhartha,dostu Govinda ile evinden ayrılıp yola çıkar.
"Kendini bulma","öze ulaşma" adına çıktığı bu yolda çeşitli sınavlardan geçer.
Bazen bir keşiş olur bazen de dünya hevesine kapılıp giden herhangi biri...
Siddhartha yolculuğunda aşkı da tadar,mutluluğu da,acıyı da kederi de.
Yolculuğun sonunda bizlere çok güzel bir mesaj verir.
"Görmesini bilen gözlerle bakıldığında isteyen herkes öz benliğine kolayca ulaşabilir..."
'
Harika bir kitap okudum.Öyle güzeldi ki hiç bitmesin istedim.Nasıl güzel bir anlatım ve her satırında düşündüren,sorgulatan cümleler.
Siddhartha ile yolculuk yapmak öz benlik ile dünyevi zevkler arasında gidip gelmek çok güzeldi.
İkinci Hermann Hesse kitabımı seçtim bile "Doğu yolculuğu"
ngin Geçtan ile tanışma kitabım oldu #hayat
Psikiyatri profesörü, psikoterapist ve yazar Engin Geçtan'ın hayata dair seçtiği konuları anılarından yola çıkarak bizlere aktarmasını çok sevdim.
Her bir cümle,üzerinde düsünülmesi gereken güzellikteydi
İnsanı kendiyle başbaşa bırakan su gibi akıp giden bir kitap.
Ruhuma o kadar iyi geldi ki iyi ki tanışmış,iyi ki okumuşum dedim
Devamı mutlaka gelecek
